lında, bir kuram veya onun modeli gerçeği anlamada kullanılan aletlerdir.O halde kurama tümevarım yoluyla ulaşılabileceğini iddia etmek, olguları,onları açıklama araçları elde edilmeden anlayabileceğimizi iddiaetmek demek olacaktır.Singer'in yaygınlaştırdığı "veri imalatı" terimi sorunun ne olduğunuortaya koyuyor. Bir veri eldebir birşeydir. Oysa, uluslararası ilişkilerdeveriler muayyen değildirler ve onlar sezgi yoluyla ve doğrudan kavranamazlar.Hangi veriyi bulacağımızı, yaratılabilecek sonsuz miktarda verivarken nasıl kararlaştırabiliriz? Meselenin kendisi, tümevarımın hangi ölçütleruygulanarak ilerleyebileceğinin tayini olduğu için, hiç bir tümevarımayöntem bu soruya cevap veremez. Amaç, tümevarımı reddetmek değilfakat tümevarımın ne yapıp ne yapamayacağını araştırmaktır. 6Tümevarım kendisi bir çıkmaz sokak olduğu halde, kuram inşa etmedenönce eşyalarla olaylar arasındaki şaşırtıcı ilişki hakkında bilgi sahibiolmamız da gerekmektedir. Aynı zamanda hangi tip veri veya ilişkileriarayacağımızı bilemiz için kuram veya kuramlara gereksinmemiz vardır.Bir yandan blginin kuramın öncesinde var olması gerekirken, öte3'andan bilginin ancak kuramdan çıkabileceği de doğrudur. Bu aynen Plato'nun"herşeyi bilmeden önce hiçbirşeyi bilemeyiz" diyen ifadesindekiikileme benzemektedir. Bu düşünceyi olduğu gibi kabul etmemiz bizi ümitsizliğedüşürecektir. Onu, bilginin kazanılması hakkında stratejik bir problemolarak alırsak, bu, bir miktar gelişme kaydedileceğini vaadeden herhangibir fikri yolun arzettiği güçlüklerden fazlasını ifade etmeyecektir.Eğer tümevarım doğru yolu bulmadan kullanışlı değilse, ne kullanılmalıdır?Aşağıdaki başlık altında bu soruya bir cevap önereceğim.3. Terimlerin tanımı ve işlem standartları.İlişkileri açıklamak için kuramlar inşa etmek ilişkileri belirlemek içinyapılandan farklı bir entellektüel faaliyettir. Birçok bilim adamı doğrusoruları sormanın önemini vurgulamıştır. Eğer bir kimse kuram inşa etmeklemeşgul ise, neyin ne ile ilişkisi olduğunu sormakta İsrar etmek yanlışsoruyu sormakta İsrar etmek demektir. Bunun yerine "niçin" ve "nasıl"soruları sorulmalıdır. Bu neden oluyor? O şey nasıl çalışıyor? Ne, neyinoluşmasını sağlıyor? Bunların sormamız gereken sorular olduğu değişikbilim dalları tarafından da kanıtlanmaktadır. Başkalarının kullandığıbir örneği yinelemek gerekirse : Eğer Galileo şimdi popüler olan yöntemlerikullansa idi, düşen cisimlerin örneklemesi yoluna gidecek ve onlarındüşüş hızlarının ağırlıkları ve şekilleri ile orantılı olarak değişeceğini bulacaktı.Aletlerinin hassasiyet sınırları içinde, kalıcı olarak geçerli sayılabilecekilişkiler belirleyebilecekti.12
