25.04.2017 Views

J.R.R. Tolkien - Kralın Dönüşü

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

KRALIN DÖNÜŞÜ<br />

"Anladım. Ama bence şansımızı ya da nimetimizi birlikte denemeliyiz<br />

Sam. Yine de dikkatli ol, soğuk olabilir!"<br />

Su soğuktu ama buz gibi değildi ve tadı da pek hoş sayılmazdı;<br />

acı ve yağlı bir tat bırakıyordu ağızda hemen, ya da<br />

memleketlerinde olsa öyle derlerdi. Burada ise eşsiz bir şey gibi<br />

geliyordu onlara; ne korku ne de temkin azaltıyordu bu duyguyu.<br />

Kana kana içtiler, Sam matarasını yeniden doldurdu. Ondan sonra<br />

Frodo kendini daha rahat hissetti ve yol genişleyinceye, yol<br />

kenarındaki kaba bir duvarın başlangıcı onları başka bir ork<br />

karakoluna yaklaşmakta oldukları konusunda uyanncaya kadar<br />

birkaç mil daha ilerlediler.<br />

"Burada yoldan ayrılacağız işte Sam," dedi Frodo. "Ve doğuya<br />

dönmemiz lazım." Vadinin öte yanındaki kasvetli sırtlara bakarken<br />

içini çekti. "Orada, yukarıda bir kovuk bulacak kadar gücüm kaldı<br />

ancak. Ondan sonra biraz dinlenmem gerekecek. "<br />

Nehir yatağı artık yolun biraz altında kalıyordu. Zar zor yatağa<br />

indiler ve geçmeye başladılar. Vadinin yukarılarında bir yerlerden<br />

damlaya damlaya gelen iplik gibi suların oluşturduğu karanlık su<br />

birikintilerine geldiklerinde hayret içinde kaldılar. Dış sınırlarında,<br />

batıya bakan dağların altında Mordor ölmekte olan bir ülke<br />

görünümündeydi ama henüz ölmemişti. Burada kaba da olsa, eğri<br />

büğrü de olsa hâlâ bir şeyler yetişiyor, yaşam savaşı veriyordu.<br />

Vadinin öte yakasında, Morgai'deki dere yataklarında bodur,<br />

çelimsiz ağaçlar gizli gizli oldukları yere tutunmuştu; kaba, kurşuni<br />

renkli çalı öbekleri kayalarla savaşıyor, üzerlerine büzüşmüş<br />

yosunlar tırmanıyordu; her yana birbirine girmiş koca kıvırcık<br />

böğürtlen çalıları yayılmıştı. Kimisinin uzun, insana batan dikenleri,<br />

kimisinin de insanı bıçak gibi kesen kanca şeklinde çengelleri vardı.<br />

Hüzünlü havalarda ufalanan ve hışırdayan, geçmiş bir yılın kasvetli,<br />

buruşuk yaprakları asılı duruyordu üzerlerinde, fakat kurtçuk dolu<br />

tomurcukları ancak açabiliyordu. Orklar gibi kırmızı göz biçimli bir<br />

lekeleri olan boz, gri, siyah renkli sinekler etrafta vızıldıyarak<br />

sokuyorlardı; fundaların üzerinde de aç titrersinek bulutları<br />

oynaşıyor, dönüp duruyordu.<br />

248

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!