ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
1. Ünite - Eski Türk Edebiyat›n›n Genel Özellikleri ve Baz› Temel Bilgiler<br />
Temmâm’›n kahramanl›k fliirlerini toplad›¤› Dîvânü’l-Hamâse’si gibi birden fazla<br />
flairin fliirlerinin bir araya getirildi¤i fliir mecmuas›, daha sonra da belli bir flairin fliirlerinin<br />
topland›¤› kitap ya da defter anlam›n› kazanm›flt›r. Klâsik dönem Türk flairlerinin<br />
çeflitli naz›m flekilleri ile yazd›klar› fliirler, bu flairlerin her bak›mdan örnek<br />
ald›klar› ‹ran flairlerininki gibi “dîvân” ad› verilen bu kitaplarda toplanm›flt›r. Ancak<br />
bu, her flairin bir divan sahibi oldu¤u anlam›na gelmez. Bugün adlar›n› bildi¤imiz,<br />
hatta baz› fliirleri günümüze kadar ulaflm›fl birçok flairin divan›n›n elimizde bulunmamas›,<br />
bu flairlerin ya bir divan oluflturacak kadar fliir yazmam›fl olmalar›ndan ya<br />
da yazd›klar› fliirlerin toplanarak çeflitli nedenlerle divan hâline getirilmemifl olmas›ndan<br />
kaynaklanmaktad›r.<br />
Divanlar düzenlenirken naz›m flekilleri esas al›nm›fl ve fliirler genellikle kasideler,<br />
tarih k›t’alar›, gazeller, musammatlar, rubâ’îler, k›t’alar, beyitler, m›sralar düzeninde<br />
s›ralanm›flt›r. Ancak Türk edebiyat›nda her zaman uyulmufl bir divan düzeninden<br />
söz etmek mümkün de¤ildir. Musammatlar›n gazellerden önceye al›nd›¤›,<br />
kasidelerin gazellerden sonraya konuldu¤u divanlar da vard›r.<br />
Gazeller divanlarda redifli gazellerde redifin son harfi, redifsiz gazellerde de<br />
kafiyenin son harfine göre Osmanl› Türkçesi “elifbâ (=alfabe)”s› esas al›narak s›ralanm›flt›r.<br />
Baz› harflerle kafiye bulmak güç oldu¤undan bütün harflerle gazel söylemifl<br />
flair say›s› oldukça azd›r. Kasidede ise, böyle bir s›ra gözetilmemifl; bu naz›m<br />
flekliyle yaz›lm›fl manzumeler daha çok konular›n›n önemine göre s›ralanm›flt›r.<br />
Tarih k›t’alar› ise son m›sra ya da beyitlerinde birtak›m önemli olaylar› “ebced”le<br />
tarihlendirmek için yaz›lm›fl; edebî olmaktan çok tarihî de¤er tafl›yan manzumelerdir.<br />
Musammatlar›n s›ralanmas›nda genellikle bendlerinin m›sra say›lar›na dikkat<br />
edilmifl olsa da bunun bir kural hâline geldi¤ini söylemek mümkün de¤ildir.<br />
Gazellerden sonra genellikle “mukatta’ât” olarak adland›r›lan k›t’a, rübâ’î, matla’,<br />
müfred gibi küçük hacimli fliirler yer al›r. fiiirlerin, bir baflka aç›dan bakarak<br />
kendi içlerinde naz›m flekillerine göre grupland›¤›n› da söyleyebiliriz. Bunda da<br />
esas olan naz›m flekillerinin uzunlu¤u ya da k›sal›¤›d›r. Kasîde, terkîb-i bend, tercî’-i<br />
bend gibi uzun fliirlerle bafllayan bir divan, orta uzunluktaki fliirler olan gazellerle<br />
ve gazele göre daha k›sa naz›m flekilleri ile devam eder; ba¤›ms›z beyitler ve<br />
m›sralarla da son bulur.<br />
Baz› flairlerin divanlar› kendileri hayatta iken, baz›lar›n›nki de ölümlerinden<br />
sonra düzenlenmifltir. Küçük hacimli ve eksik divanlara “dîvânçe”, naz›m flekilleri<br />
bak›m›ndan zengin, genifl hacimli divanlara ise “müretteb divan” denir. Genellikle<br />
bir flairin divan› onun bütün fliirlerini içerir. Ancak Gelibolulu Âli (öl. 1600), Ahmed<br />
Namî gibi baz› flairlerin birden fazla divan tertip ettikleri de bilinmektedir. Divanlar<br />
Dîvân-› Fuzulî, Divan-› Bakî gibi flairlerinin adlar›yla an›l›rlar. Pek çok divan<br />
flairi Türkçe d›fl›nda Farsça divan da tertip etmifllerdir. Baz› divanlarda “dîbâce”,<br />
“mukaddime” adlar› verilen “önsöz” niteli¤inde bir girifl bölümü yer al›r. Bu<br />
bölümler flairin fliir ve sanata bak›fl› hakk›nda günümüze önemli bilgiler aktar›r.<br />
2. Mesneviler: Mesnevî hem bir naz›m biçimi, hem de bu naz›m biçimi ile yaz›lm›fl<br />
kitaplara verilen add›r. Divanlarda beyit say›s› en fazla otuza kadar ç›km›fl<br />
k›sa mesnevîlere de rastlanmakla birlikte bu naz›m biçimiyle genellikle “Leylâ ve<br />
Mecnun”, “Husrev ve fiîrîn”, Yûsuf ve Zelîhâ” gibi edebî de¤er tafl›yan uzun, bazan<br />
binlerce beyit tutar›ndaki aflk hikâyeleri, destânî konular, ö¤retici yönü a¤›r basan<br />
dinî, tasavvufî, ahlakî eserler ve manzum sözlükler yaz›lm›flt›r. Mesnevîde beyitlerin<br />
di¤er beyitlerden ba¤›ms›z olarak kendi içinde kafiyelenmesi ve gazel ve kasidede<br />
oldu¤u gibi beyit say›s› için bir s›n›rlama konulmam›fl olmas›, di¤er naz›m flekillerinde<br />
oldu¤u gibi flairleri kafiye bulma ve say›s› önceden belli birkaç beyit ile<br />
13