iyi fırsatlar için dış ülkelere bakmak zorundadırlar. Bu fırsatlar, onlarınen az kullanıldığı yerlerde yani iktisaden geri kalmış ülkelerde bulunmaktadır.Başka bir deyişle, bir ülke iktisaden az gelişmiştir demek, oradakapital noksanı var demektir. Sermayenin, kıt olduğu yerde, ona azamiprim verilir. Aynı güdü ile hareket eden. değişik kapitalist ülkelerinvatandaşlarının hükümetleri onların adil muamele veya özel ayrıcalıklaristekleri konusunda faaliyet gösterdikleri ülkelerin yöneticileri üzerindebaskı yaparlar. Eğer bir devlet dış ülkelerdeki iş adamlarını destekliyorsa,başka devletler de aynı şeyi yapmazlar mı? Eğer bir tek devlet kolonilerininetrafına gümrük duvarları çekerse, başka devletler kendi vatandaşlarınıngittikçe artan bir ayrım ile karşılaşması karşısında seyircikalabilir mi? Kapitalist devletlerin hükümetleri bu sorularla anlaşılmakistenenin gücünü gördüler. Böylece, dışarda yatırım yapma arzusu ve buarzuya uyssn değişik ülke vatandaşları arasındaki rekabet, tabii olarak,emperyalist faaliyet dalgalarına yol açtı diye düşünüldü. Böylece, Hobsonşu sonuca vardı: "Emperyalizm devlet mekanizmasının, başlıcası sermayedarlarolan özel çıkarlar çevrelerince, ülke dışında kendilerine ekonomikkazanç sağlamada kullanılmasıdır." Bunda vatanseverlik, misyonerlikaşkı, macera ruhu gibi başka güçler de etkili olmaktadır. Fakat ekonomikfaktör "ana kaynaktır" o olmazsa emperyalist girişimler kurumayamahkumdur ve ekonomik güçler "politikanın yorumlanmasında ana belirleyicidir."Ayrıca, doğrudan veya dolaylı olarak, modern savaşların tümününolmasa bile çoğunluğunun ana sebebinin emperyalizm olduğu düşünülmüştü(Hobson, 1902; 1938 ed. ss. 94, 96, 126 ve cf. ss. 106, 356 vd.). HaroldJ. Laski'nin daha sonra dediği gibi: Savaşın "ana amacı kendi vasıtalarıile elde edilebilecek zenginlikleri aramaktır ki buna inananlarleti barışı aramaktansa savaş yapmaya iterler" (1933, s. 501).Dikkat edilmelidir ki, emperyalizm onu destekleyen kapitalist devletebir yarar sağlamaz. Küçük bir azınlık olan iş adamları ve yatırımcılaremperyalizmin kârını toplarlar ve bir bütün olarak millet ise onun küçükmasraflarını üstlenir. Hobson'un James Mill'den ödünç aldığı sözcüklerleemperyalizm "üst sınıflar için büyük bir dış tatmin sistemidir." Üstelikeğer emperyalizm sadece doğrudan emperyalist savaşları değil, bütünsavaşları doğuruyorsa, o vakit, bütün "savaş olayının" yani savaşın vesavaşa hazırlığın maliyeti emperyalist girişime yüklenmelidir. Bu mantıkla,maliyetler kazançlardan çok daha fazla olmalıdır. 15 Emperyalist politikalarınizlenmesi, parasal maliyetinin yanı sıra yurt içinde talihsizsosyal ve siyasal etkiler yapmaktadır. Emperyalizm ya İngiltere'de militarizmingelişmesine ya da yerli askerlere bağımlı olmaya yol açmaktadır.Sosyal ve ekonomik reforma karşı güçleri harekete geçirmekte, temsilîhükümet şeklini zayıflatmaktadır. Asya ve Afrika'dan gelecek gelirlere22
