değiştikleri halde, kuramımı büyük ölçüde bozulmamış olarak korumakistiyorum. Bu amaca ulaşabilmek için iki şey yapmak zorundayım : Birincisi,eski sözcüğü yeni faaliyeti de içerecek şekilde yeniden tanımlamakve ikincisi, eski kuramı yeni elemanları da kapsayacak biçimde gözdengeçirmek. Emperyalizm hakkındaki kuramların evrimi bu iki sürecin degüzel bir örneğidir.Hobson ve Lenin'e göre bir ülke dış ekonomik faaliyetlerini kontroletmek üzere bir imparatorluk kurarsa, bu emperyalizmdir. Daha sonrakibir anlayışa göre eğer bir ülke dışarıda bir imparatorluk kurmaksızmekonomik faaliyette bulunabiliyorsa bu da emperyalizmdir. Bu son tanım"serbest ticaret emperyalizmi" fikrinde ifadesini bulmaktadır. Bu fikirGallagher ve Robinson'un tarih bakımından önemli ve marksist olmayaneserinde öne sürülmektedir. Bu yazarlar serbest ticaretin, özellikle 19.yüzyılın ortalarında ingiliz genişlemeciliğinin bir tekniği olarak kullanıldığınıve hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, İngiliz çıkarlarının bütünyüzyü boyunca korunduğunu ve ilerletildiğini iddia ediyorlar (1953, ss.11, 13). Aslında belki de ondokuzuncu yüzyılın ortalarında İngiltere'ninşekilci olarak imparatorluklarla ilgisi azalmıştır. Zira görmüştü ki dünyapazarlarındaki başatlığı yabancıların yeterince İngiliz malını almalarına,İngiltere onları idare etsin veya etmesin, yol açmaktadır. Aynı şekildedenilebilir ki, Amerika'nın yabancı ekonomik faaliyetleri eskiden deve muhakkak ki şimdi de geleneksel imparatorluk mekanizması olmaksızınyürütülebiliyor. 23Neokolonyal ekol'ün Amerika'nın dışardaki faaliyetlerini sürdürmedeaskeri güç tarafından desteklenmek ihtiyacı olmadığını teyid etmesi, gerçeğebüyük ölçüre uymaktadır. Eski stil empeyalist politikalar azalmış,imparatorluklar da hemen hemen ortadan kaybolmuştur. Şimdi de eskidenolduğu gibi zengin halkların ekonomik imkânlarının fakir olanlarüzerindeki etkisi devam etmektedir. Zenginlerin fakirler üzerindeki etkisine"emperyalizm" demek Lenin kuramını kurtarmanın ilk adımıdır.Kapitalistlerin dış ülkelerde yaptıklarına emperyalizm demek —bunları imparatorluklararacılığı ile ve kuvvet kullanarak yapsınlar ya da yapmasınlar—kuramı kendi kendini doğrulayan bir kuram haline getirmektedir.Kuram olguların öncesinde gelmemiştir. O kimseyi görünen imparatorluklarınçökeceği beklentisine götürmemiştir. Bunun yerine kuramıngüya açıkladığı şey gerçekte olana uydurulmuştur.DAVRANIŞSIZ YAPI YA DA İŞLEVİN YOKOLMASIEmperyalizmin yeni tanımı, geleneksel ekonomik emperyalizm kuramınınson ekonomik hareket tarzını içerecek biçimde değiştirilişini etki-30