Değişik şeylerin düşüşleri sırasında alacakları değişik hız oranlarınıbilmek isteyebiliriz. Bu, pratik bir sorundur. Ulaşılamayacak ideal koşullaraltında cisimlerin aynı hızla düştüklerini açıklamak bilimsel bir soruyacevap vermektir. Uluslararası politikanın incelenmesinde pratik olanşeyle bilimsel olan arasındaki fark çoğunlukla bulanık ve karmaşıktır. Aşağıdakicümle tipiktir: "Gelişmekte olan bir bilim dalı için bir davranışbiçimindeki sapmanın yüzde ellisinin sebebini bilebilmek önemli bir başarıdır,fakat bu, belli koşullarda nasıl davranılacağını önceden bilmelerigerekli olanlar için önemli olmayan bir değer taşır." (Rosenau, 1971,P. 226). Bu sözler tamamen tersine çevrilmelidir. Eğer ben bir devlet başkanıveya dışişleri bakanı olsa idim, mesela diktatörlerin savaş yapmaeğilimleri arasındaki her güvenilir ilişkiyi bilmek isterdim. Fakat herhangibir müstakbel bilim adamı için bu tip bilgi, herhangi bir şey hakk'r;dakesin kanıt değil, açıklanması gereken bir bilmece gibi gelir. Yasagibi deyişler bizi olayların yüzeyinde, "daha fazla araştırırsak gördüğümüzşeyleri açıklayabilir miyiz?" diye düşündürür ya da "sorunlar hakkındadeğişik düşünürsek acaba başka şeyler görebilir miyiz?" diye, merakiçinde bırakır. Yasalar düzeyinde daima "itme ile hareket" arasındakikorelasyonu, hareket prensipleri olmadan açıklamaya mı çalışıyoruz, diyemerak içinde kalmak zorundayızdır.Yasadan kurama atlayış, bilgiyi kanıt diye alarak ve onun daha fazlasınıisteyerek değil, "niçin?" sorusuna cevap arayarak yapılabilir. Bu iddianıngeçerliliği, bir kuramda kullanılan terimlerin tanımı ile onlar arasındakibağları katiyetle belirleme sorunlarını ele alarak gösterilebilir.Önce anlam sorununu ele alalım. Belli ki, bildiğimiz örnekleri bir keredaha kullanırsak, ani hızlanma, nokta-kütle, güç, gibi kavramlar kullanıldıklarıkuramın dışında bir anlam ifade etmezler. Bir kuramın varsayımlarının,içinde kullanıldıkları kuram tarafından tanımlanabileceğikolayca anlaşılabilir (cf. Nagel, 1961, s. 17, 121 vd.). Gözden kaçırılabilecekşey, nitelendirici terimlerin bile kuramlar değiştikçe, değişik anlamlarüstlenebileceklerdir. Stephen C. Peppers, "olgularla kuramlar arasındakiyakın karşılıklı bağımlılıktan bahsetmektedir (1942, P. 324). Thomas S.Kuhn, bir kuramdan ötekine geçilirken ne olduğunu, "benzerlik ilişkisine"ne olduğunu anlatarak kesinlikle belirtmektedir. Bir kuramdaki aynı veyadeğişik setlerin cisimleri, başka setlerde, (aynen Güneş, Ay, Merih ve Dünya'yaKopernikus'tan önce ve sonra olduğu gibi) gruplandırılabilir. İki değişikkimse değişik kuramların yandaşı olmuşlarsa, "onların aynı şeyi gördüklerini,aynı verilere sahip olduklarını emin olarak söyleyemeyiz, fakatonlar değişik teşhis ve yorumlamalarda bulunurlar (Kuhn, 1970, s. 266-76).Yalnız bildiğimiz şeyleri mi gördüğümüzü, yoksa sadece gördüğümüz şeylerimi bildiğimizi merak ediyoruz.13
- Page 1: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL B
- Page 7: ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜBu kitap, Han
- Page 11: ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMIKe
- Page 14 and 15: Ibileceği olanağını öne sürm
- Page 16 and 17: Newton'un evrensel yerçekimi kuram
- Page 18 and 19: heveslileri olduğu halde varolan k
- Page 20 and 21: însan daima gelişmiş yöntemler
- Page 24 and 25: Kuramdaki değişiklikler, sözcük
- Page 26 and 27: şarılı olsa bile, hatırlanmalı
- Page 28 and 29: sındaki korelasyonu naklediyorlar.
