27.06.2013 Views

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

161<br />

2) Azınlık çocuklarının çok az bir bölümü azınlık liselerindeki eğitime<br />

katılabilmektedir.<br />

3) Çocukların çoğu, gönderildikleri düşük seviyeli teknik okullarda ya daha ileri<br />

gitmeden ayrılmaktalar, ya da hiç diploma almadan okulu terk etmektedirler.<br />

4) Genelde dil konusundaki geri kalmışlık sorununa yapısal bir çözüm<br />

getirilememektedir”. 354<br />

Bu sıralanan maddeler azınlık çocuklarının eğitimdeki sorunlarını gösteren<br />

göstergelerdir. Burada sorulması gereken bunun temelinde yatan neden yada nedenlerin ne<br />

olduğudur. Genellikle Yunan toplumu, okulları, eğitimcileri, yazarları, araştırmacıları ve<br />

siyasetçileriyle azınlık çocuklarının eğitimdeki sorunlarını “geri kalmışlık” olarak<br />

tanımlıyorlar ve bunun sebeplerini kültürel farklılıklarla, yalıtlanmayla veya velilerin sosyoekonomik<br />

durumlarıyla açıklıyorlar. Yani çocukların anne ve babaları farklı sosyal çevre, dil<br />

ve kültürden geldikleri için aynı kaderi çocuklar da paylaşıyor ya da paylaşmak zorunda<br />

kalıyor. Böyle bir analizin tabii ki gerçek yanları vardır ancak bu analizde eğitim kurumları,<br />

bu kurumlardaki yöneticiler, müfettişler, bu işi yönlendirenler ve politikalar nedense<br />

unutuluyor. Öyle anlaşılıyor ki toplum bu tür kurumlarını ve yöneticilerini sorgulamaktan<br />

kaçınıyor. İşte asıl sorun da buradan kaynaklanıyor.<br />

Eğer gerçekten çocukların eğitimdeki bu kötü durumlarından ebeveynler sorumluysa<br />

bu konuda yapılabilecek çok fazla bir şeyin olmadığını söylemek yanlış olmayacaktır. Çünkü<br />

velilerin bu durumları eğitim politikalarının dışındadır ve sınıflı bir toplumda azınlık<br />

bireylerinin konumlarının düşük seviyede olması ne ebeveynlerin ne de çocukların<br />

kabahatidir. Demek ki geriye eğitim kurumları ve bunları yönlendiren politikalar kalmaktadır.<br />

Sayın Frangudaki ve ekibi şunları da dikkate alırlarsa daha başarılı olacaklardır:<br />

Yerleşik eğitim kurumları, gerçekte değişen toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek<br />

bir durumda değiller. Eğitimde azınlık çocuklarının gelişimini engelleyen bir yığın yapısal<br />

mekanizmalar bulunmaktadır. Bunları kimi uzmanlar “kurumsal ayrımcılık” olarak<br />

niteliyorlar. Kurumsal ayrımcılık, kurumların yabancılara yönelik bilinçli bir dışlama biçimi<br />

değildir; belki kurumların kendi amaç grubunu ve bu grubun özelliklerini dikkate<br />

354 Canatan, Avrupa’da Müslüman…, ss. 220 - 221

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!