16.07.2015 Views

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kollarını sararak oturduğu da görülmüşdür. Yemekde, giymekdeve herşeyde hizmetçilerini kendinden ayırmazdı. Onların işlerineyardım ederdi. Kimseyi dövdüğü, sövdüğü hiç görülmedi. Her zemânhizmetinde bulunan Enes bin Mâlik diyor ki, Resûlullaha onsene hizmet etdim. Onun bana yapdığı hizmet, benim Ona yapdığımdançok idi. Bana incindiğini, sert söylediğini hiç görmedim.7 — Söküklerini, yırtıklarını kendi de yamar, koyunlarını kendide sağar, hayvanlarına kendi de yem verirdi. Çarşıdan satın aldığınıeve kendisi götürürdü. Yolculukda hayvanlarına yem verir,ba’zan tımar da ederdi. Bunları ba’zan yalnız yapar, ba’zan da hizmetçilerineyardım ederdi.8 — Ba’zı kimselerin hizmetçileri gelip kendisini çağırdıklarında,Medînenin âdetine uyarak, onlarla elele verip yürürdü.9 — Hastaları ziyâret eder, cenâzelerde bulunurdu. Gönül almakiçin, kâfirlerin ve münâfıkların hastalarını da ziyâret ederdi.10 — Sabâh nemâzlarını kıldırdıkdan sonra, cemâ’ate karşıoturup, (Hasta <strong>olan</strong> kardeşimiz var mı? Ziyâretine gidelim!) buyururdu.Hasta yoksa, (Cenâzesi <strong>olan</strong> var mı? Yardıma gidelim!)derdi. Cenâze olursa, yıkanmasında, kefenlenmesinde yardımeder, nemâzını kıldırır, kabrine kadar giderdi. Cenâze yoksa,(Rü’yâ gören varsa anlatsın! Dinleyelim, tâbir edelim!) buyururdu.11 — Eshâbından birini üç gün görmese, onu sorardı. Yolculuğagitmiş ise, hayr düâ eder, şehrde ise, ziyâretine giderdi.12 — Yolda karşılaşdığı müslimâna önce kendi selâm verirdi.13 — Deveye, ata, katıra ve eşeğe biner, ba’zan başkasını da arkasınaoturturdu.14 — Misâfirlerine, Eshâbına hizmet eder, (Bir kavmin efendisi,en üstünü, onlara hizmet edendir) buyururdu.15 — Kahkaha ile güldüğü hiç görülmedi. Sessizce tebessümederdi. Ba’zan gülerken mübârek ön dişleri görünürdü.16 — Hep düşünceli, üzüntülü görünür, az söylerdi. Konuşmağatebessüm ederek başlardı.17 — Lüzûmsuz ve fâidesiz birşey söylemezdi. Lâzım olunca,kısa, fâideli ve ma’nâsı açık olarak söylerdi. İyi anlaşılması içinba’zan üç kerre tekrâr ederdi.18 — Yabancı ile ve tanıdıklarla ve çocuklarla ve ihtiyâr kadın-– 361 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!