Ekonomik açıklamalar aranması doğaldır. Dış dünyadaki aksaklıklar(emperyalizm, karışmacılık ve savaş) ülke içindeki bozukluklara bağlanabilirse(fakirlik, işsizlik vs.), o vakit her ikisini de, sevimsiz değer tercihleriyapmadan, bir çırpıda yapılacak bir reformla halletmek olanaklıdır.îçeride ekonomik demokrasinin dışarıda daha fazla saldırgan olmayayol açabileceğini, hatta bu iki hususun ilintili olmadığını keşfetmekne kadar kötü olabilirdi.Bu çeşit emperyalizm kuramları, Amerika ile Sovyetler Birliği arasında1945'den sonra çıkan soğuk savaşın nasıl başladığı hakkındaki revizyonistyorumların temelini oluşturur. Amerikalılar eskiden beri kendikendilerine soğuk savaşı başlatan şeyin Stalin'in kötülüğü olduğunusöylerken, revizyonist tarihçiler bunun tam aksi bir sonuca varmışlar veaslında kapitalizmdeki bozukluklardan kaynaklanan bir Amerikan yayılmacılığınınvarolduğunu ifade etmişlerdir (Lafever, 1972). Mantıksalaçıdan, revizyonist eleştirinin iki yarısından biri doğru olabilir. Kapitalizmhakkındaki ifadeler bir kenara bırakılarak, D.F. Fleming'in (1961)yaptığı gibi Amerika'nın statükoyu ilk bozan devlet olduğu ileri sürülebilir.Yahut da, statükoyu kimin bozduğu üzerinde durulmayarak kapitalizminyerel halklara faydası olmadığı anlaşılabilir. Portekiz'e Angola'dasaldırgan demek ve Amerika'ya da Portekiz'i destekliyor diyeyayılmacı demek yerine, niçin yalnızca Portekiz yönetimi Angola halkınınsaadeti ile çatışıyor denemesin? Bunun tersine, ABD, Doğu Almanyave Polonya'daki komünist yönetimi değiştirmek çabası içinde olduğuiçin saldırgan olmakla suçlanabilir. Ancak, böyle bir yönetimin işin başındao ülkelerin halkları tarafında arzu edildiğini ima etmek biraz fazlaolacaktır. Yukarıda belirtildiği gibi iki-kutupluluk her iki taraf için derejimlerinin tehdit edilmesi karşısında doğal bir davranış idi, demek enadil değerlendirmeyi yapmak anlamına gelir. Revisyonistler, iddialarınıgüçlendirmek ve çekici kılmak için bir çok şeyi birlikte söyler ve olaydanolaya gerçekleri yanlış aksettirmek riskini göze almaktan çekinmezler.Kapitalist ekonomik nedenlerin ne ölçüde modern Amerikan dış politikasınıetkilediği tartışması ilginç ve genişleyen bir biçimde sürüp gidecektir.Buradaki bazı eleştiriler bizim uluslararası ilişkiler sorunumuzuçözmeye yetmemektedir. Eğer, yayılmacılık kapitalizmin kökünde vardırdersek, seçim veya devrim yolu ile Amerika Birleşik Devletlerinde reformyapmak olasılığı hemen hemen olanaksızlaşmış olacaktır. Eğer bu doğruise barışı sağlamak için, realpolitik çözümlemecilerinin "yayılmacılık devletolmanın doğasında vardır" diyen sözlerin inanmaktan başka yapılacakşey yoktur. Realpolitik'çilerin kullanacakları aletler, kâh bir parça diplomasi,kâh bir nebze silahsızlanma, çok kutupluluk ve nükleer silahların130
