27.06.2013 Views

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

27 Ağustos 1985 tarihli 2/636 protokol numaralı bir genelge ile Azınlık okullarına yeni<br />

bir uygulama getirildi. Bu uygulama sonucunda da, Türk dilinde okutulan ders saatleri ile<br />

Yunan dilinde okutulan ders saatleri eşitlenmiştir.<br />

Beş yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde, iki dershaneli bir azınlık okulunda, Yunan<br />

dilinde okutulan ders saatleri 20 saatten 30 saate çıkarılırken, aynı okulda, Türk dilinde<br />

okutulan ders saatleri 48 saatten 30 saate indirilmiştir. 227<br />

Eğitimin bu kötü gidişatına daha fazla tahammül edemeyen Batı Trakya azınlığı bunun<br />

düzelmesi için birçok girişimde bulunmuştur. Bu girişimlerden sonuç alınamayınca da<br />

eğitimin gidişatını değerlendirip var olan sorunları ortaya koymak ve çözüm istemek için<br />

1988 yılında İstanbul’da bir eğitim şurası düzenlemiştir.<br />

“ …3 Ocak 1988’de İstanbul’da toplanan “ Batı Trakya Türkleri I. Eğitim Şurası”nda<br />

ilkokullarda tespit edilen problemler şu şekilde dile getirilmiştir:<br />

a) Kitap sorunu; Türkiye’den giden kitaplar öğrencilere dağıtılmamıştır.<br />

b) Türk okullarında ders araç-gereçleri yetersizdir.<br />

c) Öğretmen açığı söz konusudur ve azınlık istediği öğretmeni tayin etme hakkından<br />

mahrum bırakılmaktadır.<br />

d) Okul binaları yetersizdir.<br />

e) Türkçe okutulan dersler her geçen gün azaltılmaktadır”. 228<br />

1980’lerin sonlarına doğru Batı Trakya azınlık halkı eğitimin ne demek olduğunu,<br />

neden gerektiğini hem bizzat yaşadığı sıkıntılar hem de dünyada yaşanan yeni gelişmeler<br />

sayesinde daha iyi anlar hale gelmiştir. Lakin, halk tam bir ikilem içinde kalmıştır. Hem<br />

asimile olmamak hem de iyi bir eğitim isteyen bu insanlar durumun kendi ülkelerinde<br />

değişmeyeceğini anlamış ve Türkiye doğru eğitim göçü başlamıştır. Tabi bu yıllarda her aile<br />

çocuğunu Türkiye’ye gönderebilecek halde olmadığından öğrenci sayıları ortalama bir durum<br />

seyretmiştir.<br />

227 a.g.e., s.4<br />

228 Fatma Tunç Yaşar, Batı Trakya, Meriç’in öbür yakası, İstanbul, İlke Yayıncılık, 2005, s.44<br />

98

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!