gösterir, değişen siyasal liderlerin kuruntularına açıktırlar ve bürokratikçatışmaların sonuçlarından etkilenirler. Ancak, bunlar zaten bilinen şeylerdirve bize güç dengesi kuramının değeri hakkında birşey söylemez.Bir başka kavram karışıklığı bizim kuramlar hakkındaki ikinci önerimizile ilgilidir. Güç dengesi kuramı bir sonucu açıklamak iddiasındadır(güç dengesinin halihazırdaki durumu). Bu açıklama, bir bütün olarak osonucun ortaya çıkmasına yolaşan birimlerin tek tek amaçları ile uyumlulukgöstermeyebilir. Bir dengenin kurulup korunması bir ya da dahafazla devletin amacı olabilir de olmayabilir de. Kurama göre tek tek yada bütün devletler bir denge kurup devam ettirmeye bilinçli bir şekildegayret de etseler ya da bunların biri veya hepsi evrensel üstünlük peşindede koşsalar, güç dengeleri oluşmaktadır. Oysa, güç dengesi hakkındasöylenenlerin çoğu bir dengenin korunmasının devletlerin hareketleriningüdüsü olduğunu öne sürmektedir. David Hume, "Güç dengesi üzerine"adlı klasik makalesinde "güç dengesini korumak düsturu" akılcı politikanındeğişmez kuralıdır demektedir (1742, 1953 ed, s. 142-44). Bu doğru olabilir,ancak "bu dengenin korunmasının yüce duygusunun akıllı devletadamlığının nüvesini teşkil ettiği" inancından, "güç dengesi korunacaksadevletler bu kuralı uygulamalıdır" fikrine geçiş maalesef pek kolay olmuştur.Bu, Morgenthau'nun bu terim için verdiği dört tanımdan birincisindepek açıktır: Yani, "Belli bir duruma yönelik bir politika". îşin mantığı,o vakit, kolayca totolojik hale gelmektedir. Eğer güç dengesi korunacaksa,devletlerin politikaları onu koruma amacına yönelik olmalıdır. Eğergerçekten güç dengesi idame ettiriliyorsa, o vakit devletlerin amaçlarınındoğru olduğu sonucuna varabiliriz. Güç dengesi devam ettirilmemiş isekuramın varsayımlarının yanlış olduğunu söyleyebiliriz. Nihayet, (ve bubir kavramı maddeleştirmeye yönelik akımı tamamlamaktadır), eğer devletlerinamacı dengeyi korumak ise, dengenin amacı "onu oluşturan unsurlarınçeşitliliğini ortadan kaldırmadan sistemin istikrarını devam ettirmektir."Maddeleştirme açık olarak şu sözler okununca ortaya çıkmaktadır: denge ya "başarılı" bir biçimde işlemektedir, ya da devletler onuuygulamakta zorluk çekmektedirler (Morgenthau, 1973, s. 167-74, 202-207).Maddeleştirme, ya çoğu kez dilin gevşek kullanılması ya da anlatımıgüzelleştirmek için mecazi deyişler kullanmaktır. Bununla beraber, bu durumdakuram köklü biçimde, çarpıtılmıştır ve bu sadece "eğer bir dengekurulacaksa, bunu istemek ve bunun için çalışmak gerekmektedir" kavramınıöne sürmekle olmamıştır. Kuramın daha ileri bir çarpıtılması devletlerinhareketlerinin sonucundan kurallar çıkartarak, bunları mantıksızcaaktörlere görev yüklemekle yapılmaktadır. Böylece, "güç dengesidevletlerin güç özlemlerine kendi gemlemelerini koyabilir"; yeter ki "onlargüç dengesi, sistemini kendi girişimlerinin ortak çerçevesi olarak ka-44
