27.06.2013 Views

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

puanlar ortalamanın epey altında kalmış. Ortalama puanlar 20 üzerinden 6-8 arası.<br />

Kompozisyonlarda bu oran daha da düşüyor. 6 yıllık Azınlık okulundan mezun olup ortaokul<br />

1. sınıfa gidenlerin bir kısmı bir yıl sonra okulu bırakmış, bir kısmı ise sınıfta kalmış. Yarıdan<br />

azı bir üst sınıfa devam edebilmiş. İki dilli eğitimin tartışıldığı bir ortamda bu araştırmadan<br />

çıkan sonuç oldukça önemli. Anadilinde iyi bir eğitim-öğrenim göremeyen bir öğrencinin<br />

ikinci dili öğrenmesi oldukça zor. Önerilen öncelikle ana okulu ve ilk öğretimde eğitimöğretimin<br />

niteliğinin arttırılması. 296<br />

“… Batı Trakya Türklerinden doktor ne kadar yetişmiş, büyük<br />

iktisatçı ne kadar yetişmiş, profesör ne kadar yetişmiş? Bu adamlar<br />

çoğalıyorsa, çoğalmışsa iyi bir uygarlık çevresinde bulunuyorlar demektir.<br />

Yok, medrese hayatına gömülmüş, yarınları ne olacağı bilinmeyen insanlar<br />

cemiyetinde yaşıyorlarsa, bunun başlıca sorumluluğu siyasi iktidardadır.”<br />

İsmet İnönü’nün 23 Aralık 1971 tarihinde Paris dönüşü Atina’yı ziyaretleri sırasında,<br />

Salahaddin Galip’e verdiği bu demeç çok manidardır.. Bu tespit çok doğrudur, “Çünkü, 110<br />

bin kişiyi aşkın toplumumuz içinde bir iki pratisyen hekim dışında bir tek iktisatçı ya da<br />

profesör yetişmemiştir. Buna karşın, yeri gelmişken hemen anımsatalım ki, Yunan basınında<br />

sık sık yok edildiğinden söz edilen karşıtımız İstanbul Rum Azınlığının halen İstanbul’da<br />

yaşayan hem büyük iktisatçıları hem de Türkiye üniversitelerinde öğretim üyeliği yapan pek<br />

çok bilim adamı vardır.” 297 Bu durum son yıllarda biraz değişmiş olsa da gene de iç açıcı<br />

değildir. Uzmanlığı olan doktorlar gitgide artmaktadır ama nerdeyse tamamı eğitimlerini<br />

Türkiye’de görmüşlerdir. Eğitimlerini Türkiye’de görmüş olmaları önemlidir çünkü üniversite<br />

sınavlarına bu ülkede yabancı statüsünde girip üniversite okuyabilmişlerdir. Demek istediğim<br />

böyle bir olanağın olamamış olması durumunda çok az kişinin bu imkanı yakalayabilecek<br />

olmasıdır, çünkü, aldıkları eğitim buna kesinlikle yeterli değildir. Birkaç üniversitede de Dr.<br />

veya Yrd. Doç Dr. unvanıyla görev yapan akademisyenler de vardır ama bunların sayıları çok<br />

azdır ve yine Türkiye’de çalışmaktadırlar. Acı gerçektir ki bu konuda mütekabiliyet esası<br />

Türkiye tarafından tamamen unutulmuştur. Birçok durumda, yeterliliği olmasına rağmen,<br />

açılan pozisyonlara –Üstelik Türkiye’de eğitim görmüşlerdir- Batı Trakyalı alınacağı yerde<br />

Yunanlı akademisyenler yerleştirilmiştir. Elbette bu durum kötü değildir, karşı olduğumuz, en<br />

296 04.12.2004 Cumartesi Günü Gümülcine Belediye Meclis Salonunda gerçekleşen “ Yurttaşlık Yolunda-Batı<br />

Trakya, İstanbul ve Ege’de Azınlıklar” başlıklı projenin ilk ayağı olan “ Azınlıkların Eğitimi” konulu konferans<br />

tebliğinden.<br />

297 Galip, Batı Trakya’da…, s. 56<br />

128

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!