16.04.2014 Views

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bağlılık Kuralı<br />

Ancak bunların bir değer ifade edebilmesi için failin icra hareketlerine başlamış<br />

olması gerekir 124 . Ancak bazen kanun koyucu hazırlık hareketi taşıyan bir<br />

fiili bağımsız suç olarak düzenleyebilmektedir. Suç işlemek amacıyla örgüt<br />

kurmak fiili (m. 220) gibi.<br />

Sınırlı bağlılık kuralında şeriklerin sorumluluğunu sağlayan asıl fiil, iştirak<br />

iradesindeki suçtur. İştirak iradesindeki suçtan başka bir suç işlenmişse,<br />

kural olarak şeriklerin bu suçtan sorumlulukları yoktur. Önemsiz sapmalar hariç.<br />

Ama burada ayrıma gidilmesi de lüzumludur. Eğer işlenen suç daha hafif<br />

suçsa, şeriklerin sorumluluğu için işlenen suçla iştirak iradesindeki suçun<br />

aynı nitelikte olması gerekir. Farklı nitelikteyse şeriklerin sorumluluğu söz<br />

konusu değildir. Daha ağır suçlarda şeriklerin sorumluluğu söz konusu değildir<br />

125 . Netice sebebiyle ağırlaşan suçlar için yukarıda yaptığımız belirlemeler<br />

geçerlidir.<br />

C. Kusurluluk<br />

Sınırlı bağlılık kuralı, şeriklerin sorumluluğu için haksızlık teşkil eden fiilin<br />

yapılmış olmasını yeterli kabul etmekte, failin kusurluluğunun önemli olmadığını<br />

benimsemektedir. Bu kurala göre kusur suça katılan herkes için ferdi<br />

olarak belirlenmelidir 126 . Failin veya şeriklerin kusurluluğu kendi sorumluluğunun<br />

belirlenmesinde etken olup, diğerlerinin sorumluluğunun tespitinde<br />

dikkate alınmaz. Nitekim bu Ceza kanunumuzun 40.maddesinin 1.fıkrasının<br />

ikinci cümlesinde, “suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını<br />

önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu<br />

fiiline göre cezalandırılır” düzenlemesini taşımaktadır.<br />

Kusurun ferdi olarak benimsenmesi her şeyden önce kusurluluğu kaldıran<br />

sebepler için geçerlidir. Kaçınılmaz haksızlık yanılgısı(m.30/4), kusur<br />

yeteneğine sahip olmama(m.31/1,2, 32/1, 33), algılama yeteneğini ortadan<br />

kaldıran veya irade yeteneğini önemli ölçüde azaltan geçici nedenler<br />

veya irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma(m.34/1),<br />

zorunluluk hali(m.25/2), meşru savunmada sınırın heyecan, korku veya telaştan<br />

aşılması(m.27/2) bu niteliktedir. Ancak bu gibi hallerde şeriklik ih-<br />

124<br />

Öztürk, Bahri-Erdem, Mustafa Ruhan, Uygulamalı Ceza <strong>Hukuk</strong>u ve Emniyet Tedbirleri<br />

<strong>Hukuk</strong>u, Yeni TCK’ya Göre Yenilenmiş 8.Baskı, Ankara 2005, s. 243.<br />

125<br />

Ayrıntılı bilgi için bkz.: Önder, C.II-III, s. 450, 451, 452; Özgenç, Türk Ceza <strong>Hukuk</strong>u, s.<br />

481; Özbek, s.450,451; Özbek-Kanbur-Bacaksız-Doğan-Tepe, s.495,496.<br />

126<br />

Roxin, in: LK, § 29, kn.1.<br />

<strong>Gazi</strong> Üniversitesi <strong>Hukuk</strong> Fakültesi <strong>Dergisi</strong> C. XIV, Y. 2010, Sa. 1 201

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!