17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

tılar doğurur. Sanatsal edebiyatta -“ölülerin diyalogu” (on yedinci<br />

yüzyılda, Lucian’da)- edebiyatın özel niteliklerine uygun olarak,<br />

öbür dünyada buluşmaya dair hayali bir durum mevcuttur. Komedide<br />

yaygın olarak kullanılan zıt örnek ise, gerçek diyalojik temasın<br />

anlaşıldığı ama yanıtlar arasında anlamsal bir temasın (hatta tahayyül<br />

edilebilir herhangi bir temasın) bulunmadığı iki sağır insan<br />

arasında geçen diyalog durumudur. Sıfır derece diyalojik bağıntılar.<br />

Burada, diyalogda üçüncü bir kişinin bakış açısı sergilenir (diyaloğa<br />

katılmayan ama diyalogu anlayan birinin bakış açısı). Tüm bir<br />

sözcenin anlaşılması daima diyalojiktir.<br />

Öte yandan, kişi, diyalojik bağıntıları çelişkiye, çatışmaya, polemiğe<br />

veya anlaşmazlığa (uzlaşmazlığa) indirgeyerek, bu bağıntıları<br />

basite indirgeyici ve tek taraflı olarak anlayamaz. Uzlaşma (anlaşma)<br />

çeşitleme ve ton bakımından çok zengindir. Bütün açılardan<br />

benzer olan iki sözce (“Güzel hava!” -“Hava güzel!”), gerçekten<br />

de aynı olmayan farklı seslere ait iki sözce ise, diyalojik uzlaşma<br />

bağıntıları ile bağlantılıdır. Bu, bir yankı değil, iki sözcenin karşılıklı<br />

bağıntılarındaki kesin bir diyalojik olaydır. Çünkü sonuçta, uzlaşma<br />

olmayabilirdi de (“Hayır, çok da güzel bir hava değil” vb.)<br />

Dolayısıyla, diyalojik bağıntılar, sözcüğün dar anlamıyla diyalojik<br />

sözden çok daha kapsamlıdır. Ayrıca, diyalojik bağıntılar, son<br />

derece monolojik söz yapıtları arasında bile daima mevcuttur.<br />

Dil birimleri arasında, bu birimleri nasıl anladığımızdan ve kendilerini<br />

aldığımız dil yapısının düzeyinden bağımsız olarak (sesbirimler,<br />

biçimbirimler, sözlükbirimler, tümceler vb.) hiçbir diyalojik<br />

bağıntı yoktur. Sözce (bir konuşma bütünü olarak), dil yapısının bir<br />

sonraki, daha yüksek düzeyinin veya dizisinin bir birimi olarak<br />

(sözdiziminin üzerinde) görülemez, çünkü diğer düzeylerin dilsel<br />

bağıntılarıyla kıyaslanamayan tamamen farklı (diyalojik) bağıntıların<br />

dünyasına girer. (Belirli bir düzlemde, yalnızca sözcenin sözcükle<br />

yan yana gelmesi olanaklıdır). Bir bütün olarak sözce, bundan<br />

böyle dilin bir birimi değildir (“söz akışı”nın veya “söz zinciri”nin<br />

bir birimi değildir); sırf resmi bir tanıma değil aynı zamanda<br />

bağlamsal bir anlama sahip sözlü iletişimin bir birimidir (yani, değerle<br />

-hakikat, güzellik vb.- bağıntılı olan ve yanıtlayıcı bir anla-<br />

362

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!