lemiştir. Dolayısıyla, yeni tanımın sonuçlarını,, kuramın gözden geçirilmişhalini ele almadan, incelemek yerinde olacaktır. Bu Johan Galtung'unemperyalizmin "Yapısal" kuramını gözden geçirerek yapılabilir. Galtungneokolonyal kuramı mantıki sonucuna kadar götürerek farkında olmadanonun abesliğini gözler önüne seriyor. Galtung'un görüşüne göre, emperyalizm,bir yandan daha ahenkli zengin ülkeler ile öte yandan daha azahenkli fakir ülkeler arasındaki bir ilişkidir. O emperyalizmi yapısal birşey haline getiriyor, fakat kendisinin yapısal kuramına kısmen indirgemeyolu ile ulaşılmış. Uluslararası yapının tanımlanmasında kendisi, ulusalbir özellik olan ulusal ahenk ile, uluslararası yapısal bir özellik olan imkânlarındağılımını birleştirmiş. Bunların birincisi, eğer kendisine yapısalbir öğe denilebilirse, ulusal yapının bir öğesidir. Galtung, uluslararasıyapıya ulusal bir özelliği dahil ettiği için kendisinin yaklaşımı indirgeyicioluyor. Yapı, eğer davranışı şartlandıran ve işlevlerin yerine getirilişinietkileyen bir kavram olarak görülürse, yararlıdır. 24 Bununla beraber, uluslararasıyapıyı kısmen ulusal özelliklere göre tanımlamakla, bu özellikleraçıklanmak istenen sonuçlarla eşanlamlılık kazanır. Galtung yapıyı buşekilde tanımladığı için davranış ve işlev ortadan kalkıyor ve bir ülkeyeyaptığı faaliyetler bir kenara bırakılarak sadece özelliklerinden ötürü emperyalistdenebiliyor. Davranışın gözlenmesi, onun olaylara bağlantısı vediğer seçeneklerin netice olarak çıkabilmesi sorunu, bütün bu karmaşıkve zor sorular bir kenara itilebilir. Böylece, Galtung Japonya'nın güneydoğu Asya'daki rolü hakkında "Ekonomik emperyalizm olduğu şüphesizancak, politik, askeri, iletişimsel, kültürel hükmetme yok" diyebiliyor. Eııkâmil hali ile emperyalizm hiç askeri güç, doğrudan güç veya şiddetebaşvurma tehdidi kullanmaz (19971, ss. 82-84, 101).Emperyalist güç çözülür faaliyetler yerine, kolayca görülebilir birduruma geliyor : ahenkli zengin ülkeler ile ahenksiz fakir ülkeler arasındakiyaşam şartlarında artan fark. Galtung'un kuram diye sunulan yorumusadece gittikçe artan farkın nedeni olarak, fakirin zengin tarafındansömürülmesini veriyor. "Dikey etkileşme dünyadaki eşitsizliğin anakaynağıdır" diye iddia ediyor (1971, s. 89). Bunun neden böyle olduğuaçıklanmıyor. Sadece çeşitli şekillerde tekrarlanıp duruyor. Uluslararasıticaretteki benzersizlikler malları imal edenlerle sadece tabiatın meyvalarınıtoplayanlar arasındaki durum farkı, değişik ülkelerin ihraç mallarınıngeçirdikleri değişik süreçler. Bunların hepsi güya ileri ülkelerizenginleştiren ve geri ülkeleri fakirleştiren karşılıklı ilişkiyi düzenleyenfaktörlerdir.Zenginlerin hangi şartlar altında, fakirleri daha da fakirleştirerekkendilerini zenginleştirdiklerini göstermek, zaman içinde ülkeler arasındaithalat ve ihracatın kompozisyonunu, ticaretin şartlarında meydana ge-31
- Page 1: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL B
- Page 7: ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜBu kitap, Han
- Page 11: ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMIKe
- Page 14 and 15: Ibileceği olanağını öne sürm
- Page 16 and 17: Newton'un evrensel yerçekimi kuram
- Page 18 and 19: heveslileri olduğu halde varolan k
- Page 20 and 21: însan daima gelişmiş yöntemler
- Page 22 and 23: lında, bir kuram veya onun modeli
- Page 24 and 25: Kuramdaki değişiklikler, sözcük
- Page 26 and 27: şarılı olsa bile, hatırlanmalı
- Page 28 and 29: sındaki korelasyonu naklediyorlar.
