17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

anı: Yapıtlarında “ansızın” sözcüğüne nadiren rastlanır ve bu sözcük<br />

asla önemli bir olaya öncülük etmez. Dostoyevski’nin aksine<br />

Tolstoy süreden, zamanın uzatılmasından hoşlanır. Tolstoy biyografik<br />

zaman ve uzamdan sonra en fazla önemi doğa kronotopuna,<br />

aile-pastoral kronotopu ve hatta pastoral emek kronotopuna verir<br />

(köylü emeği betimlemelerinde).<br />

* * *<br />

Peki bütün bu zaman-uzamların ne gibi bir önemi vardır? En belirgin<br />

olan şey, anlatı açısından taşıdıkları anlamdır. Romanın temel<br />

anlatısal olaylarını örgütleyen merkezdir bu zaman-uzamlar. Zaman-uzam,<br />

anlatı düğümlerinin bağlandığı ve birleştiği yerdir. Anlatıyı<br />

biçimlendiren anlamın bu zaman-uzamlara ait olduğu, hiçbir<br />

çekince ilave edilmeksizin söylenebilir.<br />

Zaman-uzamın temsil etme bakımından taşıdığı önemden güçlü<br />

bir biçimde etkilenmekten kaçınamayız. Sonuçta, zaman dokunulur<br />

ve görünür hale gelir; zaman-uzam anlatıdaki olayları somutlar, cisimleştirir<br />

onlara, yaşam kazandırır. Bir olay iletilebilir hale gelir,<br />

bilgiye dönüşür, kişi olayın geçtiği yer ve zamana dair kesin bilgi<br />

verebilir hale gelir. Ama olay bir figür [obraz] olmaz. Olayların<br />

gösterilirliği, temsil edilebilirliği için gerekli zemini hazırlayan bizzat<br />

zaman-uzamdır. Bu, tam da zaman işaretlerinin -insan yaşamının,<br />

tarihin zamanı- yoğunluğu ve somutluğundaki özel artış sayesinde<br />

iyice tanımlanmış uzamsal alanlar içinde gerçekleşir. Zamanuzamda<br />

olayların bir temsilinin yapılandırılmasını mümkün kılan<br />

da budur. Bir romandaki “sahnelerin” açınlandığı temel nokta işlevini<br />

görür, aynı zamanda zaman-uzamdan uzakta konumlanmış<br />

olan diğer “bağlayıcı” olaylar da sırf kuru bilgi ve iletilen olgular<br />

olarak görünür (örneğin, Stendhal’de bilgilendirme ve iletme büyük<br />

önem taşır; temsil birkaç sahnede sıkışmış ve yoğunlaşmıştır<br />

ve bu sahneler de, romanın “bilgilendirici” parçalarının bile daha<br />

somut görünmesine yol açan bir ışık saçar -örneğin, Armance'nin<br />

yapısıyla karşılaştırın). Böylece, uzamdaki zamanı maddileştirmek<br />

için birincil araç işlevini gören zaman-uzam, temsili somutlaştırma<br />

merkezi olarak, tüm romana vücut veren bir güç olarak ortaya çı­<br />

324

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!