27.06.2013 Views

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

aşkalarınca yönetilen unsurlar, zaman zaman iki dost ve müttefik ülkenin<br />

barış ve anlaşma havası içinde yaşama şartları aleyhine, ilişkilerine çalkantı<br />

getirmek üzerine, bu türlü hadiseler yaratmaktadırlar. Yunan Hükümeti bunu<br />

istememektedir. Aksine bütün sahalarda dostane ve iyi ilişkiler arzu etmektedir.<br />

Müslüman camiasına dostça ve yumuşak davranılması konusunda Hükümetin<br />

idari organlara verdiği talimat kati ve kategoriktir.”<br />

Kâmuran Gürün: “Bu metni hemen tabiî derhal Ankara’ya bildirdik. Ben bunun<br />

hemen, bir şekilde açıklanacağını bekliyordum. Böyle bir açıklama, evvela<br />

Batı Trakya’daki idarecilere bir ihtar olacaktı, zira Yunan Hükümeti resmi<br />

politikasını dünya kamu oyu önünde açıklayarak bir taahhüt altına<br />

girmekteydi…<br />

Ancak ne var ki, Ankara bu metin üzerinde hiçbir şey yapmadı ve<br />

Patakos’un, kendi el yazısı ile imzalı beyanatı dosyalar içinde kalmış oldu”. 207<br />

Kamuran Gürün 23-25 Ekim 1973 tarihinde Batı Trakya’ya yapılan gezisinde şu<br />

anektoda yer vermektedir:<br />

“En son uğradığımız Yassıören köyünde, kuran kursu hocası bir sarıklı<br />

ile karşılaştık. Benim açımdan bu gezinin en enteresan olayı bu karşılaşma<br />

oldu. Sarıklı hoca, Müslüman dilinin Arapça olduğunu, bu itibarla Lâtin<br />

harflerini öğretmenin günah olduğunu söyledi.<br />

Gümülcine valisine, Yassıören’in sarıklı mollasından da bahsettim.“Bu<br />

gibi adamlardan ve bunların yetiştireceği insanlardan siz, cemiyet olarak ne<br />

fayda bekliyorsunuz. Netice itibariyle bunlar sizin vatandaşlarınızdır.<br />

Vatandaşlarınızı bu derece cehalet içinde bırakmak size şeref getirir mi” diye<br />

sordum. Vali, eğitim serbestisine karışmak istemediklerini söylemekle yetindi.<br />

“…Asıl sistemli baskının okullardaki öğretmenler üzerine ve akıllı bir<br />

şekilde yapıldığını anlamak kabildi…Dini hislerin, fikri gelişmeyi engellemek<br />

için istismar edildiğini gösteren bir davranış karşısında olunduğu<br />

anlaşılıyordu”. 208<br />

207 a.g.e., ss. 221 - 222<br />

208 a.g.e., ss. 234 - 236<br />

89

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!