17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sel özgüllük, belirli hiçbir konuşma tarzı vb. yoktur, toplumsal açıdan<br />

tipik hiçbir dilsel çehrenin (anlatıcının olası kişiliği) arkalarından<br />

kafasını uzatıp kendini göstermesi gerekmez. Her yerde, tek bir<br />

çehreyle karşılaşırız -her sözcüğün sanki kendisininmiş gibi<br />

hesabını veren yazar/yaratıcının dilsel çehresi. Her şiirsel sözcükten<br />

türeyen bu anlamsal ve vurgusal iplikçikler, çağrışımlar, ibareler,<br />

dokundurmalar, bağıntılar ne denli çok ve çeşitli olursa olsun,<br />

hepsine de tek bir dil, tek bir kavramsal ufuk yeterlidir; heteroglot<br />

toplumsal bağlamlara gerek yoktur. Dahası, bizzat şiirsel sembolün<br />

devinimi (sözgelimi, bir eğretilemenin açınlanması) tam da dilin bu<br />

bütünlüğünü, nesnesiyle dolayımsız bir tekabüliyeti varsayar. Konuşmanın<br />

toplumsal çeşitliliği, yapıtta ortaya çıkacak ve yapıtın dilini<br />

katmanlaştıracak olsaydı, yapıtın içindeki sembollerin hem<br />

normal gelişimini hem de etkinliklerini imkânsız kılardı.<br />

Şiirsel türlerin ritmi, hissedilecek ölçüde bir katmanlaşmayı<br />

desteklemez. Ritm, (en dolayımsız ritmik birimler aracılığıyla) bütünün<br />

vurgu sisteminin her boyutu arasında dolayımsız bir katılım<br />

yaratarak, potansiyel olarak sözcükte barınan sözün ve kişinin toplumsal<br />

dünyalarını daha başlangıç aşamasında tahrip eder: Ne olursa<br />

olsun, ritm onlara kesin sınırlar koyar, açınlanmalarına veya<br />

maddileşmelerine izin vermez. Ritm, şiirsel biçemin ve bu biçemin<br />

ortaya koyduğu üniter dilin yüzeyinin bütünsel ve sımsıkı kapalı niteliğini<br />

daha da pekiştirmeye ve yoğunlaştırmaya hizmet eder.<br />

Bu işlemin -dili öteki insanların amaçları ve vurgularıyla dolu<br />

tüm boyutlarından soyundurmanın, toplumsal heteroglossia’nın<br />

tüm izlerini ve dilin çeşitliliğini yok etmenin- sonucu olarak şiirsel<br />

yapıtta gerilim yüklü bir dil bütünlüğüne ulaşılır. Bu bütünlük naif<br />

olarak yalnızca şiirin, henüz dili ve ideolojisi katmanlaşmamış olan<br />

kapalı, üniter, ayrımlaşmamış bir toplumsal çevrenin sınırlarını aşmadığı<br />

son derece ender dönemlerinde mevcut olabilir. Çoğunlukla,<br />

bir yapıtın üniter şiirsel dilinin, kendisiyle zamandaş edebi dilin<br />

heteroglot ve dil açısından çeşitlilik sergileyen kaosundan kendini<br />

ayırarak doğuşuna aracılık eden şiddetli ve bilinçli bir gerilim<br />

gözlemleriz.<br />

Şairin yol alma şekli tam anlamıyla böyledir. Düzyazı alanında<br />

76

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!