23.02.2017 Views

LETİŞİM KURAMLARI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Mosco, günümüzde bilgisayar ağları ve iletişimin değişikliğe uğrattığı toplumu, “ödemeli toplum”<br />

(pay-per society) olarak adlandırır. Ödemeli telefon araması, ödemeli televizyon izleme ve ödemeli<br />

internet bağlantısı bu toplumun göstergeleridir.<br />

Mosco, sayısal teknolojinin gelişmesi, telefon hizmetlerinin deregülasyonu ve özelleştirilmesi ile<br />

birlikte Amerika ve Avrupa’daki telefon şirketlerinin konuşulan saniye başına ödeme tarifeleri<br />

uygulamaya başladıklarını belirtir. Bu ödemeli arama yönteminin kullanılması telefon hizmeti veren<br />

şirketlerin iş yaptıkları müşterilerine cazip ödeme seçenekleri sunmalarına, kârlarını ise bireysel<br />

müşterilerden sağlamalarına olanak vermiştir. Bu yolla şirketler, ödemeli arama hizmetine geçemeyen<br />

şirketlere karşı rekabet avantajı yakalamışlardır. Ödemeli televizyon izleme hizmeti ile birlikte de artık<br />

aylık kablolu televizyon ödemesi yerine bireysel, etkileşimli televizyon hizmetlerine geçilmiştir. Bilişim<br />

teknolojilerinin yapılan her işlemi ölçme ve izlemeye olanak vermesiyle de enformasyon, bit (bilişimde<br />

en küçük bilgi birimi) ya da telefon hattı süresi başına ödeme yapılmaya başlanmıştır. Böylece her türden<br />

enformasyon paketlenerek ve yeniden paketlenerek piyasaya sunulabilir bir biçime sokulmuş;<br />

enformasyonlar ve veri tabanları özel şirketler tarafından pazarda satılmaya başlanmıştır.<br />

Mosco, ödemeli toplumlarda şirketlerin yeni teknolojiyi, denetimlerini uluslararası ölçekte<br />

genişletebilmek için kullandıklarını belirtir. Bu teknoloji firmaların önemli finansal, pazarlama, araştırma<br />

ve planlama kararlarını, küresel bilişim ve iletişim ağları aracılığıyla düzenli bir güncel enformasyon akışı<br />

sayesinde şirketin genel merkezinde alabilmelerini sağlar. Böylelikle, şirketler dünyayı ürünler ve emek<br />

gücü için, düşük ücretli bölgeler, sendika karşıtı politikalar ve direniş gösteren siyasal koşullar açısından<br />

üstünlük sağlayabilecekleri bir pazar olarak kullanabilmektedir. Yeni teknoloji iş gücünün de uluslararası<br />

olarak bölünmesine olanak sağlar. Şirketler bu esneklik sayesinde değişen siyasal ya da ekonomik<br />

koşullara göre daha ucuz ve istikrarlı bölgelere taşınabilmektedir.<br />

Mosco’ya göre ödemeli toplum, söz konusu ödemeli hizmetlere erişebilenlerle erişemeyenler<br />

arasındaki eşitsizlikleri derinleştirmenin yanında temel mahremiyet haklarını da tehdit eder ve<br />

yaşamlarımızın yönlendirilmesinin yolunu açar. Ödemeli toplumda satın alma işlemi gerçekleştirmek,<br />

internetten alışveriş yapmak ya da film izlemekten daha başka anlamlara gelir. Satın alma yoluyla,<br />

yaşamımızı sürdürme biçimimize ilişkin çok büyük miktarlarda enformasyonu özel şirketlere ve devlet<br />

kuruluşlarına sunmuş oluruz. Yeni teknolojilerin bankacılık, alışveriş ve başka hizmet alanlarındaki<br />

kullanımı arttıkça, insanlar giderek artan biçimde mahremiyetlerinden vazgeçmek zorunda kalmaktadır.<br />

FRANKFURT OKULU VE KÜLTÜR ENDÜSTRİSİ<br />

“Frankfurt Okulu” kavramı, 1923’te Almanya’nın Frankfurt kentinde kurulan “Toplumsal Araştırmalar<br />

Enstitüsü” düşünürlerinin ortak görüşlerini ifade etmek için kullanılır. Frankfurt Okulu düşünürlerinin<br />

genel yaklaşımı “eleştirel kuram” olarak adlandırılmakta, okula “eleştirel okul” da denmektedir.<br />

Frankfurt Okulu’nun ortaya çıkışında, Batı Avrupa’daki işçi sınıfı hareketlerinin I. Dünya Savaşı’nı<br />

izleyen yıllardaki ağır yenilgisi, Rus Devriminin Stalinizme dönüşmesi, Faşizm ve Nazizmin yükselişi<br />

etkili olmuştur. Okul, 1933’te Adolf Hitler’in egemenliği tamamıyla ele geçirmesinden sonra New York’a<br />

taşınmış; ancak 1950’lerin başında Frankfurt’ta yeniden kurulmuştur.<br />

Frankfurt Okulu’nun en önemli üyeleri Max Horkheimer, Theodor W. Adorno, Herbert Marcuse, Leo<br />

Lowenthal ve Franz Neumann’dır. Bu düşünürler, kültür ve modernizmle ilgili sorunlar üzerine<br />

yoğunlaşmışlar, Marksist toplum teorisini varoluşçuluk ve psikanalizle tamamlamaya çalışmışlardır.<br />

Horkheimer’ın Geleneksel Kuram ve Eleştirel Kuram adlı makalesi, eleştirel okulun başlangıcını ve<br />

oluşum temelini belirler. Horkheimer bu makalesinde, modern bilimin yapısını Marksist çizgide inceler.<br />

Yabancılaşma, fetişizm, sahte-bilinç gibi kavramlar üzerinde durur. Horkheimer’a göre günümüzde<br />

insanlar hâlâ bireysel kararlarıyla hareket ettiklerini sansalar da aslında davranışları toplumsal<br />

mekanizmalar tarafından biçimlendirilmiştir. Dolayısıyla gelecekleri, bağımsız bireylerin rekabetiyle<br />

değil; yöneticiler ve ekonomik sistem arasındaki ulusal ve uluslararası çatışmalarla belirlenir. İnsanlığın<br />

günümüzdeki durumu, kâr/çıkar üretimine dayanan bir toplumun temel yapısının sonucu olarak ortaya<br />

çıkar.<br />

170

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!