27.06.2013 Views

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

LOZAN'DAN GÜNÜMÜZE BATI TRAKYA'DA AZINLIK EĞİTİMİ ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“Türkiye'de latin alfabesinin kabulüyle yeni Türkçe'ye geçilmesi, Batı<br />

Trakya Türkleri arasında da hemen hüsnü kabul görmüş, başta İskeçe,<br />

Gümülcine gibi merkezlerde, bazı odak köylerde yeni alfabeyle okullar açılmış<br />

ve faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Ve bu okullarda resmi ideoloji, Türk<br />

şovenizmi, Turancılık gibi akımlar değil, ilericilik, çağdaş, asri medeniyetlere<br />

ulaşma ilkeleri hakim olmuştur”. 135<br />

Yunanlılar, Batı Trakya Türklerinin dış dünyayla ilişkilerini kesmek amacıyla, Arapça<br />

eğitimi sürekli olarak özendirmiştir. Bir yandan da, Yunanca öğretimi zorunlu kılarak, Batı<br />

Trakya Türklerinin Yunan kültürünün etkisi altına girmelerine çalışılmıştır. 136<br />

“…o dönemde eğitimimizde bu ikilem vardı. Kabul edilen yeni harflerle<br />

eğitim yapan bizim de eğitildiğimiz laik Cumhuriyete bağlı okullar,<br />

medreselerin başını çektiği Arap harfleri ile eğitim yapan, Arap kültürünü<br />

benimsemiş şeriata dönük okullar. Bu ikinciler toplumumuzda azınlık teşkil<br />

ediyorlardı. Buna rağmen aralarında kıyasıya savaş vardı. Medreselilerin<br />

hariç, ilkokul eğitimi yapanların okul binaları yoktu. Kapılarına tabela koyup<br />

evlerde "tedrisat" yapıyorlardı. Laik cumhuriyet okullarına "gavur okulları"<br />

önü taraklı şapka giydikleri için de öğrencilerine "porta aralığından bakan<br />

gavurlar", "zındıklar", "deccallar" deniliyordu. "Müsamerelerindeki"<br />

monologlarda, diyaloglarda ve skeçlerde çocuklara bol kepçeden bu sözcükler<br />

söyletiliyordu. Laikler de onları yobazlıkla, gericilikle, Arapçılıkla suçlayarak<br />

karşılık veriyorlardı. Şeriata dönük Arap harfleriyle eğitim yapan okullardan<br />

mezun olan öğrencilerden medreseye girenler kalıba vurulmuş, püskülü sarkan<br />

fes giyerlerdi. Aynen Osmanlı dönemindeki "ekâbir", memur tabakası "kâtip"<br />

gibi. Oradan mezun olanlardan yüksek öğrenime gitmek isteyenleri "gavur<br />

memleketi" dedikleri Türkiye'ye değil, ya Mısır'a, ya Suudi Arabistan'a ya da<br />

Libya'ya gönderirlerdi. Laik okullardan mezun olanlardan isteyenler ise<br />

135<br />

Batı Trakya Türk Azınlığı Birinci Eğitim Şurası, Gümülcine, 26-27 Kasım 2005, Doktor Mustafa<br />

Mustafa’nın yaptığı konuşmadan<br />

136<br />

Anıl Çeçen , Türk Devletleri , İstanbul, İnkılap Kitabevi, 1986, s.312<br />

57

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!