Ibileceği olanağını öne sürmüştür. Güç dengesi kuramı böyle bir kuramdır.Üçüncü bölümün geri kalan kısmı kuramın ne olduğunu, savunulabilirbir şekilde ortaya koymakta, onu sınamanın güçlüklerine işaret etmekteve bunların nasıl aşılabileceği hususunda öneriler getirmektedir. Dördüncübölüm, Genel Sistem kuramına dayanmaktadır. Böylece uluslararası politikanınsistemik ölçütlerini belirlemek ve bu ölçütleri, birçok sistemyaklaşım veya kuramlarına, veya 1950'lerden bu yana geliştirilen kuramlarauygulamak amacındadır. Sonuç bölümü olan son bölüm bazı düşünceleriiçermektedir.YASALAR VE KURAMLARUluslararası ilişkiler araştırmacıları "kuram" terimini çeşitli şekillerdekullanmaktadırlar. Sadece bilim felsefesinin standartlarına uygun çalışmalarakuram denmesi gerekirken, salt betimleyicilikten uzaklaşan heresere kuram denebilmektedir. Benim amacım, anahtar terimler olan "kuram"ve "yasa"nın tanımlarının dikkatle seçilmesidir. "Kuram"m iki değişiktanımı kabul görmeyi beklerken "yasa"nm basit bir tanımı geniş ölçüdekabul görmektedir. Yasalar, değişik değerler üstlenebilen kavramlardemek olan değişkenler arasındaki ilişkiyi düzenler. Şeklen bir yasanınanlatımı şudur: a'nın bir veya birden çok bağımsız değişkeni ve b'ninbir bağımlı değişkeni ifade ettiği durumlarda, eğer a olursa b oluşur. Eğera ile b arasındaki ilişki değişmez ise yasa katidir. Eğer ilişki büyük ölçüdebir karar, ancak değişmez değilse, yasa şu şekilde ifade edilir: eğer ahali oluşmuş ise x olasılığı ile b oluşur. Bir yasa, belirlenen herhangi birilişki üzerine değil, tekrar tekrar görülen bir ilişki üzerine dayandırılır.Tekrar, bizi eğer gelecekte a'yı görürsek, belirli bir olasılık içinde b'yi debulabileceğimizi ümit etmeye götürürü. Doğal bilimlerde olasılığa ilişkinyasalar bile güçlü bir gerekircilik ile yüklüdürler.Sosyal bilimlerde, belli bir olasılık içinde belirli bir gelir düzeyindekikişiler Demokrat Parti'ye oy verir demek, yasa gibi bir ifade kullanmakdemektir. Burada "gibi" sözcüğünü kullanmakla daha aşağı derecede birmutlakiyet anlatılmaktadır. Yine de, bir ilişki tekrar tekrar ve güvenilirbir biçimde gözlenmemiş olsa ve onun gelecekte de belli olasılıklar sınırıiçinde tekrarlanması olası olmasa, böyle bir ifadeye yasa denilemez. 2Bir tanıma göre, kuramlar, belli bir olguya veya davranış kalıbınaait yasalar topluluğudur. Örneğin, gelire ilaveten, bir yandan seçmenlerinsiyasal tercihleri, eğitimleri, ebeveynlerinin siyasal tutumları ve diniinançları, diğer yandan oy kullanmadaki tercihleri arasında bir ilişki kurulabilir.Böylece, kurulmuş olasılık yasaları toplanırsa, seçmenlerin özel-4
likleri (bağımsız değişken) ile parti tercihleri (bağımlı değişken) arasındayüksek korelasyonlara ulaşılabilir. Demek ki, kuramlar sadece nicelikselaçıdan bakıldığı zaman, yasalardan daha karmaşıktırlar. Yasalar ilekuramlar arasında niteliksel farklılaşma görülmez.Kuram'ın birinci tanımı, birbiri ile ilgili ve dikkatli bir şekilde doğrulanmışvarsayımları toplayarak kuram "inşa etmeye" gayret eden birçoksosyal bilimcinin beklentisini destekler. Bir başka tanıma göre kuramlar,yalnızca bir yasalar topluluğu olmaktan çok, yasaları açıklayan ifadelerdir(Nagel, 1961, s. 80-81; Isaak, 1969, s. 138-39). Örneğin birisinin, birarabanın ittirilme hızı ile onun hareketi arasındaki ilişkiyi dikkatle ortayakoyan bir yasa önerdiğini düşünelim. Belirtilen bu ilişki, şartlar