hepsinin eşit biçimde yararlanacağı garanti edildiğinde, gerginlikleri azaltıcırol oynarlar. Buna karşılık, ağırlığı bir ülkeden ötekine olduğu gibiaktarılan, açıklar, kıtlıklar, sorunlar uluslararası politikanın konusu halinegelirler. Burada da güç kullanımı henüz gündem dışına çıkarılmamıştır.İnsan, petrol elde etmek için askeri kuvvet kullanılabileceğini düşünebilirmi? Japonların 1941 yılı Aralık ayındaki saldırısını unutmuş olsakbile, Kissinger'in 1974'deki deneme balonları, bu durumu, hiç olmazsaima etmiştir. Bazıları, Birleşmiş Milletler Antlaşmasının kabulündenbu yana dünyaya hakim olan ahlak anlayışının, öyle petrol temini gibitamamen maddi bir nedenle savaşa izin vermeyeceğini ileri sürebilirler.Ancak insanlığın ahlak anlayışının geçmişte yeterli miktarda değiştiğiniunutmamak gerekir. Gerekli hammaddelerin yeteri kadar uzun bir süresağlanamamasının dünya kamu oyunda nasıl bir etki yapacağını şimdidenbilemeyiz. Yurtiçinde fazlaca zengin olanların varlıklarına zorla elkonulmasını oldukça uzun bir süre önce onaylamış bulunuyoruz; buna"mütaraki vergileme" adını veriyoruz. Ancak bu tür zorla yeniden dağıtımyollarına uluslararası planda en son ne zaman baş vurulmuştur?Belki de Japonya'nın 19 uncu yüzyılda zorla ticarete açılması, ya da Çinçayına ihtiyaç duyan İngilizlerin ortaya çıkardığı Afyon Savaşı örnekmodel olarak gösterilebilir. O zamandan beri uluslararası ahlak anlayışıbir miktar değişmiştir, ama, yeteri kadar değişmiş midir? "Sınırlı savaş"için olanaklar varsa da, savaş, o günden bugüne mutlaka değişmiştir.İktisadi ilişkiler değişmeyi tamamlayacak ölçüde değişmiş midir?Gıda maddeleri için yapılan savaşlar ayni şekilde tartışılabilir. "Hayatalanı" savaşları 1939'dn beri lanetlenmektedir. Almanlar,, Hitler'inUkrayna'da elde etmek istediği buğday tarlaları olmadan da, hatta Pomeranyave Silezya olmadan çok daha zengin hale gelmişlerdir. Ve JaponlarMançurya'sız da çok başarılıdırlar. Ancak, eğer Hitler ve Tojodaha fazla güç kazanmak, daha yüksek iktidar düzeyine ulaşmak için,bir zamanlar, tarım alanı tartışmasını sürdürmüşlerse, günün birinde yeterikadar tahıl yok bahanesi ile savaş, hiç de şaşırtıcı olmayacaktır. "Ekolojik"çözüm, kuşkusuz işbirliği ile toprak birimi başına tahıl verimleriniarttırırken, bir yandan da dünya nüfus artış hızını azaltıcı önlemler almaktır.Öteki çözüm yolu ise bir başkasını, sahip olduğu topraktan sürüpçıkarmak olabilir.Öte yandan üretim fazlaları da uluslararası ilişkileri kolaylaştırıcıetki yapmayabilir. Eğer birisi yeni "bir dünya", bir teknoloji ya da birsilahı keşfederse, herkes için yeterinden fazla var düşüncesi çatışmayıönleyecek midir? Eğer ülkeler silahları ile, zenginlikleri ile ya da bazan138
