16.07.2015 Views

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

herkese lâzım olan îmân - cubuklukoyu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kan bakımından çok yakın <strong>olan</strong> Ebû Tâlibde ve Ebû Lehebde ise,mü’minlerin en aşağısında bulunan şeref ve üstünlük hiç yokdur.]Kan bakımından yakın olduğu için, hazret-i Fâtıma, hazret-i Hadîceile hazret-i Âişeden “radıyallahü anhünne” dahâ üstündür.Fekat, bir bakımdan üstünlük, her bakımdan üstün olmasını göstermez.Bu üçünden en üstün hangisi olduğunu, âlimlerimiz başkabaşka söylemişdir. Hadîs-i şerîflerden anlaşıldığına göre, üçü deve hazret-i Meryem ve Fir’avnın hâtunu hazret-i Âsiye “radıyallahüteâlâ anhünne ecma’în”, dünyâ kadınlarının en üstünüdürler.Hadîs-i şerîfde, (Fâtıma, Cennet hâtunlarının üstünüdür. Hasenve Hüseyn de, Cennet gençlerinin yüksekleridir) buyuruluyor ki,bu, bir bakımdan üstünlükdür.Bunlardan sonra, Eshâb-ı kirâmın en üstünleri (Aşere-i mübeşşere)denya’nî Cennet ile müjdelenmiş on kişiden <strong>olan</strong>lardır. Bunlardansonra, Bedr gazâsında bulunan üçyüzonüç kişi üstündür.Onlardan sonra Uhud gazâsındaki yediyüz arslanın arasında bulunanlarınhepsi, dahâ sonra da (Bî’at-ür-rıdvân), ya’nî ağaç altındaResûlullaha söz veren bindörtyüz kişi üstündür.Resûl-i ekrem “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin yolunda,canlarını, mallarını fedâ eden, Ona yardım eden Eshâb-ı kirâmın“radıyallahü anhüm ecma’în” hepsinin ismlerini, saygı ile, sevgiile söylememiz, bize vâcibdir. Onların büyüklüğüne yakışmıyansözler söylememiz, aslâ câiz değildir. İsmlerini saygısızca söylemek,dalâletdir, sapıklıkdır.Resûlullahı seven kimsenin, Onun Eshâbının hepsini de sevmesi<strong>lâzım</strong>dır. Çünki, bir hadîs-i şerîfde, (Eshâbımı seven, beni sevdiğiiçin sever. Onları sevmiyen kimse, beni sevmemiş olur. Onlarıinciten, beni incitir. Beni inciten de, Allahü teâlâyı incitmiş olur.Allahü teâlâyı inciten kimse, elbette azâb görecekdir) buyuruldu.Başka bir hadîs-i şerîfde de, (Allahü teâlâ, benim ümmetimden birkuluna iyilik yapmak isterse, onun kalbine, Eshâbımın sevgisiniyerleşdirir. Onların hepsini canı gibi sever) buyuruldu.Bunun için, Eshâb-ı kirâm arasında <strong>olan</strong> muhârebeleri; kötüdüşüncelerle ve halîfeliği ele geçirmek, nefsin arzûlarını yerine getirmekiçin yapdıklarını sanmamalıdır. Böyle sanmak ve bununiçin o büyüklere dil uzatmak, münâfıklıkdır ve felâkete sürüklenmekdir.Çünki, Resûlullahın huzûrunda oturmakla, Onun mübâreksözlerini işitmekle, te’assub [ya’nî inâdcılık, çekememek] vemevkı’ arzûsu ve dünyâya düşkün olmak, hepsinin kalblerindensıyrılmış, gitmişdi. Hırs [doymazlık, düşkünlük], kin ve kötü huydankurtulmuş, tertemiz olmuşlardı. O yüce Peygamberin “sallal-– 38 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!