değişmez,kalırsa ve ölçümler hassas ise, yalnızca bir gözlemin ifadesidir; değişmez,bir şekilde geçerli kalacak bir yasadır. Halbuki, bu itiş ile hareket arasındakiilişkinin izahı, Aristo'ya mı, Galile'ye mi yoksa Newton'a mı başvurduğumuzagöre köklü bir şekilde değişecektir. Aristo, gündelik tecrübemizlegörülebilen, hareket ile güç arasındaki ilişkiyi yani gerçek hareketiincelemekle meşguldü. Galile, gerçek dünyayı açıklayabilmek içinonun dışına çıkan iddialı adımlar atmıştı. Aristo nesnelerin doğal haldehareketsiz olduklarını ve onları hareket ettirmek için güce ihtiyaç olduğunainanıyordu. Galile hem durağanlığın hem de birörnek dairesel hareketindoğal olabileceğini ve bir cismin dıştan gelecek bir etki olmazsabu iki halin birinde bulunabileceğini varsaymıştı. Newton, aynı yönde gidenbirörnek bir hareketi düşünmüştü. O'nun hareketi açıklamak için yarattığıkuram, nokta-kütle, ani hızlanma, güç ve mutlak zaman ve mekângibi hiç biri deneysel olarak saptanamayan kuramsal kavramlar getirdi.Galile'den geçerek, Aristo'dan Newton'a ulaşan her aşamada, kuramsalkavramlar daha iddialı, yani duyusal tecrübelerimizden daha uzak bir halegeldi.Kuram ile yasa arasındaki farkın önemi böylece daha iyi anlaşılabilir.Bir yasadaki her betimleyici terim, bir gözleme veya laboratuvar deneyinedoğrudan bağlanabilir ve yasalar, ancak deneysel ya da gözlemseltestleri geçerlerse oluşabilirler. Betimleyici terimlere ilaveten kuramlar,kuramsal fikirleri içerirler. Kuramsal bir fikir güç gibi bir kavram olabileceğigibi, kütlenin bir noktada yoğunlaşabileceğini varsayan bir varsayımda olabilir. Kuramsal bir kavram herhangi birşeyi açıklamaz veyakehanette bulunmaz. Newton da, biz de biliyoruz ki, kütle bir noktada yoğunlaşmaz.Fakat Newton'un böyle bir varsayımda bulunması garip değildir,zira varsayımlar gerçeklerin ifadesi değildir. Onlar yanlış da değildir,doğru da. Kuramsal kavramların haklılığı onları kullanan kuramların başarısıile kaimdir. Öne sürülen yasalar için şu sorulur: Bunlar doğru mu?Kuramlar için sorulan şey ise açıklama güçlerinin ne kadar olduğudur5
- Page 1: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL B
- Page 7: ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜBu kitap, Han
- Page 11: ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMIKe
- Page 16 and 17: Newton'un evrensel yerçekimi kuram
- Page 18 and 19: heveslileri olduğu halde varolan k
- Page 20 and 21: însan daima gelişmiş yöntemler
- Page 22 and 23: lında, bir kuram veya onun modeli
- Page 24 and 25: Kuramdaki değişiklikler, sözcük
- Page 26 and 27: şarılı olsa bile, hatırlanmalı
- Page 28 and 29: sındaki korelasyonu naklediyorlar.
- Page 30 and 31: yada olup bitenlerin sebebi olarak
- Page 32 and 33: iyi fırsatlar için dış ülkeler
- Page 34 and 35: Manifesto'da Marks ve Engels kapita
- Page 36 and 37: Eğer ima edilen sebebler ikna edic
- Page 38 and 39: manları massettikçe emperyalizm k
- Page 40 and 41: değiştikleri halde, kuramımı b
- Page 42 and 43: len değişiklikleri dikkatli bir
- Page 44 and 45: an, "itme" ilkesinin işlediği art
- Page 46 and 47: Uyacaktır." Bu unsurlar bazı geli
- Page 48 and 49: ceden kestirebilir miydik? Şu soru
- Page 50 and 51: yapıcı bir amaç için her araca
- Page 52 and 53: cesi olduğuna inanmakta; bazılar
- Page 54 and 55: gösterir, değişen siyasal liderl
- Page 56 and 57: kopmalarını zorlaştırmaktadır.
