16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

diği, anlıyamadığı mertebeye varılır. Bu seyre (Bekâ) denir. Üçüncü seyre,(Seyr-i anillah-i billah) denir. Bu da, ilmin hareketidir. Yüksek bilgilerdenaşağı bilgilere inilir. Böylece, mahlûkları bilmeğe kadar inilir. Bütünvücûb mertebelerinin bilgisi unutulur. Bundan sonra, dördüncü seyrbaşlar. Buna (Seyr-i eşyâ) denir. Birinci seyrde unutulmuş olan, eşyânınbütün bilgileri, şimdi yavaş yavaş ele geçer. Bu dördüncü seyr, birinciseyrin tersidir. Üçüncü seyr de, ikinci seyrin karşılığıdır.Seyr-i ilallah ile Seyr-i fillah, vilâyeti elde etmek içindir. Çünki (Vilâyet),Fenâ ve Bekâ demekdir. Üçüncü ve dördüncü seyrler, da’vet makâmını eldeetmek içindir. Da’vet makâmı, Peygamberlere mahsûsdur “salevâtullahiteâlâ ve teslîmâtühü alâ cemî’ihim umûmen ve alâ efdalihim husûsan”.O Peygamberlerin hepsine ve ayrıca en üstünleri olana, Allahü teâlânın afvve selâmları olsun! Peygamberlerin izinde bulunanların en üstünlerine debu makâmdan bir pay ayırırlar. Yûsüf sûresinin, (Ey sevgili Peygamberim!Onlara de ki, benim yolum budur. Sizi gafletden uyandırarak, Allahü teâlâyaçağırıyorum. Ben ve benim izimde bulunanlar çağırıcıyız) meâlindekiyüzsekizinci âyeti bunu göstermekdedir.İşte tesavvuf yolunun başı ve sonu bunlardır. Bunları, tâlibleri teşvîk vesâliklerin kıymetlerini bildirmek için yazıyorum. Allahü teâlâ, doğru yoldaolanlara ve Muhammed Mustafânın “aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmât”izinde gidenlere selâmet, iyi yolculuk versin!145YÜZKIRKBEŞİNCİ MEKTÛBBu mektûb, molla Abdürrahîm-i Müftîye yazılmışdır. Bu yolun büyükleri,yolculuğa Âlem-i emrden başladıkları bildirilmekdedir:Allahü teâlâ, bizi ve sizi islâmiyyetin caddesinde bulundursun “alâ sâhibihessalâtüvesselâmü vettehıyye”! Bu düâya âmîn diyen kuluna merhameteylesin! Bu yolun büyükleri “kaddesallahü teâlâ esrârehüm” bu yolculuğaÂlem-i emrden başlamağı seçmişlerdir. Böyle ilerlerken Âlem-i halkda birlikde geçilmekdedir. Başka tarîkatlerin büyükleri böyle yapmamışdır.Onların yolculuğu, Âlem-i halkdan başlamakdadır. Âlem-i halk yolculuğunubitirdikden sonra, Âlem-i emr yolculuğuna başlarlar ve cezbe makâmınakavuşurlar. Bunun için, bunların yolu, yolların en kısası olmuşdur.Başka yolların sonu, bu yolun başında yerleşdirilmişdir. Fârisî mısra’ tercemesi:Gülbağçemi gör de, behârımı anla!Bu yüksek yolun talebelerinden birkaçı, yolculuğa Âlem-i emrden başladıklarıhâlde, çabuk te’sîri görünmüyor. Cezbenin başlamasında hâsılolan lezzeti, tatlılığı çabuk duyamıyorlar. Çünki, bunlardaki Âlem-i emr,Âlem-i halkdan za’îf olmuşdur. Âlem-i emrin bu za’îfliği, cezbenin tadınıduymalarını gecikdiriyor. Bunların Âlem-i emrleri, Âlem-i halklarından dahâkuvvetli oluncıya kadar, bu duygusuzluk sürer gider. Âlem-i emrlerinikuvvetlendirmek için, bu yola uygun olan ilâc, idâre ve tesarruf kuvveti tâm– 184 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!