16.07.2015 Views

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ıda da söylediğimiz gibi, bu sömürü ve işkence idâresi ve dinsiz hayâttarzı, kendiliğinden ortadan kalkmakdadır. Komünistliğin temeli<strong>olan</strong> dinsizlik propagandası yanında, bir de Ehl-i sünnet i’tikâdındanayrılmış sapıkların yapdıkları bölücü propagandalar vardır.Bu bozuk, sapık inanışlı müteassıb müslimânların, memleketlerinene gibi zararlar getirdiğini, Îrândaki Humeynî misâli göstermekdedir.Vehhâbîler ise, hakîkî islâm âlimlerinin bildirdiklerine uymayaninanışlarını ve temâmen keyfî <strong>olan</strong> hukûk anlayışlarını tatbîketmeğe kalkarak, dünyâda islâm dîni hakkında kötü kanâ’atler doğmasınasebeb olmakdadırlar. Hâlbuki dînimizde (Ahkâmdan, nass[âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîf] ile ve icma’ ile sâbit olmayanlar, zemânladeğişir) hükmü vardır. 1000 sene evvel, o günkü şartlara göreen mükemmel sayılan bir ictihâd, bugünün şartlarına uygun düşmeyebilir.Allahü teâlâ, bunu bilip, ona göre değişiklikler yapabilmemiziçin derin âlimlere, ya’nî müctehidlere “rahime-hümullahüteâlâ” (Akl), (İlm) ve (Takvâ) denilen üç mühim kuvvet vermişdir.Sonra gelen âlimler, 1000 sene önce yapılan ictihâdlar arasından,zemâna uygun <strong>olan</strong>ları seçip, kitâblara yazmışlardır.Önce, Ehl-i sünnet âlimlerinin “rahime-hümullahü teâlâ” bildirdikleridoğru <strong>îmân</strong>ın ne olduğunu öğrenelim. Sonra, bu öğrendiğimizeuygun olarak inanalım. Îmânı bozuk <strong>olan</strong> kimse, Allahü teâlânınrızâsına, sevgisine kavuşamaz. Onun rahmetinden, yardımındanmahrûm kalır. Râhatı, huzûru bulamaz. Îmânımızı düzeltdikdensonra, ahlâkımızı da düzeltelim! İslâmiyyete sımsıkı sarılalım. Ya’nîAllahü teâlânın ve Peygamberimizin “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”emrlerine ve yasaklarına uyalım. Onun farz etdiği ve Peygamberimizin“sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” bildirdiği ibâdetlerimiziyaparak, kalblerimizi temizliyelim. Harâm ve mekrûh <strong>olan</strong> yasaklardansakınarak, nefslerimizi ve sıhhatimizi islâh edelim. Böyle yapanlarınkalbi, hep iyilik yapmak ister. Kötülük yapmak hâtırına bilegelmez. Rûh ve kalb temiz ve beden kuvvetli olunca, el ele vererekkardeşçe ve son derece DÜRÜST olarak çalışmak kolay olur.Din düşmânlarının ve münâfıkların ve mezhebsizlerin sözlerine,propagandalarına aldanmıyalım. Eğer böyle hakîkî müslimân olurve FÂİDELİ İŞLER yaparsak, yukarıda Kur’ân-ı kerîmin (Tîn) sûresindebeyân buyurulduğu gibi, Allahü teâlâ bizden râzı olacak, bizeyardım edecekdir. Eğer <strong>îmân</strong>ımızı düzeltmez ve Muhammed“sallallahü aleyhi ve sellem”in dînine uymaz ve hayrlı iş görmez, sapık,bozuk inanışlar uğruna döğüşür veyâ kendi şahsî menfe’atlerimiziçin gayr-ı meşrû’ yollara saparsak ve kadınlarımızın ve kızlarımızınavret mahallini örtmezsek, Allahü teâlâ bizi AŞAĞILARINAŞAĞISI yapacakdır. O zemân, vay hâlimize!– 473 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!