17.04.2014 Views

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

ce87842134d8e1f2e3dce1a3f356957dc412e45a

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çalışan romancı ise (ve neredeyse her düzyazı yazarı) tamamen<br />

farklı bir patikaya dalar. Edebi ve edebi-olmayan dilin heteroglossia’sı<br />

ve dil çeşitliliğini, zayıflatmak yerine pekiştirerek kendi çalışmasına<br />

buyur eder (söz konusu heteroglossia ve dil çeşitliliğinin<br />

tikel özbilinciyle etkileşime girer). Aslında, romancı biçemini dilin<br />

bu katmanlaşması, dilin söz çeşitliliği ve hatta dil çeşitliliği sayesinde<br />

kurar ama aynı zamanda, kendi yaratıcı kişiliğinin bütünlüğünü<br />

ve (kuşkusuz başka düzeyde bir bütünlük olsa da) kendi biçemi-<br />

nin bütünlüğünü de korur.<br />

Düzyazı yazarı, sözcükleri kendisine yabancı amaçlar ve tınılardan<br />

arındırmaya kalkışmaz, toplumsal heteroglossia’nın sözcüklerde<br />

gömülü tohumlarını yok etmez, her biri yapıtının nihai anlamsal<br />

çekirdeğinden, yani, kendi kişisel amaçlarının merkezinden farklı<br />

bir uzaklıkta bulunan sözcüklerin ve biçimlerin arkasından pırıldayan<br />

tipik dil özellikleri ve söylem tarzlarının (potansiyel anlatıcıkişilikler)<br />

kökünü kazımaya kalkmaz.<br />

Düzyazı yazarının dili kendisini, yazara ve yazarın nihai anlamsal<br />

somutlanışına az ya da çok yakınlık derecesine göre düzenler:<br />

Dilin belirli yönleri, yazarın anlamsal ve anlatımsal amaçlarını (şiirde<br />

olduğu gibi) doğrudan doğruya ve dolayımsız olarak ifade<br />

eder; dilin diğer yönleri ise, bu amaçları süzgeçten geçirir; düzyazı<br />

yazarı, bu sözcüklerin hiçbiriyle tamamen bütünleşmez, bunun yerine,<br />

her birini özel bir şekilde vurgular -esprili, ironik, parodik vb.<br />

bir şekilde 17 ; başka bir grupsa, yazarın niyetlerini daha kapsamlı bir<br />

şekilde kırılmaya uğratarak, yazarın nihai anlamsal somutluğundan<br />

daha da uzak durabilir; son olarak, bir de, yazara ait hiçbir amaç<br />

taşımayan sözcükler bulunmaktadır: Yazar bu sözcüklerde kendisini<br />

ifade etmez (sözcüğün yazarı olarak) -bunun yerine, bu sözcükleri<br />

benzersiz birer söz-nesne olarak sergiler, sözcükler yazar için<br />

tamamen şeyleşmiş olarak işlev görür. Bu nedenle, dilin katmanlaşması<br />

-belirli dünya görüşlerinin, belirli eğilimlerin, belirli bireylerin,<br />

dilin toplumsal söylem çeşitliliği ve dil-çeşitliliğinin (lehçeler)<br />

17. Başka bir deyişle, sözcükler onun değildir (tabii ki bunları dolaysız sözcükler<br />

olarak kabul etmemiz koşuluyla), ama ironik biçimde iletilmekte, sergilenmekte<br />

vb. olan şeyler olarak ona aittir, yani mizaha, ironiye, parodiye vs. uygun uzaklıklardan<br />

anlaşılan sözcükler olarak ona ait sözcüklerdir.<br />

77

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!