toprak büyüklükleri ile ilgili düşüncelerini bir görecelik temeline yerleştirmişlerseböyle olmayacaktır (Rosecrance, 1973). Ve özellikle ilk hareketegeçenin kendisine daha büyük birşeyler koparacağı konusunda eğilimlerhakimse, hiç böyle olmayacaktır. İster 1580 yılının Amerika Kıtasıile, ister 1880'in Afrikası ile isterse bilgisayar sanayii ile ilgili olalım,"fırsatlardan" yararlanmak için mutlaka bir sertlikle, çekiştirmeylekarşılaşacağız. Çatışmalar Amerika kıtası ya da bilgisayarlar hiç keşfedilmeseydiçok daha kolay önlenebilecekti.Fazlaların ya da açıkların durumu konusundaki bilgiler, o halde, kendibaşlarına savaşların muhtemel olup olmadığını bize söyleyemeyecektir.O halde ister fakirlik, ister zenginlik yapısı içinde olsun, ticaretin etkisine olacaktır? Son zamanlarda Kenneth Waltz ve Richard Rosecrance tarafındanyapılan ilgi çekici analizler dünyanın ticarete bağımlılığı konusundafarklı sonuçlara varmıştır. Waltz (1970) ticaret konusunda karşılıklıdavranışların siyasi açıdan birleştirici bir bağımlılık yaratacağı konusundakidüşüncenin bir masal olduğunu ileri sürmektedir. Waltz budurumu memnuniyetle karşılamaktadır, çünkü, ona göre böyle bir karşılıklıbağımlılık bir yumuşama değil çatışma zemini hazırlayacaktır. Rosecranceve Stein (1973) ortaya koydukları ilgi çekici bulgularla, karşılıklıbağımlılığın güçlenmekte olduğunu göstermekte ve bunun politikaçıdan da şükredilecek bir gelişme olduğunu ileri sürmektedirler.Ticaret, kuşkusuz, iki tarafa da yarar sağlar. Yoksa taraflardan biribu işten çekilecektir. Ayni şekilde, kuşkusuz, taraflar, kendileri için dahayararlı olacak ticaret koşulları ileri sürmektedirler. Yurtiçinde rastlananbir iş anlaşmazlığında olduğu gibi, "ticaret hadleri" önemli bir anlaşmazlıkkonusu haline gelebilir. Belki de, hadlerin yeniden görüşülmesine yolaçan "grevlerle" sonuçlanabilir. Belki de eski zamanlardaki iş anlaşmazlıklarındaolduğu gibi kaba kuvvet kullanılması, savaş noktasına ulaşabilir.Buna karşılık grevler sırasında kaba kuvvet kullanılması taraflarınhepsi için zararlı sonuçlar doğurabilir; herkesin geçim kaynağı olan fabrikatahrip olabilir. Ayni şekilde ticari nedenler ortaya çıkacak olan birsavaş bir nükleer savaş olmasa bile herhangi bir boykotdan çok daha fazlazarar verecektir. Ticaret, herkesin zorunlu olarak birlikte yükselecekleriya da birlikte gerileyecekleri, bir ekolojik gemeinschaft'ı ipso factoyaratmaz. Ama bir pazarlık gesellschaft'ı olarak kalsa bile toplamı sıfıraeşit olan bazı çatışma biçimlerini dışarıda bırakır.Bu nedenle ekonomik savaş gibi kavramların kullanılması sırasındaçok dikkatli olmak gerekir. Basında yer aldığı biçimiyle bu deyimin enaz üç ayrı anlamı vardır. Ekonomik anlaşmazlıklardan doğan savaşlarıbetimleyebilir; başlatılmış bir savaş çabası içinde düşmanın ekonomisinizayıflatacak kendi askerlerinin işini kolaylaştırmayı amaçlayan ekonomik139
- Page 1:
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL B
- Page 7:
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜBu kitap, Han
- Page 11:
ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMIKe
- Page 14 and 15:
Ibileceği olanağını öne sürm
- Page 16 and 17:
Newton'un evrensel yerçekimi kuram
- Page 18 and 19:
heveslileri olduğu halde varolan k
- Page 20 and 21:
însan daima gelişmiş yöntemler
- Page 22 and 23:
lında, bir kuram veya onun modeli
- Page 24 and 25:
Kuramdaki değişiklikler, sözcük
- Page 26 and 27:
şarılı olsa bile, hatırlanmalı
- Page 28 and 29:
sındaki korelasyonu naklediyorlar.
