17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Diğer türleri tür olarak, yani tamamlanmış nitelikleriyle, sanatsal<br />

deneyimin içlerine akıtılabileceği, önceden var olan, hemen hemen<br />

sabit biçimler olarak tanıyoruz. Bunların ilk oluşum süreci, tarihsel<br />

olarak belgelenen gözlemin dışında yatmaktadır. Epikle, hem<br />

gelişiminin tamamlanmasından bu yana uzun zaman olmuş, hem de<br />

çoktan modası geçmiş bir tür olarak karşılaşırız. Belirli çekincelerle,<br />

aynısını belli başlı diğer köklü türler için, hatta trajedi için bile<br />

söyleyebiliriz. Bu türlerin tarihteki yaşamları, başka bir deyişle,<br />

bildiğimiz, aşina olduğumuz yaşamları, sertleşmiş, artık esnek olmayan<br />

çatılarıyla çoktan tamamlanmış türler olarak sürdürdükleri<br />

yaşamdır. Bu türlerin her biri, edebiyatta otantik bir tarihsel güç<br />

olarak işleyen kendi kanonlarını* geliştirmişlerdir.<br />

Bu türlerin hepsi ya da hiç değilse belirleyici özellikleri, yazılı<br />

dilden ve kitaptan bir hayli eskidir ve bugüne dek kendilerine özgü<br />

eski sözsel ve işitsel nitelikleri muhafaza etmişlerdir. Tüm köklü<br />

türler arasında yalnızca roman, yazı ve kitaptan daha gençtir: Yalnızca<br />

roman, yeni sessiz algılama biçimlerine, yani okumaya, organik<br />

olarak açıktır. Ama burada son derece büyük önemi haiz bir<br />

gerçek, romanın öbür türlerin tersine, kendine ait hiçbir kanona sahip<br />

olmadığıdır; yalnızca romanın tekil örnekleri tarihsel olarak etkindir,<br />

roman tür temelli bir kanona sahip değildir. Öbür türlerin incelenmesi,<br />

tıpkı ölü dillerin incelenmesine benzer; oysa romanın<br />

incelenmesi, yaşayan, üstüne üstlük hâlâ genç olan dillerin incelenmesine<br />

benzer.<br />

Bu, bir roman teorisinin formüle edilmesindeki olağanüstü güçlüğü<br />

de açıklamaktadır. Çünkü böylesi bir teorinin merkezinde, teorinin<br />

öbür türler sözkonusu olduğunda karşılaştığından tamamen<br />

farklı bir inceleme konusu yatar. Roman öbür türler arasında yer<br />

alan bir tür değildir yalnızca. Gelişimlerini tamamlamalarından beri<br />

uzun bir süre geçmiş ve kısmen zaten ölmüş olan türler arasında<br />

gelişmekte olan tek türdür roman. Dünya tarihinin yeni bir çağında<br />

doğup serpilen ve dolayısıyla bu çağla derinden derine bağlantılı<br />

olan tek türdür; oysa öbür köklü türler bu çağa çoktan sabit biçim-<br />

* kanon: otantik olarak yerleşikleşen yapıtlar bütünü, Dictionary of Literary Terms<br />

and Literary Theory, Penguin Books, 3. basım, 1992<br />

165

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!