- Page 30 and 31: yada olup bitenlerin sebebi olarak
- Page 32 and 33: iyi fırsatlar için dış ülkeler
- Page 34 and 35: Manifesto'da Marks ve Engels kapita
- Page 36 and 37: Eğer ima edilen sebebler ikna edic
- Page 38 and 39: manları massettikçe emperyalizm k
- Page 42 and 43: len değişiklikleri dikkatli bir
- Page 44 and 45: an, "itme" ilkesinin işlediği art
- Page 46 and 47: Uyacaktır." Bu unsurlar bazı geli
- Page 48 and 49: ceden kestirebilir miydik? Şu soru
- Page 50 and 51: yapıcı bir amaç için her araca
- Page 52 and 53: cesi olduğuna inanmakta; bazılar
- Page 54 and 55: gösterir, değişen siyasal liderl
- Page 56 and 57: kopmalarını zorlaştırmaktadır.
- Page 58 and 59: öğeyi hesaba katmak bizi uluslara
- Page 60 and 61: Yalnızca bu örneklerden bahsetmek
- Page 62 and 63: ların örgütlenme şeklinden de e
- Page 64 and 65: daki farklılığı etkiler (Waltz,
- Page 66 and 67: Eğer yazara göre bunlar sistemin
- Page 68 and 69: Bu tip bir bilim adamı, birimler a
- Page 70 and 71: Gittikçe artan bir biçimde Hoffma
- Page 72 and 73: özellikleri, amaçları ve davran
- Page 74 and 75: olan inancı, yazılarının canlı
- Page 76 and 77: kuralların çatışması ile karş
- Page 78 and 79: alıyor. Eğer, bir an için gerekl
- Page 80 and 81: yalnızca ampirik bir sorundur. Kap
- Page 82 and 83: kendi çıkarlarını güden iki ya
- Page 84 and 85: kuramın gelişmesine en önemli ma
- Page 86 and 87: yalizmin bu amacı gerçekleştireb
- Page 88 and 89: kullanmışlardır. Bunlar da ulusl
- Page 90 and 91:
Bu şekilde, çember, bir uluslarar
- Page 92 and 93:
tıyormuş gibi bahsetmektedirler k
- Page 94 and 95:
Uluslararası politikanın incelenm
- Page 96 and 97:
da kullanılabilir. Uygulanan yönt
- Page 98 and 99:
33 İzleyecek olan sayfalardaki gü
- Page 100 and 101:
Bochenski, J.M. (1965). The Methods
- Page 102 and 103:
Keynes, John M. (n.d.). The General
- Page 104 and 105:
Singer, J. David, ed. (1968). Quant
- Page 107:
DÜNYA SİYASAL SİSTEMİGeorge H.
- Page 110 and 111:
şı karşıya kalacaklardı. Devle
- Page 112 and 113:
uçaklar savaşı daha etkili kılm
- Page 114 and 115:
yon'dan korkmak ingiltere'yi aynen
- Page 116 and 117:
tine geçmesi için gemlendiğini g
- Page 118 and 119:
Nükleer silahlar hiç olmazsa, Rom
- Page 120 and 121:
müyor mu? Eğer saldın ve savunma
- Page 122 and 123:
iki taraf da kontrolleri altındaki
- Page 124 and 125:
vaşmı izleyen yılların "revizyo
- Page 126 and 127:
İstilalar ve hükümet darbeleri k
- Page 128 and 129:
yüklüyor olabiliriz. Belki de sav
- Page 130 and 131:
kimlik kazandığı için mi oluyor
- Page 132 and 133:
slndan değişik roller oynarlar. J
- Page 134 and 135:
Burada ileri sürülen mantık, nü
- Page 136 and 137:
lamalar meydana getirebilirler. Şi
- Page 138 and 139:
atı toplumlarının "Sovyet Bloğu
- Page 140 and 141:
Ekonomik açıklamalar aranması do
- Page 142 and 143:
Bir anlamda bu söylenenler "çöz
- Page 144 and 145:
landa Cumhuriyet Ordusu) bu arzuyu
- Page 146 and 147:
Eğer bir dünya devletine gönüll
- Page 148 and 149:
hepsinin eşit biçimde yararlanaca
- Page 150 and 151:
önlemleri tanımlayabilir, ya da,
- Page 152 and 153:
Ülkeler arasındaki ticaret ilişk
- Page 154 and 155:
iktisadi karşılık beklediğini h
- Page 156 and 157:
Herz, John H. (1951). Political Rea
- Page 158:
Vernon, Raymond (1971). Sovereignty