ul etmiş olsunlar". Ancak devletler "oyunun aynı kurallarını" benimserlerve "aynı sınırlı değerler için" oynarlarsa, o vakit güç dengesi "uluslararasıistikrar ve ulusal bağımsızlık konusundaki görevini" yerine getirebilir.(Morgenthau, 1973, s. 219-20).Bizim Kuram hakkındaki ikinci önerimizin konusuna giren ve onunlayakından ilgili yanlışlar, (1) güdü ile sonuç arasında mutlak bir ilişkivarsaymak ve (2) aktörlerin hareketlerinin sonuçlarına bakarak hareketkuralları çıkarmaktır. Nerede hata yapıldığı, ekonomik bir benzetme yaparak,açıklığa kavuşturulabilir. Tam rekabetin olduğu bir ekonomide,herkesin kâr etme mücadelesi içinde oluşu kâr oranını düşürür. Statikşartlar altında kâr mücadelesi yeterince uzun sürerse herkesin kârı sıfırolacaktır. Bu hale bakarak herkesin kârını asgariye indirme çabası içindeolduğu sonucunu çıkartmak ve rakiplerin sistemin işleyebilmesi içinbu gayeyi benimsemeleri gerektiğini düşünmek abes olacaktır. Halbukiuluslararası politikada, devletlerin karşılıklı etkileşmelerinin sonuçlarınabakılarak çıkartılan kuralların aktörlere salık verildiği ve sistemin devamıiçin bunun gerekli bir şart olduğunun söylendiğine sık sık rastlanmaktadır.Böyle sıkça yapılan hataların hata olduğuna sıkça işaret edildiğihalde, bu bir işe yaramamaktadır. S.F. Nadel bunu basitçe ifade etmiştir: "Davranıştan çıkartılan bir düzenlilik, davranışa kılavuzluk edemez"(1957, s. 48. 35Güç dengesi ifadelerinin nerede yoldan çıktığına işaret ettikten sonraşimdi de onun doğru olarak kullanıldığı yerleri göstereyim. Bunu yaparken"Kural" sorununu açıklığa kavuşturacağım. Bunu yaptıktan sonra,kuram hakkındaki az önce kendisinden söz ettiğim üçüncü öneriyi elealacağım.Bir "kendi kendine yardım" sisteminde, kendisine yardım etmeyenya da diğerlerinden daha az yardım edenler gelişemez ve kendilerini tehlikelereaçık bırakır. Devletlerin böyle istenmeyecek sonuçlardan çekinmelerionların güç dengesini yaratacak biçimlerde davranmalarına yol açmaktadır.Dikkatinizi kuramın, rasyonellik veya değişmez bir istek olmasıhususunda hiç bir varsayımı gerekli görmediğine çekerim. Kuramyalnızca bazıları başarılı olursa başkalarının onları taklit edeceğini veyayokolacaklarını söylemektedir. Açıktır ki eğer bütün devletler varlıklarınıdevam ettirme arzularını kaybederse sistem işlemiyecektir. Fakat birkısmı bu arzuyu gösterir, diğerleri birleşmeler v.s. yoluyla bu arzuyu göstermezlersede sistem iyi işleyecektir. Ayrıca bütün rakip devletlerin durmadangüçlerini artırma çabası içinde olacaklarını varsaymak da gerekmeyecektir.Bununla birlikte bazı devletlerin başkalarını zayıflatmak veyayoketmek için güç kullanma olasılığı, devletlerin rekabet sisteminden45
- Page 1:
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL B
- Page 7: ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜBu kitap, Han
- Page 11: ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMIKe
- Page 14 and 15: Ibileceği olanağını öne sürm
- Page 16 and 17: Newton'un evrensel yerçekimi kuram
- Page 18 and 19: heveslileri olduğu halde varolan k
- Page 20 and 21: însan daima gelişmiş yöntemler
- Page 22 and 23: lında, bir kuram veya onun modeli
- Page 24 and 25: Kuramdaki değişiklikler, sözcük
- Page 26 and 27: şarılı olsa bile, hatırlanmalı
- Page 28 and 29: sındaki korelasyonu naklediyorlar.
