16.04.2014 Views

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yrd. Doç. Dr. Berrin AKBULUT<br />

Ceza Kanunumuz 40.maddesinde (2.fıkra), “Özgü suçlarda, ancak özel faillik<br />

niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer<br />

kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur” düzenlemesini<br />

getirmiştir. Dolayısıyla özgü suçlarda bu sıfata sahip olmayan arkadaki şahsın<br />

kanunun aradığı şartı taşıyan kişiyi suçun işlenmesinde kullanması halinde<br />

fail olması söz konusu değildir. Geriye yalnızca şerikliğin uygulanması imkanı<br />

kalmaktadır. Eğer kast kavramı tek bir anlamda kabul edilirse şerikliğin<br />

uygulanmasına da 1.fıkra hükmü engel olmaktadır. Ortada cezai bir boşluğun<br />

olduğu tartışmasızdır. Bunun için kanunun aradığı şartı taşımayan kişinin bu<br />

şartı taşıyan bir kişiyi kandırmak suretiyle suç işlemeye yöneltmesi durumunda<br />

da, yani kastı olmayan bir kişiyi suça azmettirmesi halinde de cezalandırılması<br />

gerekmektedir. Dolayısıyla kanun koyucunun bu tür olayları kapsayacak<br />

bir düzenlemeyi kanuna eklemesi gerekmektedir. Ancak böyle bir düzenleme<br />

şu an için kanunumuzda bulunmamaktadır. Arkadaki kişinin ya cezasızlığını<br />

kabul etmek, ya da cezalandırılmasını bir gerekçeyle izah etmek gerekmektedir.<br />

Biz cezalandırılmasını kabul ettiğimizden kast kavramının ilk görüş<br />

anlamında yorumlanması gerektiğini düşünmekteyiz. Yani faillik niteliğini taşıyan<br />

kişi, suçun maddi unsurlarını bilerek hareket ediyorsa kastın varlığı kabul<br />

edilmelidir. <strong>Hukuk</strong>a uygunluk sebeplerinin maddi şartlarında hata halinde<br />

cezalandırılabilen bir kastın olmadığı benimsenmelidir. Bunun sonucu olarak<br />

da faillik niteliği taşıyan kişinin suç işlemesine sebep olan diğer şahsı azmettirmeden<br />

dolayı sorumlu tutmak gerekmektedir.<br />

Özgü suçlarda hukuka uygunluk sebeplerinde hataya düşen şahsa bilerek<br />

yardım niteliğindeki hareketlerde bulunan kişi için de aynı şekilde düşünmek<br />

ve şerikliği kabul etmek gerekir 119 .<br />

Asıl failin haksızlık yanılgısı içinde olması halinde ise, bu hata kastla ilgili<br />

olmayıp kusurlulukla ilgili olduğundan kast şartı gerçekleşmiş olur. Şeriklik<br />

başkasının haksızlık teşkil eden fiiline katılmayı gerektirdiğinden ve belirtilen<br />

durumda da bu söz konusu olduğundan iştirak gerçekleşmiştir. Dolayısıyla<br />

şeriklik mümkündür. Hatanın kaçınılmaz olup olmaması önemli değildir.<br />

Dolaylı faillik de mümkündür. Eğer arkadaki kişi doğrudan davranan kişi-<br />

İştirakin, 208, 209). Diğer görüş ise, kanunun aradığı niteliğe sahip olmayan kişinin dolaylı<br />

fail olarak gerçekleşen suçtan sorumlu olacağını kabul etmektedir(Dönmezer-Erman,II, s.<br />

504, 505). Bazı yazarlar ise, özgü suçları tek başına işleyemezse de ona iştirak edebileceğini<br />

ifade etmektedirler(Toroslu, s.300, 301).<br />

119<br />

Ancak konu tartışmalıdır. Ayrıntılı bilgi için bkz.: Özgenç, Suça İştirakin, s.203, 204.<br />

198<br />

<strong>Gazi</strong> Üniversitesi <strong>Hukuk</strong> Fakültesi <strong>Dergisi</strong> C. XIV, Y. 2010, Sa. 1

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!