ağımlı, köhne bir aristokrasiyi devam ettirmekte ve geliştirmektedir vesonunda çoğu Batı Avrupalı'ya parazitleşmiş insanlar haline getirebilir.(1902, 1938 ed. ss. 51, 130-52, 314-15).Bu, Hobson'un görüşüne göre, emperyalist ülkenin maruz kaldığı kaybınbüyük bir kısmını tanımlamaktadr. Kaybın öteki büyük kısmı emperyalizminyurt dışındaki etkilerinden gelmektedir. Emperyalist ülke sermayesinive bilgisini (know-how) ihraç ederken, geri kalmış ülkelerinkaynaklarını geliştirmelerine de yardımcı olmaktadır. Bu, bir kere yapıldımı, o vakit meselâ Çin'in, yabancı sermayeyi kullanıp kendi sermayesiniarttırarak ve bunu kendi iş gücü ile birleştirerek "dünyanın tarafsızpazarlarında İngiliz mallarının" ayağını kaydırabilecek cinsten mallarıimal etmemesi için hiç bir sebeb yoktur. Hatta zamanla Batı pazarlarınıucuz "Çin malları" ile "istilâ" edebilir, kapital akımını ters yöne çevirebilirve "eski patronları ve medeniyet getiricileri üzerinde mali kontrolkurabilir" (1902, 938 ed, ss. 308 vd., 313). Emperyalist ülke kendi davranışlarıylakendi kuyusunu kazabilir.Lenin Hobson'dan büyük ölçüde yararlanmıştır ve ondan sadece ikiönemli noktada ayrılır. Hobson, varlığı yeniden üleştirmeye yönelik devletpolitikası ile emperyalizm dürtüsünden kurtulunabileceğine inanıyordu(1902; 1938 ed. ss. 88-90). Lenin, hükümetleri kontrol eden kapitalistlerinböyle politikalara asla izin vermeyeceğine inanmıştı. O halde emperyalizm,monopol aşamasına erişmiş kapitalist devletlerin kaçınılmazpolitikasıydı. (1916; 1939 ed., ss. 88-89). Hobson emperyalist ülkeler arasındakiçatışmanın emperyalist rekabetin sonucu olduğuna ve pek büyüksilahlanma harcamalarına yine bu rekabetin sebeb olduğuna inanıyordu.Hobson, kapitalist ülkelerin geri kalmış hakları sömürmek için birleşmelerişeklinde belirebilecek korkunç olasılığı da görmüştü (1920; 1938 ed.,ss. 311 vd. 341 vd.) Lenin işbirliği anlaşmalarının, kapitalist ülkelerin değişentalihleri ve değişen dış yatırım fırsatları nedeniyle uzun ömürlüolamayacağına inanmıştı. Kapitalizm kaçınılmaz olarak emperyalizmi doğuracaktır.Bu da kapitalist ülkeler arasında savaşa yol açacaktır. Bu düşüncedaha sonra sosyalizmin bir ülkede yaşayabileceği inanışını desteklemiştir(1916; 1939 ed., ss. 91-96, 117-20).iLenin, Hobson'un analizini kullanarak, Hobson'un olası gördüğü sonuçlarınkapitalizmin kaçınılmaz sonuçları olduğunu ispata kalkıştı. Üstelik,Lenin, Hobson'un üzülerek öngördüğü şeyi beğendi: Emperyalim bir yandenileri memleketlerin enerjilerini harcatarak ve aralarındaki düşmanlığıkeskinleştirerek onların çökmesine neden olacak, diğer yandan gerikalmış ülkelerin ekonomik kalkınmasını sağlıyacak diyalektiğin bir parçasıdır.18 Lenin burada Marksist kalıba rahatça uymaktadır. Komünist23
- Page 1: ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL B
- Page 7: ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜBu kitap, Han
- Page 11: ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMIKe
- Page 14 and 15: Ibileceği olanağını öne sürm
- Page 16 and 17: Newton'un evrensel yerçekimi kuram
- Page 18 and 19: heveslileri olduğu halde varolan k
- Page 20 and 21: însan daima gelişmiş yöntemler
- Page 22 and 23: lında, bir kuram veya onun modeli
- Page 24 and 25: Kuramdaki değişiklikler, sözcük
- Page 26 and 27: şarılı olsa bile, hatırlanmalı
- Page 28 and 29: sındaki korelasyonu naklediyorlar.
