Bu şekilde, çember, bir uluslararası sistemin örgütsel ya da yapısal unsurunusembolize etmektedir. Oklardan anlaşıldığı gibi, bu çevre, hemdevletlerin etkileşimini hem de onların özelliklerini etkilemektedir. 54Örgütsel öğe, kolayca incelenebilir. Devletler birbirleri ile ilişkili olmaklabirlikte, bağımsız birimlerdir. Bağımsızlıkları nedeniyle birbirlerindenayrı şeylerdir ve bu ayrılık, birbirinden ayrı olan parçalar, birbiriylebelli bir ilişki düzeni içinde oldukları için, örgütlenmiş bir haldedirler.Burada "örgüt" sözcüğü, kurumlaşma öncesi, bazı sınırlandırmalarıiçeren bir sözcük olarak kullanılmaktadır. Bu sözcüğü W. Ross Ashbyde (1964 ün 1956 ed. s. 131), aynı anlamda kullanmıştır. Devletler birbirlerinisınırladıkları için, uluslararası ilişkilere basit örgütsel bağlam içindebakılabilir. Her devlet politikaları ve hareketleri hakkında kendi iç süreçlerinegöre karar verir, ancak bu kararlar başka devletlerin varlığı veonlarla yapılan etkileşme sonucunda şekillenir. İç güçlerin, kendileri içinne zaman ve ne şekilde dış ifade buldukları, eğer içinde bulundukları durumonları bazı şeyleri yapmaktan alıkoyuyor ve başka şeyler yapmayayöneltiyorsa, etkileşen birimlere bakılarak belirlenemez. Etkileşen birimlerebakarak açıklama yapmaya çalışmak ekolojik bir yanlış yapmak demektir.Bu da bir düzeydeki olaylar hakkında, başka bir düzeydeki olaylar,özellikler ve etkileşimlere bakarak sonuçlar çıkarmaktır. Birim düzeyindeaçıklamalar yapma çabası sonsuz sayıda değişkenin oluşmasınaneden olmaktadır, çünkü bu düzeyde hiç bir tek değişken ya da bir tekdeğişkenler seti gözlenen sonucu doğurmaya yeterli değildir.Kullanılan yaklaşım, ele alman konuda nedensel açıdan neyin önemliolduğunu idrak edememişse, bir sürü sözümona değişken ortaya çıkar."Değişkenler", görünüşe göre neden olunmamış olayları açıklamak içinişin içine katılır. Sistem düzeyinde ihmal edilmiş şey, (eğer bu mümkün80
ise) ayrı ayrı aktörlere özellikler ve görevler yüklenerek yeniden eldeedilmek istenir. Ancak, sistemden çıkan etkileri birimlere maledebilecekmantıksal olarak geçerli hiç bir süreç yoktur. O halde, değişkenler, yazarındoğru ya da yanlış yargısına göre indi olarak ilave edilmek zorundadır.Bu, bir sonuca ulaşmayan binbir argüman'a neden olmaktadır.Doğ bilimcileri basit şeyler arayıp onlar hakkında güzel kuramlar geliştiriyorlar.Sosyal bilimciler ise, karmaşıklıkları yeğleyip onları arttırmayaçalışıyorlar. Böylece, başlangıçtaki kuramın öngörmediği olayları karşılamaküzere katagoriler çoğaltılmaktadır. Yani açıklayıcı güç arayışı,betimleme yeterliliği arayışına dönüşüyor.Eğer kullanılan yaklaşım, hem sistem düzeyinde ve hem de birimdüzeyinde öğeleri karşılayabiliyorsa, o vakit bu yaklaşım, sistem düzeyindekibütün değişiklikleri açıklayabilecek güçtedir. Üstelik yaklaşım,bunu yaparken değişkenleri ve kategorileri çoğaltmak gereksinimi deduymaz. Ancak sistemik unsurların varlığı, uluslararası politika alanının,genel-sistem kuramcılarının anladığı mahiyette bir sistem olarak tanımlanabileceğianlamına gelmez. Onların anladığı anlamda sistem, ayrılmışparçaların belli işlevleri yürüttüğü, hiyerarşik olarak düzenlenmiş, gelişmişbir örgüttür. Genel sistem modelini izleme çabası bir talihsizlik olmuştur.Çünkü bizim uğraştığımız konu, modeli kullanışlı kılacak kadarona uygunluk göstermemektedir. Bunun için, en iyi nasıl ilerleyebileceğimizigöstermeye çalışırken, genel sistem kavramından çok, mikroekonomikkuramdan alıntılar yaptım. Uluslararası politikada "yapı" denilengey kavramsal olarak en iyi paralelini ekonomik pazar kavramında bulmaktadır.Elimizdeki konuya uygun bir yaklaşım seçmeliyiz. Araştırmada izlenecekkurallar bir yaklaşımdan, ötekine değişebilir. Martin Landau'nundediği gibi "araştırmanın doğru yolu" kullanılan yöntemin gereği olanmantığın ve işlevlerin izlenmesini gerektirir (1972, s. 219-21). 55Uluslararası politikanın çoğu öğrencisi bu "doğru yolu" izlememişlerdir.Daha da kötüsü, araştırmalarında izleyecekleri doğru yolun ne olduğunuda bilememektedirler. Yöntem ile pek fazla uğraşmışlar ve onunkullanılma mantığı hakkında pek kafa yormamı şiardır. Bu, uğraş alanındaönceliklerin sırasını bozmaktadır. Çünkü bir kere metodoloji seçildiktensonra, hangi yöntemin kullanılacağı yalnızca taktik bir sorundur.Yukarıdaki sözler, devlet ve devlet dışı aktörlerin rolleri konusundakiesas itibariyle yöntemsel olan dağınık tartışmayı açık hale getirmektedir.Bu tartışma 1970'lerde devlet ötesi (transnational) araştırmalarınyaygınlaşmasından sonra özellikle yoğunluk kazanmıştır. Siyasal bilimcilerve ekonomistler dünyadan, sanki ülkeler arası bağımlılık gittikçe ar-81
- Page 1:
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL B
- Page 7:
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜBu kitap, Han
- Page 11:
ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMIKe
- Page 14 and 15:
Ibileceği olanağını öne sürm
- Page 16 and 17:
Newton'un evrensel yerçekimi kuram
- Page 18 and 19:
heveslileri olduğu halde varolan k
- Page 20 and 21:
însan daima gelişmiş yöntemler
- Page 22 and 23:
lında, bir kuram veya onun modeli
- Page 24 and 25:
Kuramdaki değişiklikler, sözcük
- Page 26 and 27:
şarılı olsa bile, hatırlanmalı
- Page 28 and 29:
sındaki korelasyonu naklediyorlar.