- Page 30 and 31: yada olup bitenlerin sebebi olarak
- Page 32 and 33: iyi fırsatlar için dış ülkeler
- Page 34 and 35: Manifesto'da Marks ve Engels kapita
- Page 36 and 37: Eğer ima edilen sebebler ikna edic
- Page 38 and 39: manları massettikçe emperyalizm k
- Page 40 and 41: değiştikleri halde, kuramımı b
- Page 42 and 43: len değişiklikleri dikkatli bir
- Page 44 and 45: an, "itme" ilkesinin işlediği art
- Page 46 and 47: Uyacaktır." Bu unsurlar bazı geli
- Page 48 and 49: ceden kestirebilir miydik? Şu soru
- Page 50 and 51: yapıcı bir amaç için her araca
- Page 52 and 53: cesi olduğuna inanmakta; bazılar
- Page 54 and 55: gösterir, değişen siyasal liderl
- Page 56 and 57: kopmalarını zorlaştırmaktadır.
- Page 58 and 59: öğeyi hesaba katmak bizi uluslara
- Page 60 and 61: Yalnızca bu örneklerden bahsetmek
- Page 62 and 63: ların örgütlenme şeklinden de e
- Page 64 and 65: daki farklılığı etkiler (Waltz,
- Page 66 and 67: Eğer yazara göre bunlar sistemin
- Page 68 and 69: Bu tip bir bilim adamı, birimler a
- Page 70 and 71: Gittikçe artan bir biçimde Hoffma
- Page 72 and 73:
özellikleri, amaçları ve davran
- Page 74 and 75:
olan inancı, yazılarının canlı
- Page 76 and 77:
kuralların çatışması ile karş
- Page 78 and 79:
alıyor. Eğer, bir an için gerekl
- Page 80 and 81:
yalnızca ampirik bir sorundur. Kap
- Page 82 and 83:
kendi çıkarlarını güden iki ya
- Page 84 and 85:
kuramın gelişmesine en önemli ma
- Page 86 and 87:
yalizmin bu amacı gerçekleştireb
- Page 88 and 89:
kullanmışlardır. Bunlar da ulusl
- Page 90 and 91:
Bu şekilde, çember, bir uluslarar
- Page 92 and 93:
tıyormuş gibi bahsetmektedirler k
- Page 94 and 95:
Uluslararası politikanın incelenm
- Page 96 and 97:
da kullanılabilir. Uygulanan yönt
- Page 98 and 99:
33 İzleyecek olan sayfalardaki gü
- Page 100 and 101:
Bochenski, J.M. (1965). The Methods
- Page 102 and 103:
Keynes, John M. (n.d.). The General
- Page 104 and 105:
Singer, J. David, ed. (1968). Quant
- Page 107:
DÜNYA SİYASAL SİSTEMİGeorge H.
- Page 110 and 111:
şı karşıya kalacaklardı. Devle
- Page 112 and 113:
uçaklar savaşı daha etkili kılm
- Page 114 and 115:
yon'dan korkmak ingiltere'yi aynen
- Page 116 and 117:
tine geçmesi için gemlendiğini g
- Page 118 and 119:
Nükleer silahlar hiç olmazsa, Rom
- Page 120 and 121:
müyor mu? Eğer saldın ve savunma
- Page 122 and 123:
iki taraf da kontrolleri altındaki
- Page 124 and 125:
vaşmı izleyen yılların "revizyo
- Page 126 and 127:
İstilalar ve hükümet darbeleri k
- Page 128 and 129:
yüklüyor olabiliriz. Belki de sav
- Page 130 and 131:
kimlik kazandığı için mi oluyor
- Page 132 and 133:
slndan değişik roller oynarlar. J
- Page 134 and 135:
Burada ileri sürülen mantık, nü
- Page 136 and 137:
lamalar meydana getirebilirler. Şi
- Page 138 and 139:
atı toplumlarının "Sovyet Bloğu
- Page 140 and 141:
Ekonomik açıklamalar aranması do
- Page 142 and 143:
Bir anlamda bu söylenenler "çöz
- Page 144 and 145:
landa Cumhuriyet Ordusu) bu arzuyu
- Page 146 and 147:
Eğer bir dünya devletine gönüll
- Page 148 and 149:
hepsinin eşit biçimde yararlanaca
- Page 150 and 151:
önlemleri tanımlayabilir, ya da,
- Page 152 and 153:
Ülkeler arasındaki ticaret ilişk
- Page 154 and 155:
iktisadi karşılık beklediğini h
- Page 156 and 157:
Herz, John H. (1951). Political Rea
- Page 158:
Vernon, Raymond (1971). Sovereignty