13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sistemin kendisi olduğuna göre, herhangi bir kuram ya da mantıkla, sistem"içi" ve sistemler "arası" değişiklikleri imkansız hale gelmektedir.O halde Hoffmann bir sistemi ötekinden nasıl ayırabilecektir? O, tarihikarşılaştırmalar yapmak suretiyle önemli değişikliklerin ön plana çıkacağınave bundan sonra her önemli değeşikliğe sistem değişikliği denilebileceğineinanıyor. Sistemler içindeki büyük değişiklikleri sistemlerinkendilerinde değişiklikler olarak anlıyor. Bunun niçin böyle olamıyacağınıekonomik örnekler kolayca gösterecektir. Eğer iktisatçılar, birim düzeyindekideğişiklikleri, sistem düzeyindeki değişiklikler ile birbirine karıştırırsalarbir rekabet ekonomisinin yahut oligopolist bir sektörün karakterini,teknolojik buluşlar ortaya çıktıkça veya firmalar içinde yönetimseldevrimler yapıldıkça, değiştirdiğini ilan etmek zorunda kaırlardı.Rekabet ekonomisi veya oligopolist sektör kuramları geliştirilebilir, yahutdaha iyileriyle değiştirilebilir, fakat teknolojideki veya firma içindekideğişiklikler nedeniyle bu kuramların uygulanabilirliği hakkında tereddütedüşülemez. Sistem içi değişikliklere sistem-boyu değişklikler demeksistemi, açıklayıcı gücü olan bir kuram haline getirebilmeyi tamamen olanaksızkılar. Ama yine de, Hoffmann, uluslararası politika hakkında yazarkenbu uygulamayı sürdürüyor. O, her "potansiyel çatışma halindekibirimler" şekil değiştirdiğinde, "çatışma teknolojisinde herhangi bir temelyenilik geliştirildiğini ve birimlerin amaçlarındaki her genişleme veyadaralmada yeni bir sistemin doğduğu"nu görüyor (1965, s. 92-93). Eğer buölçütler uygulansa sistemler hızla çoğalır. Esasen, bu ölçütlerin uygulanmasıbizzat çıkacak karmaşıklık nedeniyle frenlenmektedir. Yine de Hoffmann'ınölçütlerindeki genellik, araştırmacıya kendisine uygun düşen heran yeni bir sistemin doğumunu müjdelemek olanağını veriyor. Sistem sözcüğününönüne : devrimci, ılımlı, istikrarlı, iki kutuplu, çok taraflı, gibibir sıfatın takılması ile bu terim inceden inceye anlatılmış her çağın adı,ya da başlığı olabilir. O halde "sistem hiç bir şeyi açıklamıyor, bunun yerineherşeyin çok ayrıntılı bir tasviri, sistemi tanımlıyor ve bu tasviriönemli herhangi bir şey değiştirdiğinde, yem bir sistem doğdu deniliyor.Antik ve orta çağ bilim adamları hayatın zengin çeşitliliği karşısında kategorileriartırmak yolunu seçmişlerdi, çünki gözlem ve çözümleme nesnelerarasındaki yüzeysel farklılıklardan ötürü saklı kalan ortak yönleri(hava, ateş, tapınak, su diyorlar, fakat oksijen, hidrojen v.s. diyemiyorlardı)göremiyorlardı. Şimdi de sistemler, benzeri doğurganlıkla aynı yer vezamanda birden fazla sistem var diyecek kadar hızla artıyor. (Rosecrance,1966, s. 320-25; ile Hoffmann, 1968, s. 356-57'yi karşılaştırınız). Açıklanacakolguların birbirinden ayrı olduğu hallerde güya onları açıklamak üzeredeğişik sistemler oluşturuveriyor. Gerçekte, sistemler sadece gözlenen veanlatılan farklılıkları yansıtıyor.59

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!