- Page 30 and 31: yada olup bitenlerin sebebi olarak
- Page 32 and 33: iyi fırsatlar için dış ülkeler
- Page 34 and 35: Manifesto'da Marks ve Engels kapita
- Page 36 and 37: Eğer ima edilen sebebler ikna edic
- Page 38 and 39: manları massettikçe emperyalizm k
- Page 40 and 41: değiştikleri halde, kuramımı b
- Page 42 and 43: len değişiklikleri dikkatli bir
- Page 44 and 45: an, "itme" ilkesinin işlediği art
- Page 46 and 47: Uyacaktır." Bu unsurlar bazı geli
- Page 48 and 49: ceden kestirebilir miydik? Şu soru
- Page 50 and 51: yapıcı bir amaç için her araca
- Page 52 and 53: cesi olduğuna inanmakta; bazılar
- Page 56 and 57: kopmalarını zorlaştırmaktadır.
- Page 58 and 59: öğeyi hesaba katmak bizi uluslara
- Page 60 and 61: Yalnızca bu örneklerden bahsetmek
- Page 62 and 63: ların örgütlenme şeklinden de e
- Page 64 and 65: daki farklılığı etkiler (Waltz,
- Page 66 and 67: Eğer yazara göre bunlar sistemin
- Page 68 and 69: Bu tip bir bilim adamı, birimler a
- Page 70 and 71: Gittikçe artan bir biçimde Hoffma
- Page 72 and 73: özellikleri, amaçları ve davran
- Page 74 and 75: olan inancı, yazılarının canlı
- Page 76 and 77: kuralların çatışması ile karş
- Page 78 and 79: alıyor. Eğer, bir an için gerekl
- Page 80 and 81: yalnızca ampirik bir sorundur. Kap
- Page 82 and 83: kendi çıkarlarını güden iki ya
- Page 84 and 85: kuramın gelişmesine en önemli ma
- Page 86 and 87: yalizmin bu amacı gerçekleştireb
- Page 88 and 89: kullanmışlardır. Bunlar da ulusl
- Page 90 and 91: Bu şekilde, çember, bir uluslarar
- Page 92 and 93: tıyormuş gibi bahsetmektedirler k
- Page 94 and 95: Uluslararası politikanın incelenm
- Page 96 and 97: da kullanılabilir. Uygulanan yönt
- Page 98 and 99: 33 İzleyecek olan sayfalardaki gü
- Page 100 and 101: Bochenski, J.M. (1965). The Methods
- Page 102 and 103: Keynes, John M. (n.d.). The General
- Page 104 and 105:
Singer, J. David, ed. (1968). Quant
- Page 107:
DÜNYA SİYASAL SİSTEMİGeorge H.
- Page 110 and 111:
şı karşıya kalacaklardı. Devle
- Page 112 and 113:
uçaklar savaşı daha etkili kılm
- Page 114 and 115:
yon'dan korkmak ingiltere'yi aynen
- Page 116 and 117:
tine geçmesi için gemlendiğini g
- Page 118 and 119:
Nükleer silahlar hiç olmazsa, Rom
- Page 120 and 121:
müyor mu? Eğer saldın ve savunma
- Page 122 and 123:
iki taraf da kontrolleri altındaki
- Page 124 and 125:
vaşmı izleyen yılların "revizyo
- Page 126 and 127:
İstilalar ve hükümet darbeleri k
- Page 128 and 129:
yüklüyor olabiliriz. Belki de sav
- Page 130 and 131:
kimlik kazandığı için mi oluyor
- Page 132 and 133:
slndan değişik roller oynarlar. J
- Page 134 and 135:
Burada ileri sürülen mantık, nü
- Page 136 and 137:
lamalar meydana getirebilirler. Şi
- Page 138 and 139:
atı toplumlarının "Sovyet Bloğu
- Page 140 and 141:
Ekonomik açıklamalar aranması do
- Page 142 and 143:
Bir anlamda bu söylenenler "çöz
- Page 144 and 145:
landa Cumhuriyet Ordusu) bu arzuyu
- Page 146 and 147:
Eğer bir dünya devletine gönüll
- Page 148 and 149:
hepsinin eşit biçimde yararlanaca
- Page 150 and 151:
önlemleri tanımlayabilir, ya da,
- Page 152 and 153:
Ülkeler arasındaki ticaret ilişk
- Page 154 and 155:
iktisadi karşılık beklediğini h
- Page 156 and 157:
Herz, John H. (1951). Political Rea
- Page 158:
Vernon, Raymond (1971). Sovereignty