ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
1. Ünite - Eski Türk Edebiyat›n›n Genel Özellikleri ve Baz› Temel Bilgiler<br />
miflse de bunlar söz konusu fliir anlay›fl›n›n önceden belirlenmifl flekil özelliklerini<br />
ve konular› ele al›n›fl biçimini temelden de¤ifltirici nitelikte de¤ifliklikler olmaktan<br />
uzakt›r. Bu edebiyatta flairler gelene¤in önceden belirlenmifl flartlar› ile ve onun<br />
çizdi¤i çerçevede en güzel söyleyifli yakalamaya çal›flm›fllard›r. Divan edebiyat›n›n<br />
haz›r bir malzemesi ve belli konular etraf›nda kodlanm›fl de¤iflmez motifleri vard›r.<br />
Sevgilinin saç›ndan, gözünden, boyundan bahsedilmeye baflland›¤›nda arkas›ndan<br />
neler söylenece¤i, bunlar›n nas›l nitelenece¤i ve nelere benzetilece¤i tahmin edilebilir.<br />
Yani bu fliir anlay›fl›nda bir sevgili ile, tabiat ile ilgili bir kavram›n zihinde<br />
baflka neleri hat›rlataca¤›, ça¤r›flt›raca¤› önceden belirlenmifltir. Bu fliirde her motifin<br />
ba¤l› oldu¤u baflka motifler vard›r. Bu birbirine ba¤l› unsurlar, divan fliirinde<br />
“mazmun” ad› verdi¤imiz, kavramlar›n birbirleriyle olan iliflki yuma¤›n› olufltururlar.<br />
Mazmunlar kelimelerin ilk bak›flta görülemeyen gizli bir ya da birden fazla anlam›d›r.<br />
Esas söylenmek istenen fley arka plandad›r. Bir baflka ifadeyle mazmun,<br />
bir manan›n birtak›m ipuçlar› verilmek suretiyle ifade edilmesidir. Bu da dilde mecazl›<br />
bir anlat›m› beraberinde getirir. Bu mecazl› söyleyiflin aç›kl›¤a kavuflmas› ise<br />
Divan fliiri kültürünün belli bir düzeyde bilinmesine ve onun hayal (=imaj) sisteminin<br />
tan›nmas›na ba¤l›d›r. Ortak bir imaj dünyas›n›n bulunmas› mazmunlarla bezenmifl<br />
olan bu fliirin anlafl›lmas›n› kolaylaflt›r›r. Mazmunlar flaire az sözle çok anlam<br />
ifade etme imkân›n› sunar.<br />
Mahlas: Divan flairleri ‹ran fliirindeki bir gelene¤e uyarak fliirlerinde “mahlas” ad›<br />
verilen takma adlar kullanm›fllard›r. Mahlaslar›n büyük k›sm›, birtak›m isimlerin<br />
sonuna Farsça nispet eki olan “-î”nin eklenmesiyle elde edilmiflse de bu fliirde nispet<br />
eki almam›fl “Bakî”, “Yahyâ”, “Nedîm”, “Gâlib” gibi mahlaslar da kullan›lm›flt›r.<br />
Bunlardan bir k›sm› flairlerin kendi adlar›d›r. fiairler fliirde kullanacaklar› mahlaslar›<br />
genellikle kendileri seçmifl olmakla birlikte XVIII. yüzy›l flairlerinden Hoca Nefl’et<br />
(öl. 1807) gibi, bir flairin baflka flairlere mahlas arma¤an etti¤i de görülmüfltür. Bilindi¤i<br />
kadar›yla fliirde mahlas kullanma gelene¤ine XIV. yüzy›l divan flairlerinden<br />
Kad› Burhaneddin (öl. 1398) ve XV. yüzy›l flairlerinden Kemal Paflazâde (öl. 1534)<br />
d›fl›nda uymayan olmam›flt›r.<br />
Mahlaslar›n “Huzurî”, “Neflatî”, “Figânî” örneklerinde oldu¤u gibi psikolojik bir<br />
durumu; “Muradî”, “Azmî”, “Mahremî” gibi güzel bir yarat›l›fl özelli¤ini; “Adnî”,<br />
“Firdevsî”, “Riyazî” gibi dinî bir özlemi; “Kâtibî”, “Askerî”, “Kandî” gibi belli bir<br />
mesle¤i, “Âftabî” ve “Bahrî” gibi tabiatte bulunan bir varl›¤› gösteren mahlaslar oldu¤u<br />
gibi “Za’ifî”, “Fena’î” gibi mistik bir özelli¤i ve “Rindî”, “Ayflî”, “Mestî” gibi<br />
zevk ve e¤lence düflkünlü¤ünü ifade edenleri de vard›r.<br />
Gelene¤in a¤›r bast›¤› bu edebiyatta sultan flairler de mahlas kullanarak fliir söylemifllerdir.<br />
“Avnî” Fatih Sultan Mehmed’in, “Selîmî” Yavuz Sultan Selim’in, “Muhibbî”<br />
Kanuni Sultan Süleyman’›n, “‹lhamî” III. Selim’in mahlaslar›d›r. Fuzulî ve Bakî<br />
örneklerinde gördü¤ümüz gibi baz› flairlerin mahlaslar› edebiyat tarihlerinde adlar›n›n<br />
önüne geçmifltir. Mahlaslar genellikle fliirlerin sonlar›nda yer al›r.<br />
Divan fiiirinde Biçim ve Âhenk<br />
Biçim: Divan fliirinde fliirin as›l kompozisyonunu Arap ve Fars fliirinden al›nan naz›m<br />
flekilleri (=eflkâl-i nazm) belirler. Bu fliirde naz›m birimi “beyit (=beyt)” ve<br />
“bend”dir. Beyit iki “m›sra (=dize)”dan, bend ise ikiden fazla “m›sra”dan meydana<br />
gelir. Bu yüzden naz›m flekilleri “beyit (