27.06.2013 Views

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

…bildiğimiz kadarıyla ve gerçeklere göre, bir lise müdürünün her şeyden<br />

önce lise öğretmeni yeterliğine sahip olması şarttır. Bir ilkokul müdürünün<br />

liseye “müdür” olarak atanması ise o lisenin öğrencilerine, öğretmenlerine,<br />

çocuk velilerine; kısaca bütün bir topluma çok ağır bir harekettir, çok üzücü<br />

bir olaydır!..” 211<br />

3.4. 1974 – 1990 Arası Dönem<br />

“Türkiye’nin 1974’te Kıbrıs’a asker çıkarmasından sonra, her iki ülkenin<br />

de kendi azınlıklarına karşı politikaları birdenbire değişti. Özellikle<br />

Yunanistan, her şeyden önce Batı Trakya Türklerinin Türkiye’nin işgaline<br />

bahane oluşturdukları gerekçesiyle Lozan Antlaşması’nı göz ardı ederek kendi<br />

Türk azınlıklarının haklarını sınırlamaya başladı. Yunan hükümeti Türklerin<br />

kendi anadillerinde eğitim görmelerinin önüne bir dizi engel çıkardı, Hepsinin<br />

üstünde Türkiye’den yapılan ders kitapları ithalini yasakladı ve Türk yüksek<br />

öğretim kurumlarının verdiği diplomaları tanımayı reddetti. Hükümet,<br />

Türklerin sahip oldukları topraklara el koydu, Türklerin oturdukları bölgelere<br />

Sovyetler Birliği’nden göçeden çok sayıda Pontus Rumunu yerleştirdi. Türk<br />

malları üzerine birbiri ardına ağır vergiler uyguladı ve yurtdışına seyahat eden<br />

Türklerin pasaportlarına el koyarak onları yurttaşlıktan çıkardı. Türkiye’ye<br />

bakışı hayli eleştirel olan Uluslararası Af Örgütü bile, 1991 başlarında<br />

Türklerin haklarını ihlal eden Yunanistan’ı şiddetle eleştiren bir rapor<br />

yayınladı…” . 212<br />

Daha sonra da Kıbrıs sorununun Türk-Yunan ilişkilerini derinden etkilemeye<br />

başlamasıyla işler iyice karışmaya başlamıştır. Bazı nedenler bulunarak öğretmenlere görev<br />

verilmemeye ve görevde olanların da işine son verilmeye başlanmıştır. “Öğretmenlerin bu<br />

durumu, sonunda, ya birtakım okulların yalnızca Yunanca ders yapmalarına, ya da sırf<br />

Yunanca yapılan derslere öğrencilerin gitmemeleri (ya da velilerce gönderilmemeleri) sonucu<br />

bazılarının tamamen kapanmasına yol açacaktır. Zaten öğretmen olsa da kitap yoktur.<br />

211 Galip, Batı Trakya’da…, s. 76<br />

212 Karpat, Balkanlarda Osmanlı…, s. 305<br />

91

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!