17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

da sürdürüldü. Evrenselciliği (yaşam ve ölüm sorunları) maddi bedensel<br />

öğeyle (şarap, yiyecek, bedensel aşk), zaman öğesinin farkındalığıyla<br />

(gençlik, yaşlılık, yaşamın geçici mahiyeti, baht değişiklikleri)<br />

birleştiren benzer bir gelenek, Baküs ayinlerinin içki<br />

alemlerine özgü şarkılar geleneği de vardır; bu şarkılar, özgün bir<br />

ütopik havayı, aynı sınıftan ayyaşların ve tüm insanların kardeşliğini,<br />

zenginliğin galibiyeti ve aklın zaferini ifade eder.<br />

Deliler bayramının, eşek bayramının komik ritüelleri ve diğer<br />

bayramların çeşitli komik törenleri ve kutlamaları belli bir yasallık<br />

taşıyordu. Kara büyüler meşrulaşmıştı ve şeytanların gösteriden<br />

birkaç gün önce sokaklarda ve varoşlarda özgürce dolaşıp, şeytani<br />

ve tekinsiz bir atmosfer yaratmalarına izin veriliyordu. Karnaval<br />

kadar pazar meydanındaki eğlenceler de yasallaşmıştı. Bu yasallaşma<br />

zorlamaydı elbette, kısmiydi ve çatışmalara, yeni yasaklara yol<br />

açıyordu. Tüm ortaçağ boyunca Kilise ve devlet az ya da çok taviz<br />

vermeye, pazar yerini tatmin etmeye mecbur kaldı. Dünyanın yalnızca<br />

gülme kılıfı altında resmi rutininden çıkmasına izin verilen<br />

bayram günleriyle katı biçimde sınırlanan küçük zaman adacıkları<br />

tüm yıla serpiştirilmişti. Gülme dışında hiçbir şey olmaması koşuluyla<br />

engeller kaldırılıyordu.<br />

Evrenselcilik ve özgürlük dışında, gülmenin üçüncü önemli<br />

özelliği, insanların gayri resmi hakikatiyle olan bağlantısıydı.<br />

Sınıf kültürünün ciddi yönleri resmi ve otoriterdir; şiddetle, yasaklarla,<br />

sınırlamalarla ilişkilidir ve daima bir korku ve sindirme<br />

öğesi içerir. Ortaçağ’da bu öğeler hüküm sürüyordu. Oysa, gülme<br />

korkuyu alteder çünkü hiçbir engelleme, hiçbir sınırlama tanımaz.<br />

Gülmenin dili, şiddet ve otoritenin kullanımına sokulamaz asla.<br />

Ortaçağ insanını en fazla etkileyen, gülmenin korku karşısındaki<br />

zaferiydi. Bu, yalnızca Tanrı’nın gizemli terörü karşısındaki bir<br />

zafer değildi, doğa güçlerinin uyandırdığı huşu karşısında ve her<br />

şeyden çok da, kutsanan ve yasaklanan (“mana” ve “tabu”) her şeyle<br />

bağlantılı baskı ve suçluluk karşısında kazanılan bir zaferdi. Bu,<br />

Tanrı’nın ve insanın iktidarının, otoriter emirlerin ve yasaklamaların,<br />

ölüm ve ölümden sonraki cezalandırmanın, cehennemin ve yeryüzünün<br />

kendisinden daha korkutucu olan her şeyin yenilgisiydi.<br />

110

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!