16.04.2014 Views

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yrd. Doç. Dr. Berrin AKBULUT<br />

lan yere yemin, askerlikten firar gibi suçlar bu kapsamda kabul edilmektedir.<br />

Bu suçlarda haksızlık teşkil eden şey, kanunda belirtilen hareketin doğrudan<br />

icrası değildir 94 .<br />

Bizzat işlenebilen suçlar kavramı hukukumuzda da ifade edilen bir suç<br />

grubu olarak ortaya çıkmaktadır 95 . Ancak bazı yazarlar tarafından özel yükümlülüğün<br />

varlığına istinaden bizzat işlenebilen suç kavramının icadının isabetli<br />

olmadığı ifade edilmektedir. Bu görüşe göre, özgü suçlar için önemli<br />

olan özel yükümlülük altında olmaktır. Bizzat işlenebilen suçlar arasında gösterilen<br />

yalan şahitlik suçu, ancak şahitlik vasfına sahip bir kişi tarafından işlenebilir.<br />

Çünkü hakim önünde belli bir maddi vakıa hakkında gerçeği söyleme<br />

yükümlülüğü altında olan bu kişidir. Keza özgü suç olan askerlikten firar suçunun<br />

da bizzat işlenebilen suç olarak nitelendirilmesine gerek bulunmamaktadır<br />

96 . Ceza Kanunumuzun düzenlemesine baktığımızda 40.madde, yalnızca<br />

özgü suçtan bahsetmiş, bunu da özel faillik niteliğinin söz konusu olduğu suçlar<br />

olarak ifade etmiştir. Dolayısıyla Kanunumuz açısından özel yükümlülüğün<br />

söz konusu olduğu tüm suçlar özgü suçlar olarak kabul edilecektir.<br />

Kanun koyucu özgü suçlarla ilgili düzenlemeyi bağlılık kuralının içinde<br />

yapmıştır. Çünkü suça katılan kişi özel faillik niteliğini taşımadığı için ancak<br />

azmettiren veya yardım eden olabilmektedir. Şeriklerin sorumluluğu, bağlılık<br />

kuralı gereğince işlenen suç üzerinden tespit edildiğinden, özgü suçlarda fail<br />

olamayan kişilerin, yani azmettiren ve yardım edenin, gerçekleşen haksızlıktan<br />

sorumluluğu da bağlılık kuralı gereğince mümkün olmaktadır. Buna bağlılık<br />

kuralının çifte fonksiyonu adı verilmektedir. Bağlılık kuralı bir taraftan<br />

fiil üzerinde hakimiyet kuramadığı için fail olamayan kişilerin, diğer taraftan<br />

da suçun kanuni tanımında ifade edilen özel faillik vasfını taşımadığı için fail<br />

olamayan kişilerin sorumluluğunu sağlamaktadır. Özgü suçların bu özelliği<br />

nedeniyle 40.maddenin 2. fıkrası kaleme alınmıştır. 40.madde özgü suçları tanımlamamış,<br />

özel faillik niteliğini özgü suçlar için belirleyici ölçü olarak ifade<br />

etmiştir. Dolayısıyla özel faillik niteliği yukarıda belirtilen belirlemeler ölçüsünde<br />

tespit edilecektir.<br />

94<br />

Bkz.: Roxin, in: LK, § 25, kn. 44, 45; Özgenç, Suça İştirakin, s.174, 175; Cramer-Heine, in:<br />

Schönke-Schröder, Vorbem §§ 25ff.,kn. 86.<br />

95<br />

Erdem, s. 206; Toroslu, s. 301.<br />

96<br />

Özgenç, Suça İştirakin, s.178, 179.<br />

190<br />

<strong>Gazi</strong> Üniversitesi <strong>Hukuk</strong> Fakültesi <strong>Dergisi</strong> C. XIV, Y. 2010, Sa. 1

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!