16.07.2015 Views

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

irbirine bağlanması, doğru yolda yürümesi, ancak din sâyesindemümkindir. Şunun da farkına vardım ki, bugünkü mütekâmil birinsan, bugünün hayât şartlarına, ilmin bugün erişdiği dereceye uymıyan,yalnız birtakım garîb fikrlerden ibâret <strong>olan</strong> ve akl-ı selîmeuygun gelmiyen bir dîni de kabûl edemez. Hıristiyanlık dîni böyleidi. Acabâ diğer dinler nasıldır diye merak ederek, dünyâda bulunanbütün dinleri tedkîk etmeğe karâr verdim. Amerikalı Quakerlerindînini, Unitarianları, hattâ Behâîleri bile tedkîk etdim. Fekatbunların hiçbiri, beni temâmiyle tatmîn etmedi.Nihâyet İslâmiyyeti keşf etdim. Elime Esperanto lisânında yazılmış(İslâmo Esperantiste Regardata) isminde bir kitâb geçdi.Bu kitâbı, müslimân bir İngiliz <strong>olan</strong>, İsmâ’îl Colin Evans neşr etmişdi.İşte bu kitâb, beni 1949 senesinde, müslimânlığa götürenrehber oldu. Onu okudum. Kâhirede (Dâr-ut-teblîg-ul-islâm) teşkilâtınamürâceat etdim ve onlardan müslimânlık hakkında ma’lûmâtistedim. Oradan bana gönderilen, gene Esperanto dilinde yazılmış(İslâmo Chies Religio) isminde bir kitâb, benim <strong>îmân</strong>ımı temâmladıve müslimân oldum.Müslimânlık, çocuklukdan beri taşıdığım düşünce, arzû ve temennîlerimetam cevâb vermekdedir. İslâmiyyetde hem hürriyyet,hem de disiplin vardır. İslâmiyyet, Allahü teâlâya karşı <strong>olan</strong>vazîfelerimizi sayarken, dünyâda da râhat ve huzûr içinde yaşamakiçin <strong>lâzım</strong> <strong>olan</strong> şeyleri bildirir. İslâmiyyet, bütün insanlar için,hattâ her canlı için, haklar tanır. İctimâ’î mes’elelerde, islâmiyyeten mühim problemleri en doğru tarzda çözmüşdür. Ben bir sosyologolarak, islâmiyyetdeki (zekât) ve (Hac) vazîfelerinin büyüklüğüneve mükemmelliğine hayrân kaldım. Kendisine, dünyâ malındanfazla pay verilmiş kimsenin, malının belli bir kısmını fakîrleredağıtması [zekât] ve zengin, fakîr, büyük rütbeli, küçük rütbeli,yaşlı, genç, tüccâr, esnâf, asker, bütün müslimânların bir araya gelerekyanyana Allahü teâlâya ibâdet etmeleri ve birbirini tanımaları[cemâ’at ile nemâz ve hac], bugün sosyal ilmlerin erişmek istediğive bir dürlü vâsıl olamadıkları yüksek gâyelere, islâm dînininçokdan vardığını göstermekdedir. İslâm dîni bu sâyede, kapitalizmile komünizm arasında en mükemmel vasat yolu göstermiş,bütün insanların arzûladığı husûsları te’mîn etmişdir. İslâmiyyet,hangi ırk, hangi milliyyet, hangi sosyal derece, hangi renkden vedilden olursa olsun, dünyâdaki bütün insanları bir araya getirebilen,onlara aynı hakları veren, servet farkını, ictimâ’î [sosyal] yardımıayarlayan, aynı zemânda onlara Allah korkusunu da aşılayarak,maddî ve mâ’nevî disiplini sağlıyan mu’azzam bir dindir. İslâ-– 249 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!