13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

likleri (bağımsız değişken) ile parti tercihleri (bağımlı değişken) arasındayüksek korelasyonlara ulaşılabilir. Demek ki, kuramlar sadece nicelikselaçıdan bakıldığı zaman, yasalardan daha karmaşıktırlar. Yasalar ilekuramlar arasında niteliksel farklılaşma görülmez.Kuram'ın birinci tanımı, birbiri ile ilgili ve dikkatli bir şekilde doğrulanmışvarsayımları toplayarak kuram "inşa etmeye" gayret eden birçoksosyal bilimcinin beklentisini destekler. Bir başka tanıma göre kuramlar,yalnızca bir yasalar topluluğu olmaktan çok, yasaları açıklayan ifadelerdir(Nagel, 1961, s. 80-81; Isaak, 1969, s. 138-39). Örneğin birisinin, birarabanın ittirilme hızı ile onun hareketi arasındaki ilişkiyi dikkatle ortayakoyan bir yasa önerdiğini düşünelim. Belirtilen bu ilişki, şartlar değişmez,kalırsa ve ölçümler hassas ise, yalnızca bir gözlemin ifadesidir; değişmez,bir şekilde geçerli kalacak bir yasadır. Halbuki, bu itiş ile hareket arasındakiilişkinin izahı, Aristo'ya mı, Galile'ye mi yoksa Newton'a mı başvurduğumuzagöre köklü bir şekilde değişecektir. Aristo, gündelik tecrübemizlegörülebilen, hareket ile güç arasındaki ilişkiyi yani gerçek hareketiincelemekle meşguldü. Galile, gerçek dünyayı açıklayabilmek içinonun dışına çıkan iddialı adımlar atmıştı. Aristo nesnelerin doğal haldehareketsiz olduklarını ve onları hareket ettirmek için güce ihtiyaç olduğunainanıyordu. Galile hem durağanlığın hem de birörnek dairesel hareketindoğal olabileceğini ve bir cismin dıştan gelecek bir etki olmazsabu iki halin birinde bulunabileceğini varsaymıştı. Newton, aynı yönde gidenbirörnek bir hareketi düşünmüştü. O'nun hareketi açıklamak için yarattığıkuram, nokta-kütle, ani hızlanma, güç ve mutlak zaman ve mekângibi hiç biri deneysel olarak saptanamayan kuramsal kavramlar getirdi.Galile'den geçerek, Aristo'dan Newton'a ulaşan her aşamada, kuramsalkavramlar daha iddialı, yani duyusal tecrübelerimizden daha uzak bir halegeldi.Kuram ile yasa arasındaki farkın önemi böylece daha iyi anlaşılabilir.Bir yasadaki her betimleyici terim, bir gözleme veya laboratuvar deneyinedoğrudan bağlanabilir ve yasalar, ancak deneysel ya da gözlemseltestleri geçerlerse oluşabilirler. Betimleyici terimlere ilaveten kuramlar,kuramsal fikirleri içerirler. Kuramsal bir fikir güç gibi bir kavram olabileceğigibi, kütlenin bir noktada yoğunlaşabileceğini varsayan bir varsayımda olabilir. Kuramsal bir kavram herhangi birşeyi açıklamaz veyakehanette bulunmaz. Newton da, biz de biliyoruz ki, kütle bir noktada yoğunlaşmaz.Fakat Newton'un böyle bir varsayımda bulunması garip değildir,zira varsayımlar gerçeklerin ifadesi değildir. Onlar yanlış da değildir,doğru da. Kuramsal kavramların haklılığı onları kullanan kuramların başarısıile kaimdir. Öne sürülen yasalar için şu sorulur: Bunlar doğru mu?Kuramlar için sorulan şey ise açıklama güçlerinin ne kadar olduğudur5

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!