13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yasal gerçekçiler hiç bir zaman Amerika'nın demokrasiyi kurmak ve iyiyaşamı devam ettirmek uğruna dünyaya müdahale etmesini savunmadılar.Bunun yerine bu düşünce tarzı, Amerika Birleşik Devletleri gibi birülkenin esas itibariyle kendi gücünü korumak ile meşgul olduğunu savundu.Bu düşünce biçimi, örneğin Vietnam'a müdahale etmek konusundaçok farklı kanaatler ortaya çıkarabilir.Belirtildiği gibi bütün bunlar Amerikalı öğrenciler, araştırmacılar veokuyucular için oldukça yeni idi. Kuşkusuz daha önceki sorumsuz çağın,kendi kendini kutlayan yalancı moralizmi ve buna "uluslararası ilişkilerdeAmerikan yaklaşımı" denilmesi artık terkedilmeliydi, ve bunun yerineyeni birşey konulmalıydı, işte realpolitik'in güçlü ilacı bu işlevi yerinegetirdi. Fakat, bu değişik bakış açısının abartmaları, çıkmazları ve totolojileri de yakın zamanda düzeltilmeye gereksinme doğurdu.Morgenthau belki uluslararası alandaki düşmanımızın, "yalnızca bizimkarşıtımız olduğu için kötü" olmayabileceğini söylemekle belki bizebir hizmet yapmış oldu. Oysa, devletlerin birbirlerine karşıt olmaları acabagerçekten bu derece doğal birşey miydi? "Tutuklunun çıkmazı" vebenzer olgular, "oyuncuların" algılamaları ve değerleri değiştikçe her zamanortadan kaldırılabilir, ve hele ulusal-devletler "bir parça daha azulusal-devlet olma" yolunu seçerlerse bu daha kolay mümkün olur. Böylecenükleer çağın ilginç bir tahmini John Herz'in "Ulusal Devletin Doğuşuve Yıkılışı" (1957) adlı eserinde ortaya atılmış ve daha sonra InternationalRelations in the Atomic Age (1959) (Atom Çağında Uluslararasıilişkiler) adlı kitabında geliştirmişti. Herz'e göre Ekonomik ve psikolojiknüfuz ve nükleer bombardıman gibi nedenlerden ötürü iç ve dış politikauygulamaları arasındaki fark büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Şimdibütün toplumlara "nüfuz edilebileceğine göre, egemenlikle ilgili özelliklerbüyük ölçüde ortadan kalkacaktır.Herz daha sonra (1968) bu tahminlerini büyük ölçüde yumuşatacaktır.Aynı biçimde, İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya atılan "UluslararasıArena" kavramının da aslında o derece vazgeçilmez ve kaçınılmaz olup olmadığıda sorulabilir (Sprout ve Sprout, 1971; Hinsley, 1961). Bu sürecianlatmak için ne zamandan beri "uluslararası ilişkiler" deyimi kullanılmaktadır?Sınırlar hep 1920 ve 1930'larda olduğu kadar kesin çizgilerleayrılmış ve üzerinde tartışılan biı halde miydiler? Devletler onyedincive onsekizinci yüzyıllarda, yirminci yüzyılda "Polonya koridoru"nu tartışırkenolduğu kadar, topraklarının yaygın ve kesintisiz olması iddiasındadeğillerdi.ikinci Dünya Savaşı, en olağan veçheleri bakımından bile yeterincekorkunçtu. Dolayısıyla devlet adamları ve vatandaşlar, atom bombası ve101

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!