16.04.2014 Views

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yrd. Doç. Dr. Hayrunnisa ÖZDEMİR<br />

yasa daha uzun bir zamanaşımı süresi koymuş bulunuyorsa, bu zamanaşımı<br />

süresi uygulanır” düzenlemesiyle hekimlere sır saklama yükümlülüğüne aykırı<br />

davranmaları halinde uygulanacak yaptırım Hekimlik Meslek Kurallarında<br />

da yer verilmiştir.<br />

Yataklı teşhis ve tedavi hizmeti veren hastane işleticileri de aynen hekimler<br />

gibi sır saklama yükümlülüğüne riayetle mükelleftirler 131 . Bunun yanı sıra,<br />

özel hastanede çalışan yardımcı personel de bu borç altındadır. Aksine hareket<br />

edecek olurlarsa, hasta veya kanuni temsilcisi tarafından özel hastane işleticisine<br />

karşı sözleşmeye aykırılığa istinaden dava açılabilir (BK. m. 100). Yardımcı<br />

personel için genel haksız fiil hükümlerine (BK. m. 41 vd.) istinaden,<br />

dava açılabilir 132 . Çünkü gizli kalması gereken bir sırrın açıklanması hem sözleşmeye<br />

aykırılık hem de haksız fiil teşkil eder.<br />

Özel hastaneyle yapılan sözleşmenin içeriğine göre, tıbbî teşhis ve tedavinin<br />

gerçekleştirilmesi bir hekime bırakıldığı durumlarda teşhis ve tedavi faaliyetleri<br />

sırasında öğrenilen sırların ifşasında hem özel hastane hem de hekim<br />

sorumludur. Çünkü hekimin tıbbî teşhis ve tedavi faaliyeti sırasında, bu faaliyette<br />

görev alan özel hastane personeli hakkında hekime karşı Borçlar Kanununun<br />

100. maddesi gereği dava açılabilir 133 .<br />

Sır saklama yükümlülüğünün bir sonucu olarak, özel hastane işleticisinin,<br />

hasta, tarafından kendisine teslim edilen belge ve kayıtları başkalarına veremez.<br />

Fakat aynen hekim için açıklanan haklı sebeplerin varlığında özel hastane<br />

işleticisi kayıtları ve bilgileri verebilir. Bunlara örnek olarak, hekimin aleyhine<br />

açılan bir davada kendini savunmak zorunda kalması, bir ihbar yükümlülüğünün<br />

bulunması sebepleri gösterilebilir. Öyle ki ÖHT’nin 32. maddesine<br />

göre, durumundan kuşkulanılan ve kimliği belli olmayan hastaları ve adli<br />

olaylar güvenlik makamlarına derhal bildirilir. İhbarı zorunlu hastalığa yakalanmış<br />

olanlardan iyileşmeden çıkanlarla, bulaşıcı hastalık taşıyıcıları ve gidecekleri<br />

yerlerin sorumlu müdür tarafından ilgili makamlara bildirilmesi de<br />

zorunludur (ÖHT. md.40). Yine, özel hastane işleticisinin sır saklama yükümlülüğü,<br />

kural olarak hastanın ölümünden sonra da devam eder 134 .<br />

131<br />

Atabek, R, Hastanelerin Sorumluluğu, İBD. C. 60, S. 10–11–12, 1986, s. 628–650.s. 648.<br />

132<br />

Uhlenbruck, W, Der Krankenhausaufnahmevertrag, Köln 1960, s. 200.<br />

133<br />

Ayan, s. 163.<br />

134<br />

Uhlenbruck, s. 206.<br />

162<br />

<strong>Gazi</strong> Üniversitesi <strong>Hukuk</strong> Fakültesi <strong>Dergisi</strong> C. XIV, Y. 2010, Sa. 1

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!