17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

zırdaki veya yakındaki gönderilenlerin/alıcıların nihai istemine teslim<br />

edemez asla (sonuçta, hemen sonraki nesilden olanlar bile<br />

yanılabilir); ve daima (az ya da çok bir farkındalıkla) kendisini<br />

farklı yönlerde uzak kılabilen daha yüksek bir yanıtlayıcı anlama<br />

örneği önvarsayar. Her diyalog sanki, diyaloğun tüm katılımcılarının<br />

üzerinde duran görünmez bir şekilde mevcut bir üçüncü tarafın<br />

yanıtlayıcı anlamasının artalanında gerçekleşir. (Karş. Faşist işkence<br />

sandalyesinin veya cehenneminin Thomas Mann’de mutlak işitilme<br />

yoksunluğu olarak, üçüncü tarafın mutlak eksikliği olarak anlaşılması.)<br />

19<br />

Yukarıda sözü edilen üçüncü taraf mistik veya metafizik bir varlık<br />

değildir (her ne kadar, belirli bir dünya anlayışı göz önünde bulundurulduğunda,<br />

böyle ifade edilebilse de) -sözcenin bütününün<br />

kurucu boyutudur, daha derin bir analiz kapsamında, sözcenin bütününde<br />

açığa çıkarılabilir. Bu, her zaman için işitilmeyi isteyen,<br />

daima yanıtlayıcı anlama arayışında olan ve dolaysız anlamada durmayıp,<br />

daha da fazlasını zorlayan sözcüğün doğasından kaynaklanır.<br />

Söz için (ve dolayısıyla, bir insan için) yanıt yokluğundan daha<br />

korkunç hiçbir şey yoktur. Yanlış olduğu bilinen bir söz bile tamamen<br />

yanlış değildir ve daima, biçimde bile olsa kendisini anlayacak<br />

ve haklı çıkaracak bir örnek önvarsayar: “Benim konumumda kim<br />

olsa yalan söylerdi.”<br />

Karl Marx, yalnızca sözde dile getirilen düşüncenin başka bir<br />

19. Mann’ın Dr. Faustus'unda, şeytan cehennemi şöyle tasvir eder: “hiçbir merhamet,<br />

hiçbir isyan, hiçbir atfedişin, 'bir ruha gerçekten böyle yapamazsın' diye<br />

dile gelen, inanamayan, isyan dolu itiraza hiçbir kulak verişin olmayışıdır cehennem:<br />

yapılır, olur, hem de, hesabı sözlerle hiç verilmeden; ses geçirmez yeraltında,<br />

Tanrı'nın işitemeyeceği yerde ve ebediyen olur" (Dr. Faustus, çev. H. T. Lowe-Porter<br />

[Londra: Penguin Books, 1968], s. 238). Gestapo ve SS işkence odaları,<br />

romanını kaleme aldığı sırada Mann'ın zihninde önemli bir yer işgal ediyordu,<br />

zira tam da o dönemde, en korkunç soykırım kamplarındakiler kurtarılıyor ve<br />

Nazi dehşeti tüm boyutlarıyla dünyaya sergileniyordu. Mann bu dönemde, Amerikan<br />

askeri kuvvetlerinin işgalindeki bölgelerde Alman vatandaşlarına dağıtılan<br />

bir gazete için özel bir makale kaleme almıştı (bu makale önce “Almanların Suçu”<br />

adıyla, daha sonra da “Kamplar" adıyla yayımlandı) (bkz. The Story of a Novel:<br />

The Genesis of ‘Doktor Faustus', çev. Richard ve Clara Winston [New York:<br />

Knopf, 19611, s. 115).<br />

364

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!