- Page 30 and 31: yada olup bitenlerin sebebi olarak
- Page 34 and 35: Manifesto'da Marks ve Engels kapita
- Page 36 and 37: Eğer ima edilen sebebler ikna edic
- Page 38 and 39: manları massettikçe emperyalizm k
- Page 40 and 41: değiştikleri halde, kuramımı b
- Page 42 and 43: len değişiklikleri dikkatli bir
- Page 44 and 45: an, "itme" ilkesinin işlediği art
- Page 46 and 47: Uyacaktır." Bu unsurlar bazı geli
- Page 48 and 49: ceden kestirebilir miydik? Şu soru
- Page 50 and 51: yapıcı bir amaç için her araca
- Page 52 and 53: cesi olduğuna inanmakta; bazılar
- Page 54 and 55: gösterir, değişen siyasal liderl
- Page 56 and 57: kopmalarını zorlaştırmaktadır.
- Page 58 and 59: öğeyi hesaba katmak bizi uluslara
- Page 60 and 61: Yalnızca bu örneklerden bahsetmek
- Page 62 and 63: ların örgütlenme şeklinden de e
- Page 64 and 65: daki farklılığı etkiler (Waltz,
- Page 66 and 67: Eğer yazara göre bunlar sistemin
- Page 68 and 69: Bu tip bir bilim adamı, birimler a
- Page 70 and 71: Gittikçe artan bir biçimde Hoffma
- Page 72 and 73: özellikleri, amaçları ve davran
- Page 74 and 75: olan inancı, yazılarının canlı
- Page 76 and 77: kuralların çatışması ile karş
- Page 78 and 79: alıyor. Eğer, bir an için gerekl
- Page 80 and 81: yalnızca ampirik bir sorundur. Kap
- Page 82 and 83:
kendi çıkarlarını güden iki ya
- Page 84 and 85:
kuramın gelişmesine en önemli ma
- Page 86 and 87:
yalizmin bu amacı gerçekleştireb
- Page 88 and 89:
kullanmışlardır. Bunlar da ulusl
- Page 90 and 91:
Bu şekilde, çember, bir uluslarar
- Page 92 and 93:
tıyormuş gibi bahsetmektedirler k
- Page 94 and 95:
Uluslararası politikanın incelenm
- Page 96 and 97:
da kullanılabilir. Uygulanan yönt
- Page 98 and 99:
33 İzleyecek olan sayfalardaki gü
- Page 100 and 101:
Bochenski, J.M. (1965). The Methods
- Page 102 and 103:
Keynes, John M. (n.d.). The General
- Page 104 and 105:
Singer, J. David, ed. (1968). Quant
- Page 107:
DÜNYA SİYASAL SİSTEMİGeorge H.
- Page 110 and 111:
şı karşıya kalacaklardı. Devle
- Page 112 and 113:
uçaklar savaşı daha etkili kılm
- Page 114 and 115:
yon'dan korkmak ingiltere'yi aynen
- Page 116 and 117:
tine geçmesi için gemlendiğini g
- Page 118 and 119:
Nükleer silahlar hiç olmazsa, Rom
- Page 120 and 121:
müyor mu? Eğer saldın ve savunma
- Page 122 and 123:
iki taraf da kontrolleri altındaki
- Page 124 and 125:
vaşmı izleyen yılların "revizyo
- Page 126 and 127:
İstilalar ve hükümet darbeleri k
- Page 128 and 129:
yüklüyor olabiliriz. Belki de sav
- Page 130 and 131:
kimlik kazandığı için mi oluyor
- Page 132 and 133:
slndan değişik roller oynarlar. J
- Page 134 and 135:
Burada ileri sürülen mantık, nü
- Page 136 and 137:
lamalar meydana getirebilirler. Şi
- Page 138 and 139:
atı toplumlarının "Sovyet Bloğu
- Page 140 and 141:
Ekonomik açıklamalar aranması do
- Page 142 and 143:
Bir anlamda bu söylenenler "çöz
- Page 144 and 145:
landa Cumhuriyet Ordusu) bu arzuyu
- Page 146 and 147:
Eğer bir dünya devletine gönüll
- Page 148 and 149:
hepsinin eşit biçimde yararlanaca
- Page 150 and 151:
önlemleri tanımlayabilir, ya da,
- Page 152 and 153:
Ülkeler arasındaki ticaret ilişk
- Page 154 and 155:
iktisadi karşılık beklediğini h
- Page 156 and 157:
Herz, John H. (1951). Political Rea
- Page 158:
Vernon, Raymond (1971). Sovereignty