yayılmasını önlemek olacaktır. Daha öncede belirtildiği gibi bir çok uluslararasıilişkiler çözümleyicileri ekonomik süreçler, (Vietnam, SSCB'yiçevreleme siyaseti vb.) gibi dış politika girişimlerinde bile pek önemlibulmazlar. Öteden beri Schumpeter (1951), Langer (1962) gibi bazı yazarlar,emperyalizmin Hobson ve Lenin'in söylediği gibi ekonomik kökenlideğil, sosyolojik, siyasal ve etnik bir olgu olduğunu söylemişlerdir. Devletmi iş dünyasına hizmet ediyor, iş dünyası mı devlete hizmet ediyor?Fransa, daha sonra yayılabilsin diye, Kuzey Afrika'da kendi iş adamlarınarüşvet vermesi ikinci seçeneği destekleyen bir örnektir. Amerika'da gereksinmeduyduğu bazı hammaddeleri elde etmek için böyle şeyler yapıyor.Fakat bu "emperyalizmin ekonomik kuramı"nm kanıtlandığı anlamınagelmez.Çok uluslu şirketleri devletin hizmetinde ya da, devleti bu şirketlerinhizmetinde olarak görmek çok fazla şeyi basitleştirmek anlamına gelir.Her iki varsayımda ilgili aktörlerin sayısını aynı tutacaktır. Belkibundan ötürü bu çözümleme yöntemi çok kişi tarafından çekici bulunmaktadır.Eğer böyle şirkeyler kendi yollarını izliyor ve bazen dışişleribakanlıkları tarafından engelenip, bazen onlardan yardım görüyorlarsa,modelimiz çok daha karmaşık olmak zorundadır. Ayrıca, devlet dışı diğeruluslararası aktörlerin emelleri ve davranışları da karmaşıklık yaratan ekunsurlardır. Bunların içine Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütlerile, IRA, FKÖ gibi kuruluşlar girer.Uluslararası arenayı daha da anlaşılmaz kılan bir başka şey de "Hükümetler"ile "Dışişleri Bakanlıkları" ve hatta bakanlık içi bölümlerinkendi ayrı çıkarlarının olmasıdır. Böylece hiç kimse Amerika'nın, İngiltere'ninya da Almanya'nın dış politikasını tam anlamıyla yürütmüyordemektir (Halperin, 1974). Belli birimler, belli politikaları "ulusal çıkargereğidir" diyerek empoze etmeğe ve bu suretle kendi çıkarlarına hizmetetmeğe çalışırlar. Her şeyi iyi işleyen toplumlarda ulusal çıkar ile bürokratikçıkarlar üst üste gelebiilr, çünkü yasama ve yürütme organları, dışpolitika da ülke için dış politika kazançları görmezlerse bu organların çalışmasınaengel olabilirler. Fakat bütün toplumlar böyle iyi işlemezler.Bazı durumlarda, uluslararası görüşmeler üstü kapalı olarak örneğindeniz kuvvetleri ile kara kuvvetleri arasında çekişmeden ibaret olabilir,halbuki görünürde görüşmeler örneğin ABD ile İngiltere arasında yapılmaktadır(Neustadt, 1970). Belki de uluslararası ilişkiler uzmanları dışpolitika kararlarını, söz konusu devletlerin amaçları açısından değil, görüşmeyiyapan memurların kariyerlerinde ilerlemeleri açısından değerlendirilmelidirler.Bu eğilim, devletler giderek bürokratlaştıkça, marksistülkeler devrimci ruhu kaybettikçe, artış göstermektedir.131
- Page 1:
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL B
- Page 7:
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜBu kitap, Han
- Page 11:
ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMIKe
- Page 14 and 15:
Ibileceği olanağını öne sürm
- Page 16 and 17:
Newton'un evrensel yerçekimi kuram
- Page 18 and 19:
heveslileri olduğu halde varolan k
- Page 20 and 21:
însan daima gelişmiş yöntemler
- Page 22 and 23:
lında, bir kuram veya onun modeli
- Page 24 and 25:
Kuramdaki değişiklikler, sözcük
- Page 26 and 27:
şarılı olsa bile, hatırlanmalı
- Page 28 and 29:
sındaki korelasyonu naklediyorlar.
