17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kapalı ve kör olan ulusal diller dönemi son bulur. Diller birbirlerine<br />

ışık tutar: Sonuçta bir dil, kendisini ancak başka bir dilin ışığında<br />

görebilir. Ayrıca, “diller”in belirli bir ulusal dil içinde naif ve direngen<br />

bir biçimde bir arada varoluşu da son bulur -başka bir deyişle,<br />

bölgesel lehçeler, toplumsal ve mesleki lehçeler ve jargonlar,<br />

edebi dil, edebi dil içindeki türe dayalı diller, dildeki dönemler vb.<br />

arasında bundan böyle barışçıl bir bir arada varoluş söz konusu olamaz.<br />

Tüm bunlar, etkin, karşılıklı bir neden-sonuç ve karşılıklı-aydınlatma<br />

sürecini harekete geçirdi. Sözcükler ve dilin dokusu değişmeye<br />

başladı; nesnel olarak, daha önce oldukları şey olmaktan<br />

çıktılar. Bu dışsal ve içsel karşılıklı-aydınlatma koşulları altında,<br />

verili her dil -dilsel kompozisyonu (sesbilgisi, sözcük dağarcığı,<br />

biçimbilim vs.) kesinlikle aynı kalsa bile- o dil içinde yaratımda<br />

bulunan bilinç için nitel açıdan farklı bir şeye dönüşerek adeta yeniden<br />

doğdu.<br />

Etkin biçimde polyglot olan bu dünyada, dil ve dilin nesnesi<br />

(yani, gerçek dünya) arasında tamamen yeni ilişkiler kurulur -ve<br />

bu da, kapalı ve sağır monoglossia dönemleri boyunca biçimlenmiş<br />

olan kemikleşmiş türlerin tümü için muazzam sonuçlar barındırır.<br />

Diğer belli başlı köklü türlerin tersine, roman tam da dışsal ve içsel<br />

polyglossia’nın yoğun edimselleşmesi sürecinin etkinliğinin doruğuna<br />

ulaştığı sırada ortaya çıktı ve olgunlaştı; bu onun içine doğduğu<br />

ortamdır. Bu nedenle, roman dilsel ve biçemsel boyutunda edebiyatın<br />

gelişme ve yenilenme sürecinde liderlik rolünü üstlenebilirdi.<br />

Yukarıda sözünü ettiğim çalışmamda, romanın polyglossia ile<br />

olan bağlantısı tarafından belirlenen engin biçemsel özgünlüğünü<br />

aydınlatmaya çalışmıştım.<br />

Şimdi, her ikisi de bir tür olarak romanda yapının tematik boyutuyla<br />

ilgili olan diğer iki özelliği ele alalım. Bu özellikler en iyi, romanın<br />

epikle karşılaştırılması aracılığıyla ortaya çıkarılıp aydınlatılabilir.<br />

Kendi başına bir tür olarak epik, amaçlarımız doğrultusunda, üç<br />

kurucu öğeyle karakterize edilebilir: (1) ulusal bir epik geçmiş<br />

176

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!