ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
ESK‹ TÜRK EDEB‹YATINA G‹R‹fi: B‹Ç‹M VE ÖLÇÜ
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
A MAÇ<br />
3<br />
1. Ünite - Eski Türk Edebiyat›n›n Genel Özellikleri ve Baz› Temel Bilgiler<br />
söz konusu dönem flairlerinin çeflitli formlarda<br />
yazd›klar› fliirleri “dîvân” ad› verilen kitaplarda<br />
toplam›fl olmalar›ndan hareketle verildi¤i gibi bir<br />
yorum ortaya ç›km›flt›r. Bu edebiyata Divan edebiyat›<br />
ad›n›n verilmesinin as›l gerekçesinin yanl›fll›¤›<br />
üzerinde daha önce durulmufltu. Bir yorum<br />
sonucunda ortaya ç›kan ikinci gerekçeyi kabul<br />
etmek de alt› yüz y›l sürmüfl bir edebiyat›n<br />
mensur eserlerini ve birtak›m fliir formlar›n› yok<br />
saymak gibi bir sonucun ortaya ç›kmas›na yol<br />
açmaktad›r. “Klâsik edebiyat” ve “klâsik Türk<br />
edebiyat›” gibi adland›rmalara bu dönem Türk<br />
edebiyat›nda Bat› edebiyatlar›ndaki klasisizm ölçütlerini<br />
arayanlarca bu edebiyatta sözkonusu<br />
özellikleri göremedikleri için karfl› ç›k›lm›flt›r. Eski<br />
Türk edebiyat› adland›rmas›n› ise Bat› edebiyatlar›<br />
etkisinde do¤an ve geliflen Türk edebiyat›n›<br />
öncekinden ay›rmak için önceki edebiyata<br />
verilen “edebiyyât-› kadîme” ad›n›n günümüze<br />
bir yans›mas› olarak de¤erlendirmek mümkündür.<br />
Günümüzde popüler yay›nlarda “Divan edebiyat›”,<br />
bilimsel yay›nlarda da ço¤unlukla “klâsik<br />
Türk edebiyat›” ad› tercih edilmektedir. “Eski<br />
Türk edebiyat›” ise daha çok bilimsel bir s›n›fland›rma<br />
gereksinimine cevap veren bir adland›rma<br />
olarak de¤erlendirilmektedir.<br />
Divan fliirini geliflim çizgisini ve geçirdi¤i üslup<br />
farkl›laflmalar›n› dikkate alarak dönemlere ay›rabilmek<br />
ve genel özelliklerini s›ralayabilmek.<br />
Divan fliirini geliflim çizgisini ve buna ba¤l› olarak<br />
geçirdi¤i üslup farkl›laflmalar›n› göz önünde<br />
bulundurarak 1, oluflum dönemi, 2. I. klâsik<br />
dönem ve 3. II. klâsik dönem olmak üzere bafll›ca<br />
üç döneme ay›rmak mümkündür. Oluflum<br />
Dönemi, XIII. yüzy›l›n sonlar›ndan bafllayarak<br />
XIV. yüzy›l sonlar›na kadar devam eder. Bu dönemin<br />
önemli temsilcileri, Âfl›k Pafla, Gülflehrî,<br />
fieyho¤lu Mustafa, Ahmedî ve fieyhî gibi flairlerdir.<br />
I. Klâsik dönem: XV. yüzy›l›n ilk y›llar›ndan<br />
XVII. yüzy›l bafllar›na kadar devam eder. Ahmed<br />
Pafla, Necatî ve Zâtî gibi flairlerle olgunluk kazanmaya<br />
bafllad›¤›; Fuzulî, Bakî, Nev’î, Hayalî,<br />
Tafll›cal› Yahya gibi flairlerle de Türk edebiyat›n›n<br />
‹ran edebiyat› etkisinden k›smen de olsa kurtularak<br />
art›k kendi iç geliflimini tamamlay›p özgün<br />
eserlerini vermeye bafllad›¤› bir dönemdir.<br />
II. Klâsik Dönem: XVII. yüzy›l bafllar›ndan XIX.<br />
yüzy›l›n ikinci yar›s›na kadar devam eder. Türk<br />
39<br />
edebiyat›n›n ‹ran edebiyat›nda bafllayan üslup<br />
farkl›laflmas›n›n etkisiyle özellikle fliirde yo¤un<br />
olarak yeniden bu edebiyat›n etkisi alt›na girdi¤i<br />
bir dönemdir. Bu dönemin önemli temsilcileri<br />
Fehîm-i Kadîm, Nâ’ilî, Nedîm-i Kadîm, Nef’î ve<br />
fieyh Gâlib’dir.<br />
Divan fliiri, gelene¤e dayal› özellikleri olan, belli<br />
bir bilgi ve kültür birikimi ile yaz›lan ya da söylenen<br />
bir fliirdir. Bu fliirde bir flairin hem estetik<br />
kurallar› hem de muhteva(=içerik)y› belirleyen<br />
bu gelene¤in d›fl›na ç›karak fliir söylemesi mümkün<br />
de¤ildir. fiair bu edebî anlay›flta gelene¤in<br />
çizdi¤i genel çerçevenin s›n›rlar›n› aflmadan sanatl›<br />
söyleyifli yakalamak zorundad›r. Gelenek<br />
karfl›s›nda bir padiflah ile s›radan bir flairin durumu<br />
ayn›d›r. Her ikisi de fliirde ayn› kurallara uymak<br />
durumundad›r. Bu nedenle Divan fliirinde<br />
bir padiflah›n fliirini herhangi bir flairinkinden ya<br />
da kad›n bir flairin fliirini erkek flairinkinden ay›rmak<br />
ço¤u zaman mümkün olamamaktad›r. fiairlerin<br />
ayn› malzemeyle farkl› fliirler söylemek ya<br />
da yazmak zorunda olmalar› bu edebiyatta özgün<br />
eserlerin ortaya ç›kmas›n›n önündeki en en<br />
büyük engel olmufl; bu engeli aflarak, ayn› konular›<br />
ayn› unsurlar ve ayn› estetik kurallar ile söylerken<br />
di¤er flairlerden ayr›labilen ve böylece<br />
belli bir düzeye yükselebilen flair, sanatkâr kabul<br />
edilmifltir. Klâsik edebiyatta flair, etkileyici bir fliir<br />
söyleyebilmek için önce sözcükleri seçer, sonra<br />
bunlar›, güzel ve etkileyici bir flekilde birlefltirir.<br />
Seçme ve birlefltirme için “belâgat”in koydu-<br />
¤u belli kurallar vard›r. Bütün bu kurallar asl›nda,<br />
sözün duruma, ba¤lama uygunlu¤u d›fl›nda<br />
iki amac› sa¤lamaya yöneliktir: Dil kurallar›na<br />
uygunluk ve âhenk. fiiirde dil kurallar›na uygunluk<br />
ve âhenk d›fl›nda orijinal anlamlar›n ve hayallerin<br />
de bulunmas› gerekir. Çünkü Divan fliiri<br />
âhenk ile anlam›n ideal düzeyde birleflmesini hedefler.