ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
90<br />
Ta’flîrin as›l anlam›<br />
“onlama, ona ç›karma”d›r.<br />
SIRA S‹ZDE<br />
DÜfiÜNEL‹M<br />
Eski Türk Edebiyat›na Girifl: Biçim ve Ölçü<br />
Deyr-i aflkun râhibiydüm kesdiler zünnârum›<br />
Hâs›l› asnâmdan pâk itdiler Ferhâr’um›<br />
Ald› bir flâh-› cihân gönlüm ile esrârum›<br />
Nâr-› aflk›yla yanup yak›lma itdüm kârum›<br />
Mâh-rûlar flevkine nûr eyledüm destârum›<br />
Râst› ben flem’-i dil-sûzam adû pervânedür<br />
Kim dolaflsa âtefle pervâne yâ dîvânedir<br />
Hayalî<br />
Muaflflerin düz yaz›yla dil içi çevirisi<br />
1 Öyle bir güzel gördüm ki, bu güzelin güzelli¤i puthanedeki resimleri, heykelleri<br />
k›skand›r›r; atefl gibi kendisinden baflka herkese ilgisizdir; söyledi¤i her<br />
fley ya büyü ya da efsanedir; hem inanm›fllar hem de inançs›zlar ile birlikte<br />
yatar, kalkar sohbet eder; o, alt›n kadehten flarap içen vefas›z bir sarhofltur; o<br />
kadehten bir yudum içenin yeri bin y›l meyhanedir; can›m› almak maksad›yla<br />
bayrak açm›fl bir yi¤ittir; ç›ras›n› benim nurumdan yakmam›flt›r da nedir?<br />
Do¤rusu ben gönüller yakan bir mum, düflman da o mumun etraf›ndaki pervanedir;<br />
ateflin etraf›nda dolaflan da ya pervane ya da deli divanedir.<br />
5 Ey Hayalî, o ay yüzlümü görünce pazarl›¤›m öyle k›z›flt› ki güneflten de k›zg›n<br />
bir hâle geldi; sonunda vuslat› (=kavuflma) hicrana (=ayr›l›k) satt›m, ikrar›m›<br />
ald›lar; aflk manast›r›n›n rahibiydim, zünnar›m› kestiler; k›sacas› Ferhar’›m›<br />
(gönlümü) putlardan temizlediler; bir dünya flah› gönlümü de s›rlar›m›<br />
da ald›; iflim onun aflk›n›n atefliyle yan›p yak›lma oldu; ay yüzlü güzeller<br />
arzusuyla bafl›mdaki sar›¤› nur ettim, yakt›m; do¤rusu ben gönüller yakan bir<br />
mum, düflman da o mumun etraf›nda dönen pervanedir; ateflin etraf›nda dolaflan<br />
da ya pervane ya da deli divanedir.<br />
Aç›klama: ‹krar almak, bir tarikate girmek için tarikat büyü¤ünün müritten<br />
söz almas›; zünnâr, Hristiyan rahiplerinin veya papazlar›n bellerine ba¤lad›klar›<br />
örme kuflak; Ferhar, Türkistan’da güzelleriyle ve putlar›yla ünlü bir flehirdir.<br />
Ta’flîr<br />
Edebiyat terimi olarak bir gazelin her beytinin önüne ayn› vezinde ve ilk<br />
m›sralar› ile kafiyeli sekiz m›sra eklenerek elde edilmifl bendlerden oluflan<br />
bir naz›m biçiminin ad›d›r.<br />
Kafiye düzeni flöyledir: aaaaaaaa(aa), bbbbbbbb(ba) . . .<br />
Edebiyat›m›zda az kullan›lm›fl naz›m biçimlerindendir.<br />
Terbî’, tahmîs, SIRA tesdîs, S‹ZDEtesbî’,<br />
tesmîn ve ta’flîrin benzer yönleri nelerdir; bu naz›m biçimleri<br />
birbirinden nas›l ayr›l›r?<br />
II. GRUP DÜfiÜNEL‹M MUSAMMATLAR<br />
Terkîb-i SORU Bend (= terkîb-bend)<br />
SORU<br />
Terkîb-i bend “bend(ler)i bir Edebiyat terimi olarak her bendindeki beyit say›s› genellikle 6 ile 10 aras›n-<br />
araya getirmek”<br />
da olan ve en az üç bendden meydana gelen bir naz›m biçiminin ad›d›r. Ter-<br />
anlam›ndad›r.<br />
D‹KKAT<br />
D‹KKAT<br />
kîb-i bendlerde her bende hâne ya da terkîb-hâne; bendleri birlefltiren beyitlere<br />
ise vâs›ta veya bendiyye denir. Bu iki terimin yerine sadece bendin kullan›ld›¤›<br />
SIRA S‹ZDE da görülmektedir SIRA S‹ZDE (bk. Örnek 13). Terkîb-i bendlerde her bend vas›ta beyti d›fl›nda<br />
kaside ve gazel gibi kafiyelidir. Vas›ta beyti ise hem ait oldu¤u bendden hem<br />
de di¤er bendlerden ve bendlerin vas›ta beyitlerinden ba¤›ms›z olarak kendi için-<br />
AMAÇLARIMIZ<br />
AMAÇLARIMIZ <br />
K ‹ T A P<br />
TELEV‹ZYON<br />
3<br />
K ‹ T A P<br />
TELEV‹ZYON