- Page 30 and 31:
yada olup bitenlerin sebebi olarak
- Page 32 and 33:
iyi fırsatlar için dış ülkeler
- Page 34 and 35:
Manifesto'da Marks ve Engels kapita
- Page 36 and 37:
Eğer ima edilen sebebler ikna edic
- Page 38 and 39:
manları massettikçe emperyalizm k
- Page 40 and 41:
değiştikleri halde, kuramımı b
- Page 42 and 43:
len değişiklikleri dikkatli bir
- Page 44 and 45:
an, "itme" ilkesinin işlediği art
- Page 46 and 47:
Uyacaktır." Bu unsurlar bazı geli
- Page 48 and 49:
ceden kestirebilir miydik? Şu soru
- Page 50 and 51:
yapıcı bir amaç için her araca
- Page 52 and 53:
cesi olduğuna inanmakta; bazılar
- Page 54 and 55:
gösterir, değişen siyasal liderl
- Page 56 and 57:
kopmalarını zorlaştırmaktadır.
- Page 58 and 59:
öğeyi hesaba katmak bizi uluslara
- Page 60 and 61:
Yalnızca bu örneklerden bahsetmek
- Page 62 and 63:
ların örgütlenme şeklinden de e
- Page 64 and 65:
daki farklılığı etkiler (Waltz,
- Page 66 and 67:
Eğer yazara göre bunlar sistemin
- Page 68 and 69:
Bu tip bir bilim adamı, birimler a
- Page 70 and 71:
Gittikçe artan bir biçimde Hoffma
- Page 72 and 73:
özellikleri, amaçları ve davran
- Page 74 and 75:
olan inancı, yazılarının canlı
- Page 76 and 77:
kuralların çatışması ile karş
- Page 78 and 79:
alıyor. Eğer, bir an için gerekl
- Page 80 and 81:
yalnızca ampirik bir sorundur. Kap
- Page 82 and 83:
kendi çıkarlarını güden iki ya
- Page 84 and 85:
kuramın gelişmesine en önemli ma
- Page 86 and 87:
yalizmin bu amacı gerçekleştireb
- Page 88 and 89:
kullanmışlardır. Bunlar da ulusl
- Page 90 and 91:
Bu şekilde, çember, bir uluslarar
- Page 92 and 93:
tıyormuş gibi bahsetmektedirler k
- Page 94 and 95:
Uluslararası politikanın incelenm
- Page 96 and 97:
da kullanılabilir. Uygulanan yönt
- Page 98 and 99: 33 İzleyecek olan sayfalardaki gü
- Page 100 and 101: Bochenski, J.M. (1965). The Methods
- Page 102 and 103: Keynes, John M. (n.d.). The General
- Page 104 and 105: Singer, J. David, ed. (1968). Quant
- Page 107: DÜNYA SİYASAL SİSTEMİGeorge H.
- Page 110 and 111: şı karşıya kalacaklardı. Devle
- Page 112 and 113: uçaklar savaşı daha etkili kılm
- Page 114 and 115: yon'dan korkmak ingiltere'yi aynen
- Page 116 and 117: tine geçmesi için gemlendiğini g
- Page 118 and 119: Nükleer silahlar hiç olmazsa, Rom
- Page 120 and 121: müyor mu? Eğer saldın ve savunma
- Page 122 and 123: iki taraf da kontrolleri altındaki
- Page 124 and 125: vaşmı izleyen yılların "revizyo
- Page 126 and 127: İstilalar ve hükümet darbeleri k
- Page 128 and 129: yüklüyor olabiliriz. Belki de sav
- Page 130 and 131: kimlik kazandığı için mi oluyor
- Page 132 and 133: slndan değişik roller oynarlar. J
- Page 134 and 135: Burada ileri sürülen mantık, nü
- Page 136 and 137: lamalar meydana getirebilirler. Şi
- Page 138 and 139: atı toplumlarının "Sovyet Bloğu
- Page 140 and 141: Ekonomik açıklamalar aranması do
- Page 142 and 143: Bir anlamda bu söylenenler "çöz
- Page 144 and 145: landa Cumhuriyet Ordusu) bu arzuyu
- Page 146 and 147: Eğer bir dünya devletine gönüll
- Page 150 and 151: önlemleri tanımlayabilir, ya da,
- Page 152 and 153: Ülkeler arasındaki ticaret ilişk
- Page 154 and 155: iktisadi karşılık beklediğini h
- Page 156 and 157: Herz, John H. (1951). Political Rea
- Page 158: Vernon, Raymond (1971). Sovereignty