17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

tür, meslek ve toplumsal temelli katmanlaşması- romana dahil olduğu<br />

andan itibaren, romanın içerisinde kendi özel düzenini tesis<br />

eder ve yazarın tasarladığı konuyu orkestralayan benzersiz bir sanatsal<br />

sisteme dönüşür.<br />

Böylelikle, bir düzyazı yazarı kendisini, kendi yapıtının dilinden<br />

ve aynı zamanda, yapıtın farklı katmanları ve yönlerinden<br />

değişik derecelerde uzaklaştırabilir. Kendisini bütünüyle dile teslim<br />

etmeden dili kullanabilir, dile kendisine kısmen yabancı veya tamamen<br />

yabancı bir şey olarak yaklaşabilir ve aynı zamanda, dili eninde<br />

sonunda kendi amaçlarına hizmet etmeye zorlayabilir. Yazar<br />

(kendisini az ya da çok uzaklaştırdığı) belli bir dilde konuşmaz, bunun<br />

yerine, adeta dil aracılığıyla konuşur, her nasılsa az ya da çok<br />

maddileşmiş, nesnelleşmiş olan bir dille, adeta bir vantirilok rolünü<br />

üstlendiği bir tarzda konuşur.<br />

Düzyazı yazarı bir romancı olarak, başkalarının amaçlarını kendi<br />

çalışmasının heteroglot dilinden dışlamaz, heteroglot dillerin ardındaki<br />

toplumsal-ideolojik kültürel ufukları (büyük ve küçük dünyaları)<br />

çiğnemez -aksine, bunları çalışmasına katar. Düzyazı yazarı,<br />

zaten başkalarının toplumsal amaçlarıyla dolmuş olan sözcükleri<br />

kullanır ve bu sözcüklerin, kendi yeni amaçlarına, ikinci bir efendiye<br />

hizmet etmelerini sağlar. Bu nedenle, düzyazı yazarının amaçları<br />

kırılmaya uğrayarak yön değiştirir; bu yön değişikliği, yazarın<br />

uğraştığı yön değiştirmiş, toplumsal-ideolojik olarak yabancı, zaten<br />

cisimleşmiş ve nesneleşmiş heteroglot dillerin bu yabancılık, cisimleşmişlik,<br />

nesneleşmişlik derecesine bağlı olarak farklı açılardan<br />

gerçekleşir.<br />

Sözcüğün, başkalarının sözceleri ve dilleri arasındaki konumlanışı<br />

ve bu konumla bağlantılı tüm özgül fenomenler, romanın biçeminde<br />

sanatsal bir önem kazanır. Ses çeşitliliği ve heteroglossia romana<br />

girip, romanın içerisinde yapılanmış bir sanatsal sistem oluşturacak<br />

şekilde örgütlenir. Bir tür olarak romanı farklı kılan nitelik<br />

işte budur.<br />

Bir tür olarak romanın özgüllüğüyle başa çıkabilecek herhangi<br />

bir biçembilim sosyolojik bir biçembilim olmak zorundadır. Romansı<br />

söylemin iç toplumsal diyalojizmi, söylemin somut toplum-<br />

78

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!