ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
106<br />
Sâkin kendisinden sonra<br />
ünlü bulunmayan sessizleri<br />
nitelemekte kullan›lan bir<br />
terimdir.<br />
Eski Türk Edebiyat›na Girifl: Biçim ve Ölçü<br />
nun”dan önce geldi¤i için hece, bir kapal› bir aç›k de¤il, tek kapal› hece de¤erinde<br />
kabul edilmifltir. Söz konusu hecelerdeki “sakin nun”lar sesliyle bafllayan bir söze<br />
vasledildiklerinde â, û ve î sesleri uzun ünlü de¤erlerini korurlar. Ancak flairlerin<br />
zaman zaman bu kurala uymad›klar› ve -ûn, -în, -ân ile biten heceleri bir aç›k<br />
bir kapal› hece de¤erinde; yani, medli olarak kulland›klar› da görülmektedir.<br />
Örnek<br />
fiâd olur dil tenüme çünki o peykân batar<br />
Sebz olur hâk kaçan katre-i bârân batar<br />
Hayalî<br />
Beytin düz yaz›yla dil içi çevirisi<br />
“O okun ucu bat›nca gönlüm mutlu olur. Nitekim ne zaman ya¤mur ya¤sa toprak<br />
yeflillenir.”<br />
Hayalî, beyitteki “peykân” ve “bârân” sözcüklerini ikinci heceleri “sakin nûn”la<br />
bitmifl oldu¤u hâlde medli kullanm›flt›r.<br />
‹male, vasl ve medlerin her zaman “aruz kusurlar›”olarak de¤erlendirilmesi do¤ru<br />
de¤ildir. Vasl do¤rudan Türkçenin özelli¤inden do¤an bir ses olay›d›r ve ço¤u zaman<br />
fliirin ahengi üzerinde olumlu etki yapar. Medler de fliirin ahengini olumlu etkileyen<br />
ögelerden biri olarak kabul edilmifltir. Ancak imalenin Türkçenin ses yap›s›na ayk›r› oldu¤u;<br />
bu nedenle de fliirin ahengi üzerinde olumsuz bir etki b›rakt›¤› düflüncesi kaynaklarda<br />
s›kça vurgulanmaktad›r. Bu yayg›n düflünce büyük ölçüde do¤ru olsa da baz›<br />
kullan›mlarda imalelerin fliirin ahengini olumlu yönde etkiledikleri de görülmektedir.<br />
Bu olumlu etkilerden biri imalelerin m›sralarda karfl›l›kl› olarak yap›lm›fl olmas›d›r.<br />
Örnekler<br />
Cevr ü cefâs› cânuma lutf u vefâ yeter<br />
Derd ü belâs› gönlüme zevk u safâ yeter<br />
Ahmed Pafla<br />
Beytin düz yaz›yla dil içi çevirisi<br />
“Sevgilinin eziyeti bana lütuf ve vefa olarak yeter. Onun derdi ve belas› gönlüme<br />
zevk ve safa olarak yeter.”<br />
Hüsn _ ile sana öykinemez çün gül-i ra’nâ<br />
Hüzn _ ile bana benzeyemez bülbül-i fleydâ<br />
Beytin düz yaz›yla dil içi çevirisi<br />
“‹ki renkli, güzel ve parlak gül nas›l güzellikte sana öykünemezse, ç›lg›n bir<br />
âfl›k olan bülbül de hüzün konusunda bana benzeyemez.”<br />
4. Zihâf: Ölçü gere¤i Arapça ve Farsça hecelerdeki uzun ünlüleri k›sa ünlü;<br />
medli heceleri de bir kapal› hece de¤erine düflürmektir.<br />
Bu tan›mdan da anlafl›laca¤› gibi zihaf›n bir türü Arapça ve Farsça kelimelerdeki<br />
uzun ünlülerin k›sa ünlü de¤erine düflürülmesidir. Bu zihaf›n en çok karfl›lafl›lan<br />
türüdür. Bu tür zihâflar metnin edebî de¤erini düflürür.<br />
Örnekler<br />
K›l tefâhur kim senün hem var men tek âfl›kun<br />
Leyli’nün Mecnûn’› fiîrîn’ün eger Ferhâd’› var<br />
Bakî<br />
Fuzulî