16.04.2014 Views

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yrd. Doç. Dr. Berrin AKBULUT<br />

Yıldız, failde bulunan kişisel veya fiili ağırlatıcı nedenlerin suça katılanlar<br />

tarafından bilinmesi ve kast kapsamında olması şartıyla şeriklere uygulanabileceğini,<br />

buna karşın suça katılanlarda bulunan cezanın ağırlaştırmasını<br />

gerektiren nedenlerin faile ve diğer suç ortaklarına uygulanabilmesinin mümkün<br />

olmadığını ifade etmektedirler 147 .<br />

Soyaslan ise, fiile ve şahsa ilişkin ağırlatıcı nedenlerin bilinmesi şartıyla<br />

tüm şeriklere sirayet edeceğini belirtmektedirler. Buna karşılık fiile bağlı hafifletici<br />

nedenlerin bilen ve bilmeyen tüm şeriklere, şahsa ilişkin ağırlatıcı nedenlerin<br />

ise yalnızca bilen şerike etki göstereceğini ifade etmektedirler 148<br />

Özgenç ise, cezayı artıran veya hafifleten nedenlerin, şahsa bağlı veya fiile<br />

bağlı diye ayrılmasının zorluklara sebep olduğunu, günümüz suç genel teorisinin<br />

iştirakle ilgili hükümlerine uymadığını belirterek, nitelikli hallerin bilinmesi<br />

şartıyla şeriklere uygulanacağını, ancak nitelikli haller açısından özgülük<br />

söz konusuysa, yani faille ilgili bir belirleme yapılmışsa, bu suçları ancak<br />

özgülüğe sahip fail işleyeceğinden bu niteliğe sahip olmayan kişi ancak<br />

şerik olarak sorumlu tutulacak, fail olamayacaktır. Nitelikli halin şerike uygulanması<br />

için bilmesi yeterlidir 149 .<br />

Bazı yazarlar ise bu konuda herhangi bir belirleme yapmamaktadırlar 150<br />

Her şeyden önce şunu ifade etmeliyiz ki, Ceza Kanunumuzun 40.maddesinde<br />

düzenlenen kişisel cezasızlık nedenleri, suçun maddi unsurları kapsamına<br />

girmeyen nedenlerdir. Kendisinde bulunan kişinin bilip bilmemesi, dolayısıyla<br />

da suça katılan diğer kişiler tarafından bilinip bilinmemesi de önemli<br />

değildir. Kişisel nitelikte olduğu için kendisinde bu neden bulunan kişi dışında<br />

diğer suça katılanları etkilemesi de söz konusu değildir. Kanun koyucu<br />

kanunilik ilkesi gereğince ve tereddütlere yer vermemek amacıyla bu nedenlerin<br />

kime uygulanacağıyla ilgili belirleme yapmıştır. Bu nedenlere bakılarak<br />

suçun maddi unsurları kapsamına giren nitelikli unsurların uygulanıp uygulanmayacağıyla<br />

ilgili belirleme yapmanın tam doğru olduğunu söylemek<br />

147<br />

Yıldız, Ali Kemal, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, İstanbul 2007, s. 123.<br />

148<br />

Soyaslan, s.490.<br />

149<br />

Özgenç, Türk Ceza <strong>Hukuk</strong>u, s.490-492.<br />

150<br />

Artuk, Mehmet Emin-Gökcen, Ahmet-Yenidünya, A. Caner, Ceza <strong>Hukuk</strong>u, Genel Hükümler,<br />

Yeniden Gözden Geçirilmiş 3. Bası, Ankara 2007, s.778, 779; Centel, Nur-Zafer, Hamide-<br />

Çakmut, Özlem, Türk Ceza <strong>Hukuk</strong>una Giriş, 5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanunu İle İlgili<br />

Mevzuata Göre Yenilenmiş ve Gözden Geçirilmiş 5. Bası, İstanbul 2008, s. 524, 525.<br />

208<br />

<strong>Gazi</strong> Üniversitesi <strong>Hukuk</strong> Fakültesi <strong>Dergisi</strong> C. XIV, Y. 2010, Sa. 1

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!