ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
4. Ünite - Eski Türk Edebiyat›nda Ölçü: Aruzla ‹lgili Temel Kurallar, Terimler ve Vezin Bulma Usulü<br />
anlam›yla uyum sa¤layamad›¤› bir döneme ait olan bu beyitteki imaleler, imalenin<br />
fliirin ahengi üzerinde yapt›¤› olumsuz etkinin derecesini göstermek için oldukça<br />
iyi bir örnektir.<br />
‹mâlenin bu türüne imâle-i maksûre ad› da verilir. ‹malenin bir de imâle-i<br />
memdûde ya da medd ad› verilen farkl› bir türü vard›r.<br />
3. Medd (=imâle-i memdûde): Aruzda medli hecelerin as›l de¤erlerinden biraz<br />
daha uzun okunmas›na denir. As›l anlam› “uzatma” ya da “çekme”dir. Medli hece,<br />
“mest” ve “aflk”ta oldu¤u gibi çift ünsüz ile ya da “yâr” ve “dôst”ta oldu¤u gibi bir<br />
uzun ünlüden sonra gelen bir veya iki ünsüzle biten hecelerdir. Bu heceler aruza<br />
göre biri kapal› (=uzun) biri de k›sa olmak üzere iki hece de¤erindedir. Dolay›s›yla<br />
med, bu tür bir hecenin aruzdaki ses de¤erini niteleyen bir terimdir.<br />
Medli hecelerin son ünsüz sesleri vezin gere¤i ünlüyle bafllayan bir söze vasledildi¤inde<br />
med ortadan kalkar ve medli hecenin ulanan ses d›fl›nda kalan k›sm› tek<br />
kapal› hece de¤erine düfler. Örnek: “harâb oldu”nun “harâ boldu”; “mest oldu”nun<br />
da “mes toldu” hâline getirilmesi gibi.<br />
Bir ünlü harften sonra sonu ünsüzle biten Türkçe kelimelerde de bazen med<br />
yap›ld›¤› görülür: “Da¤”, “var” gibi tek kapal› hece de¤erindeki Türkçe kelimelerin<br />
“d⤔, “vâr” fleklinde uzat›lmas› ve bu yolla ses de¤erlerinin bir kapal› heceden bir<br />
kapal› bir aç›k hece de¤erine yükseltilmesi gibi.<br />
Örnek<br />
Yâr hâl-i dilümi zâr bilüpdür bilürem<br />
Dil-i zârumda ne kim var bilüpdür bilürem<br />
Fuzulî<br />
Beytin düz yaz›yla dil içi çevirisi<br />
“Sevgili, gönlümün hâlini inlemekte, cefa çekmekte olarak biliyormufl, bilirim.<br />
‹nleyen gönlümde ne oldu¤unu biliyormufl, bilirim.”<br />
‹kinci m›sradaki Türkçe “var”da yap›lan med, ilk m›sradaki iki medle birlikte<br />
beyitte farkl› bir ahengin ortaya ç›kmas›na neden olmufltur. Dolay›s›yla bu tür<br />
medleri sadece vezin gere¤i yap›lm›fl medler olarak de¤erlendirmemek, onlar› birer<br />
âhenk ögesi olarak da ele almak gerekir. Türkçe bir heceyi fliirde medli olarak<br />
kullanman›n ahenge yapt›¤› katk›y› göstermek için en güzel örneklerden biri Hersekli<br />
Ârif Hikmet (öl. 1903)’in,<br />
“Hakka karfl› dural›m er kifli niyyetine”<br />
m›sra›ndaki “êr” kelimesinde yap›lan meddir.<br />
Arapça ve Farsça sözlerin bir uzun ünlü ve “sakin nûn” ile biten -ûn, -în, -ân<br />
gibi son hecelerindeki ünlüler aruzda k›sa ünlü; bu heceler de tek kapal› hece de-<br />
¤erinde kabul edilmifltir.<br />
Örnek<br />
Aflk derdiyle hoflem el çek ilâcumdan tabîb<br />
K›lma derman kim helâküm zehri dermânundadur<br />
Fuzulî<br />
Beytin düz yaz›yla dil içi çevirisi<br />
“Doktor, ben aflk derdiyle mutluyum, beni tedavi etmeye kalk›flma. Beni iyilefltirme,<br />
çünkü benim helâkime yol açacak zehir bu aflk hastal›¤›n›n tedavisindedir.”<br />
Fuzulî’nin bu beytinde “dermân” kelimesinin ikinci hecesindeki â “sakin<br />
105