bübi̇yna ömürzakovna oruzbayeva'nin akademi̇k hayati ve ...
bübi̇yna ömürzakovna oruzbayeva'nin akademi̇k hayati ve ...
bübi̇yna ömürzakovna oruzbayeva'nin akademi̇k hayati ve ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
dilinin eskiden kullandığımız (Arap, Latin) yazı sistemlerinin, özellikle de Rusça<br />
yazım kurallarının iyi örneklerinden faydalanılarak oluştu desek yanlış olmaz. Rusça<br />
başka dillerin zenginleşmesine kaynak oldu. Özellikle terimler hazır olduğu gibi<br />
kullanılıyor; ya da dilin morfolojik özelliklerine göre çeviriliyordu. Kullandığımız<br />
yazım kurallarının her gün artmakta olan kelimeleri kapsamadığı bellidir. Burada<br />
yazım geleneklerini korunmamız <strong>ve</strong> dilin iç özelliklerini dikkate almamız gerek.<br />
Yazım kurallarının ilk görevi, okuryazarlığı sağlamaktır. Dil kültürünün<br />
görevlerini yerine getirmede araçtır.<br />
Kırgız yazı dili Arap alfabesinden ibaretti <strong>ve</strong> 1924 yılında oluşmuştu. Sonra<br />
Latin alfabesiyle değiştirilmişti (1928). Halkların yakınlaşması, eşit gelişmesi<br />
amaçlarıyla 1940 yılında SSCB’deki başka Türk dilleri gibi Kırgız dili de Kiril<br />
alfabesiyle yazılmaya başlandı.<br />
Kırgız dilinin yazım kurallarının tarihi uzun bir zamanı kapsar. Bugün ise<br />
Kırgız dilinin yazılı, edebi dilinin göstergeleri (imla, leksikoloji <strong>ve</strong> gramer, üslup)<br />
düzene koyuldu. Yazım kurallarının tartışılmaz şekilde kullanılmasına alışıldı.<br />
Yabancı kelimelerin alınması, çevrilmesi düzene koyuldu.<br />
Durum böyle olsa da diğer diller de olduğu gibi Kırgızcanın imlasında da<br />
değişiklikler olmaktadır. Bazı kurallar kullanılmaz hale gelir, bazıları ise baştan beri<br />
bazı olayları kapsamadan gelir. En önemlisi, bir zamanlarda oluşan kural dildeki<br />
devamlı leksikolojik hareketlerden dolayı kelime gruplarının yazım özelliklerini<br />
kapsayamayabilir.<br />
23 Mayıs 1953 yılında onaylanan ‘Kırgız dilinin yazım kuralları’nın kullanımı<br />
kanununun üzerinden otuz yıl geçti. Bütün basın <strong>ve</strong> yayınlar, sözlüklerin<br />
oluşturulması bu kurallara uygun olarak gerçekleştiriliyordu. Fakat, yazım<br />
kurallarının büyük eksiklikleri her geçen yıl fark edilmektedir. Eğitimdeki <strong>ve</strong> edebi<br />
dilin kullanıldığı bütün alanlardaki karışıklıklar bu durumu belli ediyor. Bu, yazım<br />
kurallarının gözden geçirilmesinin zamanının geldiği anlamına gelmektedir. Buna<br />
rağmen biz kayıtsız davranmaktayız. Bu kayıtsızlığı gazeteciler, çevirmenler,<br />
yazarlar bir yana, dilbilimciler bile göstermektedir. Benim gözlemime göre bunların<br />
nedeni. 1) Yazım kurallarının yıllardır yenilenmemesi, 2) Kuralların yeterince açık<br />
olmaması <strong>ve</strong>ya iyice açıklanmamış olmasıdır.