- Page 30 and 31:
yada olup bitenlerin sebebi olarak
- Page 32 and 33:
iyi fırsatlar için dış ülkeler
- Page 34 and 35:
Manifesto'da Marks ve Engels kapita
- Page 36 and 37:
Eğer ima edilen sebebler ikna edic
- Page 38 and 39:
manları massettikçe emperyalizm k
- Page 40 and 41: değiştikleri halde, kuramımı b
- Page 42 and 43: len değişiklikleri dikkatli bir
- Page 44 and 45: an, "itme" ilkesinin işlediği art
- Page 46 and 47: Uyacaktır." Bu unsurlar bazı geli
- Page 48 and 49: ceden kestirebilir miydik? Şu soru
- Page 50 and 51: yapıcı bir amaç için her araca
- Page 52 and 53: cesi olduğuna inanmakta; bazılar
- Page 54 and 55: gösterir, değişen siyasal liderl
- Page 56 and 57: kopmalarını zorlaştırmaktadır.
- Page 58 and 59: öğeyi hesaba katmak bizi uluslara
- Page 60 and 61: Yalnızca bu örneklerden bahsetmek
- Page 62 and 63: ların örgütlenme şeklinden de e
- Page 64 and 65: daki farklılığı etkiler (Waltz,
- Page 66 and 67: Eğer yazara göre bunlar sistemin
- Page 68 and 69: Bu tip bir bilim adamı, birimler a
- Page 70 and 71: Gittikçe artan bir biçimde Hoffma
- Page 72 and 73: özellikleri, amaçları ve davran
- Page 74 and 75: olan inancı, yazılarının canlı
- Page 76 and 77: kuralların çatışması ile karş
- Page 78 and 79: alıyor. Eğer, bir an için gerekl
- Page 80 and 81: yalnızca ampirik bir sorundur. Kap
- Page 82 and 83: kendi çıkarlarını güden iki ya
- Page 84 and 85: kuramın gelişmesine en önemli ma
- Page 86 and 87: yalizmin bu amacı gerçekleştireb
- Page 88 and 89: kullanmışlardır. Bunlar da ulusl
- Page 92 and 93: tıyormuş gibi bahsetmektedirler k
- Page 94 and 95: Uluslararası politikanın incelenm
- Page 96 and 97: da kullanılabilir. Uygulanan yönt
- Page 98 and 99: 33 İzleyecek olan sayfalardaki gü
- Page 100 and 101: Bochenski, J.M. (1965). The Methods
- Page 102 and 103: Keynes, John M. (n.d.). The General
- Page 104 and 105: Singer, J. David, ed. (1968). Quant
- Page 107: DÜNYA SİYASAL SİSTEMİGeorge H.
- Page 110 and 111: şı karşıya kalacaklardı. Devle
- Page 112 and 113: uçaklar savaşı daha etkili kılm
- Page 114 and 115: yon'dan korkmak ingiltere'yi aynen
- Page 116 and 117: tine geçmesi için gemlendiğini g
- Page 118 and 119: Nükleer silahlar hiç olmazsa, Rom
- Page 120 and 121: müyor mu? Eğer saldın ve savunma
- Page 122 and 123: iki taraf da kontrolleri altındaki
- Page 124 and 125: vaşmı izleyen yılların "revizyo
- Page 126 and 127: İstilalar ve hükümet darbeleri k
- Page 128 and 129: yüklüyor olabiliriz. Belki de sav
- Page 130 and 131: kimlik kazandığı için mi oluyor
- Page 132 and 133: slndan değişik roller oynarlar. J
- Page 134 and 135: Burada ileri sürülen mantık, nü
- Page 136 and 137: lamalar meydana getirebilirler. Şi
- Page 138 and 139: atı toplumlarının "Sovyet Bloğu
- Page 140 and 141:
Ekonomik açıklamalar aranması do
- Page 142 and 143:
Bir anlamda bu söylenenler "çöz
- Page 144 and 145:
landa Cumhuriyet Ordusu) bu arzuyu
- Page 146 and 147:
Eğer bir dünya devletine gönüll
- Page 148 and 149:
hepsinin eşit biçimde yararlanaca
- Page 150 and 151:
önlemleri tanımlayabilir, ya da,
- Page 152 and 153:
Ülkeler arasındaki ticaret ilişk
- Page 154 and 155:
iktisadi karşılık beklediğini h
- Page 156 and 157:
Herz, John H. (1951). Political Rea
- Page 158:
Vernon, Raymond (1971). Sovereignty