16.07.2015 Views

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Çünki, Allahın yardımı olmadan bu mu’cizeleri yapamazsın) demişdi.Biz biliyoruz ki, Îsâ aleyhisselâm, bu mu’cizeleri yapmakdanhiç hoşlanmıyor, hattâ âdetâ hayâ ediyordu. Elinin dokunmasıyleiyi etdiği cüzzamlıya, (Seni iyi etdiğimi sakın kimseye söyleme)demişdi. Mu’cizeleri yaparken, ufak bir hareket veyâ birkaçsözle iktifâ ediyordu. İncîle göre, ölmüş çocuğunu diriltdiği kadına,(Yoluna devâm et, çocuğun yaşıyor) demiş, iyi etdiği hastalarayalnız (Yatakdan kalk ve yürü) demişdi. Esâsen mu’cizeler,ufak bir el hareketi, bir dokunma ile temâmlanıyordu. Bu mu’cizelereekseriyâ Îsâ aleyhisselâmın merhamet ve şefkati sebeb oluyordu.Bir gün, yol kenarında iki a’mâya rastlamışdı. Kendisindenyardım istediler. Îsâ “aleyhisselâm” onlara acıdı ve ellerini gözlerinesürünce, yeniden göz nûruna kavuşdular. Lukanın anlatdığımu’cizeye gelince, bu da Îsâ aleyhisselâmın ne kadar merhametliolduğunu göstermekdedir. Îsâ aleyhisselâm, bir zevallı kadına tekoğlunun cenâze merâsiminde rastlamış. Kadına çok acıdığındançocuğunu diriltmişdir. Bugün bu mu’cizeleri inkâr eden pek çokhıristiyan vardır. Bir fen adamı, Îsâ aleyhisselâma <strong>îmân</strong> etse bile,onun böyle mu’cizeler yapamıyacağını ileri sürmekdedir. Dahâ1162 [m. 1748] de meşhûr târîhçi İskoçyalı David Hume, şöyle yazıyordu:(Mu’cize demek, tabî’at kanûnlarının ihlâli demekdir.Tabî’at kanûnları kat’î ve sâbit esâslar üzerine kurulmuşdur. Bunlarıtebdîl etmeğe imkân yokdur. Onun için, mu’cizelere inanılmaz.)Fekat, en mühim <strong>olan</strong>ı bugünün din adamlarından Rudolf Butmannınsözleridir: Bu teolog: (Evinde elektrik bulunan, radyo vetelevizyon kullanan bir adamın artık İncîllerde yazılı <strong>olan</strong> hayâlmahsûlü mu’cizelere inanması imkânı yokdur) demekdedir.Bu mu’cizelerin esâsına varmak ve onları mantıkî bir tarzdaîzâh edebilmek için, birçok tecribeler yapılmışdır: Meselâ, iki balıkla5000 den fazla insanın doyurulması, hakîkatde, büsbütünbaşka bir tarzda cereyan etmişdir. Îsâ aleyhisselâm, diğer nasrânîlerleberâber gezmeğe çıkmış, yemek zemânı gelince, herkes birlikdegetirdiği yemeği ortaya koymuş, Îsâ aleyhisselâm da, birlikdegetirdiği iki balıkla beş somun ekmeği bunlara ilâve etmiş vehepsi birlikde yemek yimişlerdir. Îsâ aleyhisselâmın deniz üzerindeyürüyerek havârîlerin gemisine gitmesi ise, temâmen bir optikhatâdır. Sisli havalarda, deniz kenârında yürüyen insanların, sankidenizde yürüyormuş gibi göründüklerini hepimiz biliriz. Fırtınanınkesilmesine gelince, Îsâ aleyhisselâmın işâret etdiği zemânda,fırtına esâsen kesilmeğe başlamışdı. İşâret etmese de kesilecekdi– 296 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!