- Page 30 and 31:
yada olup bitenlerin sebebi olarak
- Page 32 and 33:
iyi fırsatlar için dış ülkeler
- Page 34 and 35:
Manifesto'da Marks ve Engels kapita
- Page 36 and 37:
Eğer ima edilen sebebler ikna edic
- Page 38 and 39:
manları massettikçe emperyalizm k
- Page 40 and 41:
değiştikleri halde, kuramımı b
- Page 42 and 43:
len değişiklikleri dikkatli bir
- Page 44 and 45:
an, "itme" ilkesinin işlediği art
- Page 46 and 47:
Uyacaktır." Bu unsurlar bazı geli
- Page 48 and 49:
ceden kestirebilir miydik? Şu soru
- Page 50 and 51:
yapıcı bir amaç için her araca
- Page 52 and 53:
cesi olduğuna inanmakta; bazılar
- Page 54 and 55:
gösterir, değişen siyasal liderl
- Page 56 and 57:
kopmalarını zorlaştırmaktadır.
- Page 58 and 59:
öğeyi hesaba katmak bizi uluslara
- Page 60 and 61:
Yalnızca bu örneklerden bahsetmek
- Page 62 and 63:
ların örgütlenme şeklinden de e
- Page 64 and 65:
daki farklılığı etkiler (Waltz,
- Page 66 and 67:
Eğer yazara göre bunlar sistemin
- Page 68 and 69:
Bu tip bir bilim adamı, birimler a
- Page 70 and 71:
Gittikçe artan bir biçimde Hoffma
- Page 72 and 73:
özellikleri, amaçları ve davran
- Page 74 and 75:
olan inancı, yazılarının canlı
- Page 76 and 77:
kuralların çatışması ile karş
- Page 78 and 79:
alıyor. Eğer, bir an için gerekl
- Page 80 and 81:
yalnızca ampirik bir sorundur. Kap
- Page 82 and 83:
kendi çıkarlarını güden iki ya
- Page 84 and 85:
kuramın gelişmesine en önemli ma
- Page 86 and 87:
yalizmin bu amacı gerçekleştireb
- Page 88 and 89:
kullanmışlardır. Bunlar da ulusl
- Page 90 and 91: Bu şekilde, çember, bir uluslarar
- Page 92 and 93: tıyormuş gibi bahsetmektedirler k
- Page 94 and 95: Uluslararası politikanın incelenm
- Page 96 and 97: da kullanılabilir. Uygulanan yönt
- Page 98 and 99: 33 İzleyecek olan sayfalardaki gü
- Page 100 and 101: Bochenski, J.M. (1965). The Methods
- Page 102 and 103: Keynes, John M. (n.d.). The General
- Page 104 and 105: Singer, J. David, ed. (1968). Quant
- Page 107: DÜNYA SİYASAL SİSTEMİGeorge H.
- Page 110 and 111: şı karşıya kalacaklardı. Devle
- Page 112 and 113: uçaklar savaşı daha etkili kılm
- Page 114 and 115: yon'dan korkmak ingiltere'yi aynen
- Page 116 and 117: tine geçmesi için gemlendiğini g
- Page 118 and 119: Nükleer silahlar hiç olmazsa, Rom
- Page 120 and 121: müyor mu? Eğer saldın ve savunma
- Page 122 and 123: iki taraf da kontrolleri altındaki
- Page 124 and 125: vaşmı izleyen yılların "revizyo
- Page 126 and 127: İstilalar ve hükümet darbeleri k
- Page 128 and 129: yüklüyor olabiliriz. Belki de sav
- Page 130 and 131: kimlik kazandığı için mi oluyor
- Page 132 and 133: slndan değişik roller oynarlar. J
- Page 134 and 135: Burada ileri sürülen mantık, nü
- Page 136 and 137: lamalar meydana getirebilirler. Şi
- Page 138 and 139: atı toplumlarının "Sovyet Bloğu
- Page 142 and 143: Bir anlamda bu söylenenler "çöz
- Page 144 and 145: landa Cumhuriyet Ordusu) bu arzuyu
- Page 146 and 147: Eğer bir dünya devletine gönüll
- Page 148 and 149: hepsinin eşit biçimde yararlanaca
- Page 150 and 151: önlemleri tanımlayabilir, ya da,
- Page 152 and 153: Ülkeler arasındaki ticaret ilişk
- Page 154 and 155: iktisadi karşılık beklediğini h
- Page 156 and 157: Herz, John H. (1951). Political Rea
- Page 158: Vernon, Raymond (1971). Sovereignty