13.07.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

sistemin birimleri üzerinde kısıtlayıcı etkiye sahiptir. Yapı, birimlerinbelli biçimlerde davranmalarına, ve belli başka biçimlerde davranmalarınaneden olur ve böyle yaptığı için de sistem kendi kendini idameettirir. Eğer sistemik güçler bu işleri yapamazlarsa, o vakit, sistem yaçöker, ya da değişikliğe uğrar. Oysa Kaplan, sistem yaklaşımının en açıkbiçimde sistemsel olan öğesini geliştirmiyor. Siyaset bilimcilerinde tipikolduğu üzere, yapı kavramı zayıf, hatta hiç yok ve süreç ile işlev onunyerini almış durumda. Kaplan, tabii, yaklaşımının bu noktasını, uluslararasısistemi, alt sistemin başat olduğu bir varlık olarak nitelendirerekaçıkça ortaya koyuyor. Alt sistemin başat olduğu bir sistem, sistem değildir.İşte yine, esas itibariyle indirgeyici bir yaklaşıma, sistemik diyead takılması hali ile karşı karşıyayız.Bu bölümü bitirirken vurgulanması gereken önemli konu, uluslararasısistemlerin yapılarındaki değişiklikler ile onların içlerinde vuku bulandeğişiklikler arasında kesin ve tutarlı bir ayırım yapılması gereğidir."Yapı"nın herhangi bir kullanılabilir tanımı bizi sistemin şekil değiştirmesiile ilgili bir tanımlamaya götürebilir. Benim tanımlamamın ışığında,uluslararası sistem, eğer anarşik karakteri, hiyerarşik örgütlenmeyedönüşürse, değişikliğe uğrayacaktır. Bu takdirde, sistem, uluslararası birsistem olmaktan çıkar. Oysa, sistem, ancak önemli birimlerin hepsindeKapasite değişiklikleri olursa, uluslararası sistem olma özelliğini kaybetmedendeğişebilir. Uluslararası sistemler daima anarşiktirler ve onlardaima az sayıda önemli devletin yarışma içinde olduğu sistemlerolmuşlardır. Araştırmacılar hangi kapasite dağılımı değişikliklerinin önemliolduğu konusunda değişik düşüncelere sahiplerse de, pratikte bununbüyük bir önemi yoktur. Örneğin, hemen hiç kimse 19. yüzyılın ortasındabeş olan büyük devlet sayısının, 1920'lerde ve 1930'larda yediye yükselmesinesistemde bir değişiklik gözüyle bakmamaktadır. Oysa, hemenhemen herkes bu sayısının İkinci Dünya Savaşından sonra ikiye inmesine,sistemde oluşan bir değişiklik diye bakmaktadır.Uluslararası sistemler nadiren değişirler, oysa uluslararası yaşamdaima yeniliklerle doludur. Bazen önemli kesintiler ortaya çıkar. Eğerbunlar dayanıklı bir sistemde oluşursa, onların nedenleri birimler düzeyindearanmalıdır. Devletler biçimde ve amaçta değişikliğe uğrarlar;teknolojik gelişmeler kaydedilir; silahlar köklü değişimler gösterir; ittifaklarkurulur ve bozulurlar. Sistemler içinde ortaya çıkan böyle önemlideğişikliklere sistem değişiklikleri adı vermenin çok kolay olduğu görülmüştür.Bir yandan yapı ile, öteki yanda birim ve süreçler arasındakifark gözardı edilebilmektedir. Bu konulardaki fikir karışıklıkları değişiknedenler ve nedenlerle sonuçlar arasında ayırım yapmayı güçleştirmektedir.İnancım odur ki, bu güçlükler uluslararası ilişkiler alanında73

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!