16.07.2015 Views

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

MEKTÛBÂT TERCEMESİ

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

(Mebde’ ve Me’âd) kitâbında, yukarıda sorulan yazıların dahâ üstündeyazılı bilgiler de, yukarıdaki cevâbımızla açıklanmış oldu. Ya’nî, Kâ’beninhakîkati, hakîkat-i Muhammedînin Kâ’besidir, hakîkat-i Muhammedî bunasecde eder, sözünün anlaşılması kolaylaşmış oldu. Çünki, Kâ’benin hakîkati,hakîkat-i Ahmedîdir. Bu ise, hakîkat-i Muhammedînin aslıdır. Hakîkat-iMuhammedî, bunun zıllidir. Bunun için, hakîkat-i Muhammedîbuna secde eder.Süâl: Kâ’be, Onun ümmetinin Evliyâsını tavâf etmeğe gelir. Onların bereketlerinekavuşmak ister. Kâ’benin hakîkati, hakîkat-i Muhammedîdenüstün olunca, bu tavâf işi nasıl câiz olur?Cevâb: Hakîkat-i Muhammedî, Muhammed aleyhisselâmın mukaddesmakâmlardan indiği makâmların en aşağısıdır. Kâ’benin hakîkati ise Kâ’beninçıkabildiği en yüksek makâmdır. Hakîkat-i Muhammedî yükselirken,ilk çıkacağı yer, hakîkat-i Kâ’bedir. Onun yükselmesinin sonunu, Allahüteâlâdan başka kimse bilemez. Onun ümmetinin Evliyâsının “rahmetullahiteâlâ aleyhim ecma’în” yüksek olanları, Onun “sallallahü aleyhi ve sellem”yükseldiği makâmların hepsinden pay aldıkları için, Kâ’benin bunlardanbirşeyler beklemesi, olmıyacak şey değildir. Fârisî beyt tercemesi:Toprakdan çıkan, gökleri aşdı.Yer ile zemân, geride kaldı.(Mebde’ ve Me’âd) kitâbının o yerinde yazılı olan bir incelik de, böyleceanlaşılmış oldu. Ya’nî, Kâ’benin maddeden olan yapısı, herşeyin secdeyeri olduğu gibi, Kâ’benin hakîkati de, herşeyin hakîkatinin secde etdiklerimakâmdır sözü anlaşılmış oldu. Çünki, herşeyin hakîkati, Allahü teâlânınsonsuz ismlerinden bir ismdir. Bu ism, o şeyin varlığı ve varlıkda kalmasıiçin lâzım olan her feyzin kaynağıdır. Kâ’benin hakîkati, bu ismlerinüstündedir. Bunun için, bu hakîkat, herşeyin hakîkatlerinin secde yeriolur. Evliyânın büyükleri, hakîkat-i Kâ’beden yukarı yükselir ve yukarıdakinûrları alarak, kendi hakîkatlerine inerlerse, Kâ’be, onların bereketlerinekavuşmak ister.(Mebde’ ve Me’âd) kitâbında, ülül’azm Peygamberlerin “salevâtullahiteâlâ ve teslîmâtühü” yükseklikleri de yazılmışdı. Ya’nî birbirlerinden üstünlükleribildirilmişdi. O yazılar keşf ve ilhâm ile idi. Keşf ve ilhâm ise, tâmbilgi değildir. Onları yazdığım ve üstünlüklerini ayırdığım için pişmân oldum.İstigfâr ediyorum. Çünki, açık delîl bulunmadıkça, o yolda konuşmakcâiz değildir. Estagfirullah ve etûbü ileyh min cemî’i mâ kerihallah kavlenve fi’len!Mektûbunuzda yazıyorsunuz ki, evde iken sormuşdum, tâliblere tesavvufyolunu öğretirsem, iyi olur mu? demişdim. Hayır olmaz buyurmuşdunuz,diyorsunuz. Her bakımdan olmaz dediğimi hâtırlamıyorum. Şartlarınauymak lâzımdır. Şartlara uymadan öğretmek iyi olmaz demek istemişdim.Şimdi de böyle biliniz! Şartlara uymakda titiz davranınız! Gevşeklikolmasın. Bildirmek lâzım olduğu istihârelerle açıkça anlaşılmadıkca, öğretmemelidir.Kardeşimiz molla yâr Muhammed Kadîme “rahmetullahi teâlâaleyh” de bunu söyleyiniz. Tarîkati öğretmekde acele etmemesini sıkı ten-– 250 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!