- Page 58 and 59: öğeyi hesaba katmak bizi uluslara
- Page 60 and 61: Yalnızca bu örneklerden bahsetmek
- Page 62 and 63: ların örgütlenme şeklinden de e
- Page 64 and 65:
daki farklılığı etkiler (Waltz,
- Page 66 and 67:
Eğer yazara göre bunlar sistemin
- Page 68 and 69:
Bu tip bir bilim adamı, birimler a
- Page 70 and 71:
Gittikçe artan bir biçimde Hoffma
- Page 72 and 73:
özellikleri, amaçları ve davran
- Page 74 and 75:
olan inancı, yazılarının canlı
- Page 76 and 77:
kuralların çatışması ile karş
- Page 78 and 79:
alıyor. Eğer, bir an için gerekl
- Page 80 and 81:
yalnızca ampirik bir sorundur. Kap
- Page 82 and 83:
kendi çıkarlarını güden iki ya
- Page 84 and 85:
kuramın gelişmesine en önemli ma
- Page 86 and 87:
yalizmin bu amacı gerçekleştireb
- Page 88 and 89:
kullanmışlardır. Bunlar da ulusl
- Page 90 and 91:
Bu şekilde, çember, bir uluslarar
- Page 92 and 93:
tıyormuş gibi bahsetmektedirler k
- Page 94 and 95:
Uluslararası politikanın incelenm
- Page 96 and 97:
da kullanılabilir. Uygulanan yönt
- Page 98 and 99:
33 İzleyecek olan sayfalardaki gü
- Page 100 and 101:
Bochenski, J.M. (1965). The Methods
- Page 102 and 103:
Keynes, John M. (n.d.). The General
- Page 104 and 105:
Singer, J. David, ed. (1968). Quant
- Page 107:
DÜNYA SİYASAL SİSTEMİGeorge H.
- Page 110 and 111:
şı karşıya kalacaklardı. Devle
- Page 112 and 113:
uçaklar savaşı daha etkili kılm
- Page 114 and 115:
yon'dan korkmak ingiltere'yi aynen
- Page 116 and 117:
tine geçmesi için gemlendiğini g
- Page 118 and 119:
Nükleer silahlar hiç olmazsa, Rom
- Page 120 and 121:
müyor mu? Eğer saldın ve savunma
- Page 122 and 123:
iki taraf da kontrolleri altındaki
- Page 124 and 125:
vaşmı izleyen yılların "revizyo
- Page 126 and 127:
İstilalar ve hükümet darbeleri k
- Page 128 and 129:
yüklüyor olabiliriz. Belki de sav
- Page 130 and 131:
kimlik kazandığı için mi oluyor
- Page 132 and 133:
slndan değişik roller oynarlar. J
- Page 134 and 135:
Burada ileri sürülen mantık, nü
- Page 136 and 137:
lamalar meydana getirebilirler. Şi
- Page 138 and 139:
atı toplumlarının "Sovyet Bloğu
- Page 140 and 141:
Ekonomik açıklamalar aranması do
- Page 142 and 143:
Bir anlamda bu söylenenler "çöz
- Page 144 and 145:
landa Cumhuriyet Ordusu) bu arzuyu
- Page 146 and 147:
Eğer bir dünya devletine gönüll
- Page 148 and 149:
hepsinin eşit biçimde yararlanaca
- Page 150 and 151:
önlemleri tanımlayabilir, ya da,
- Page 152 and 153:
Ülkeler arasındaki ticaret ilişk
- Page 154 and 155:
iktisadi karşılık beklediğini h
- Page 156 and 157:
Herz, John H. (1951). Political Rea
- Page 158:
Vernon, Raymond (1971). Sovereignty