13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

vurmaz mıydı? 1954'den sonra Moskova ve Washington güvenlik içindeydilerama, bu iki başkent arasındaki çatışmalar ve endişeler sona ermedi.Gerçekçilerin (realistlerin) varsayımlarını bazen destekleyen, bazen onlaraters düşen nedenlerle her iki devlet de dışarıda etkilerini arttırma vekazandıkları yeni etki alanlarını nükleer şemsiyeleri altına alma yolunuseçtiler. Yabancılar da onların koruması altına girmeyi tercih ettiler veböylece iki kutuplu dünya dediğimiz olgu karşımıza çıktı.GÜÇ DENGESİNE GERİ DÖNÜŞBugünün dünyasının, artık, Moskova ve Washington tarafından yönlendirilenve kendi "nükleer şemsiyelerinin" altında birbirlerini yereniki blok tarafından yönlendirilmediği bellidir. Acaba bunun ne kadarışimdi ikiden fazla ülkenin elinde nükleer silah olmasına bağlıdır? Soğuksavaşta görülen iniş ve çıkışları ideolojinin yoğunluğundaki artış ve eksilişlerebağlayabilir miyiz?Bu değişikliğin ne kadarı söz konusu kıtaların ve ülkelerin siyasal,ekonomik ve toplumsal şartlarında meydana gelen değişikliklere bağlıdır?Herhangi bir yumuşama olgusunun (detante'ın) nedenleri önce uluslararasısistem kuramcılarını ve daha sonra da tarihçileri ilgilendirir. Fakatburadaki nedensellik kalıpları, bu gelişmeleri tamamen sevinçle karşılamamızınuygun olup olmadığına bağlıdır. Yumuşamanın derecesi çokmerkezliliğinin derecesi ve hangi düzeylere uygulanabileceği hususlarındafikir ayrılıklarımız olacaktır. Bunun ötesinde çok-merkezliliğin arzu edilirolup olmadığı konusu da tartışmalıdır.Tarihin bütün çağlarında ve her uluslararası sistemde ülkelerin askerive siyasal duyumları zayıf ve kolayca saldırılabilir olduğu zaman savaşolasılığı artmıştır. Saldırının, savunmaya göre daha avantajlı olduğu hallerdeülkelerin ilişklieri dengesiz ve çatışmaya yönelik olmuştur (Bkz.Boulding, 1963). Birinci Dünya Savaşı örneğinde de belirtildiği üzere, birgüç dengesi sistemi saldırının avantajlı olmadığı dönemlerde en iyi işler.Yılgı dengesi sistemi de, savunma güçlendikçe, daha az gerekli olmayabaşlamış olabilir. Devletlerarası rekabette bir "tutuklunun çıkmazı" (Prisoners'dilemma) durumu olduğunu varsaysak, bazen doğanın elde edileceködülleri pek çekici kılmadığını görüyoruz. Belki de doğa 1941 de ve1948 de bize iyi davranmamıştı ve şimdi bize iyi davranıyor. Askeri teknolojibize, tutarlı ve devamlı bir biçimde savunmayı güçlendiren (barışıgüçlendiren) konvansiyonel silahlar vermeyebilir. Bu teknoloji bir dönemdesavaşları önlerken, bir başka dönemde onları teşvik edebilir. Pekala,yirminci yüzyılda dünyada saldırganlık tutumunda genel bir azalmave nükleer silahların tehdidini kullanma gereğinde bir azalma görül-109

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!