27.06.2013 Views

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

da bu yakınlaşmayı bizzat onlar sağlamaktadır. Bu gibi etkenler çok uzun yıllardan beri<br />

birbirine mesafeli duran ve dolaylı yollarla bağlantı kuran gençleri birbirlerine yakınlaştıracak<br />

ve bir takım önyargıların ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.<br />

Tüm bu değerlendirmelerden sonra, çıkardığımız sonuç Batı Trakya Müslüman –<br />

Azınlığı’nın tamamen Türkiye’ye bağımlı olmamaları gerektiğidir. Her şeyi Türkiye’den<br />

beklememelidirler. Batı Trakya Türkleri şunları öğrenmelidir: Onların her işini halledecek<br />

kurumlar Büyükelçilik ve Başkonsolosluklar değildir; bir Yunan vatandaşı olarak, Yunan<br />

kanunlarının Yunan vatandaşlarına tanıdığı haklardan istifade etmeleri gerekir ve hakları ihlal<br />

edildiğinde Yunan makamlarına; yine olmazsa bir Avrupa vatandaşı olarak Avrupa<br />

mahkemelerine taşımalıdırlar.. Türk temsilcilikleri sadece anlaşmalarla tanınmış hakların<br />

engellendiği durumlarda müdahale edebilirler. Gerekirse de Türkiye’ye kendilerini orada<br />

bırakanın bizzat kendisi olduğu hatırlatılmalı ve uluslararası platformlarda bu konuyu<br />

yılmadan savunabilmesi için girişimlerde bulunulmalıdır.<br />

Türkiye de, “asrın başındakine benzer yeni bir Balkan faciası ile karşılaşmamak için<br />

hem bölgedeki Osmanlı bakiyesi Müslüman toplumların geleceklerini ilgilendiren meselelerde<br />

aktif bir politika takip etmek, hem de bölge içi dengeleri ve bölge dışı faktörleri etkin bir<br />

tarzda kullanarak bir Balkan Bloğu karşısında yalnız kalmamaya özen göstermek<br />

zorundadır”. 92<br />

Davutoğlu herhalde Rusya – Sırbistan – Yunanistan kümeleşmesinden bahsetmektedir.<br />

Bu girişim 19. yüzyılın siyasetini hortlatma çabasıdır. Ve evet, böyle bir girişime karşı etkili<br />

dengeler kurmak gerekir. Çünkü Balkanlar’da dine dayalı bölünmeler çok tehlikeli sonuçlara<br />

yol açar. Önemli olan verimli işbirliği olanakları geliştirip onları da bu kutbun içine<br />

çekmektir.<br />

Bugün hala o topraklarda yaşayabilenler, bütün bu zulüm ve baskılara göğüs gererek<br />

varlıklarını ve kimliklerini koruyabilen, belki de fetihten daha zor olanı başarabilmiş<br />

kardeşlerimizdir. 93<br />

92 Davutoğlu, Stratejik Derinlik…, s. 123<br />

93 Nevzat Kösoğlu, “Türk Tarihi ve Balkanlar” , Mustafa Kahramanyol, Türk Hakları,Ankara, Ankara<br />

Üniversitesi Basımevi, İkinci Basım, 1995, ss. 31 – 32<br />

39

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!