16.04.2014 Views

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Hadım Etme ve Hekimin Sır Saklama Yükümlülüğü<br />

e) Hastalığın mahiyeti gerektirmedikçe hastanın şahsi ve ailevi hayatına<br />

müdahale edilmemesini,<br />

f) Sağlık harcamalarının saklı tutulmasını kapsar.<br />

Ölüm olayı mahremiyetin bozulması hakkını vermez.<br />

Eğitim verilen sağlık kurum ve kuruluşlarında, hastanın tedavisi ile doğrudan<br />

ilgili olamayanların tıbbi müdahale sırasında bulunması gerekli ise;<br />

önceden veya tedavi sırasında bunun için hastanın ayrıca rızası alınır”<br />

Hasta Hakları Yönetmeliğinin bu maddesinde hem bedensel mahremiyet<br />

hem de hastaya ilişkin bilgilerin korunmasına yönelik düzenleme bulunmaktadır.<br />

Hadım etme işleminde, kendisine başvurulan psikiyatrist hekimin çalışmalarını<br />

gizlilik içinde yürütmesi gerekmektedir. Eğer hastanın sağlık durumu<br />

yapılan seanslar sonrası düzelme göstermeyip hadım etme işlemini gerekli<br />

kılar mahiyette ise, hasta bütün dosyasıyla gizli bir şekilde cerrah olan hekime<br />

yönlendirilir. Söz konusu hekimde teşhis ve tedavi işlemini gerekli gizlilik<br />

içinde sürdürmelidir. Örneğin, hadım etmeyi gerektiren hallerin söz konusu<br />

olduğu durumlarda, hastanın bizzat alınan anamnezinde yer alan bilgiler kanunen<br />

açıklanması gerekli haller dışında mutlak hekimin sır saklama yükümlülüğü<br />

doğrultusunda, hastanın kişisel bilgileri özenle saklanmalıdır. Bu bilgiler,<br />

tedavide yer alan hekim veya tedavi ile ilgili yer alan yardımcı personelde<br />

hastanın bilgilerini üçüncü kişilere açıklamamakla yükümlüdürler. Araştırma<br />

hastanelerinde tıp öğrencileri genelde çalışmalara katılmaktadırlar. Bu kişiler<br />

dahi eğer hadım etme işleminin gerçekleşme aşamalarında yer almışlarsa burada<br />

öğrendiklerini başkalarına açıklamamakla yükümlüdürler.<br />

Hadım edilen hasta daha sonra hayatını kaybettiğinde de hekimin sır saklama<br />

yükümlülüğü devam eder. Ancak hekim hasta ile veya yakınları ile çok<br />

önemli bir davada tek tanık olarak dinlenecekse, bu duruda sır saklama yükümlülüğü<br />

ortadan kalkar. Örneğin, hadım etme işlemini gerçekleştiren hekim<br />

daha sonra ölen hastasının miras davasında olayı aydınlatacak tek tanık<br />

ise, gerçeği anlatmalıdır. Örneğin, hekimin alkolik hastasının bunalım sonucu<br />

evini yakması durumunda sigorta şirketi sorumlu olarak ölen kişinin ayrı<br />

yaşayan eşini sorumlu tutarak ödeme yapmaktan kaçınmaktadır. Dul kalan eş<br />

çaresiz olarak ödemeye zorlanması durumunda, ölen eşin durumunu bilen tek<br />

kişi olarak hekim ölen hastasının sır mahiyetindeki durumunu mahkeme he-<br />

<strong>Gazi</strong> Üniversitesi <strong>Hukuk</strong> Fakültesi <strong>Dergisi</strong> C. XIV, Y. 2010, Sa. 1 149

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!